Allahımm! Tarayıcı makinasındaki o kağıt mı oldum ben !

MR makinası ile olan tanışmamı sizlere de anlatmalıyım bence…

Sabahın bir körü, neredeyse hiç uyumadan gelmişim hastaneye muhtemelen de ölü balık gibi bakıyorum herkese. Galiba hastanenin en pahalı en havalı makinalarından birinin önünde bekliyorum. Hani nerede o bana senin için güzel diyenler ? Hiç de öyle değilmiş işte arkadaş içim içimi yemişim ben, içimde çirkin yuvarlak kistler cirit atıyor, tüm çirkinlikleri de içime atmışım biriktirmişim sizin haberiniz yok… Neyse birazdan hemşire adımı söyleyince tanışacağım zaten bütün gece manyak gibi tarihini bile araştırdığım o MR makinası ile ve de o makina söylemeliymiş bana aslımda içimde ne var ne yok. İçim güzel mi çirkin mi ? Yeri gelmişken Allah çirkin şansı versin ne güzel lafmış 😬 eğer bir tanıdığınız yoksa bu makinaya paranla bile 2 aydan önce merhaba diyemiyorsun mevcut sisteme göre. Allahım fotokopi makinasındaki o kağıt mı oldum ben! Adımı söylemeleri ile kim o ? Evet bulun bana Umu’u ben de kendilerini arıyordum bir zamandır diyecek gibi oldum sustum. Yeri mi şimdi… Erengül ablamın ben kızımı yalnız bırakmak istemiyorum, içeriye girebilir miyim? demesine rağmen onunalmadılar içeriye ama o da bilmez ki o buzhane gibi o ortamda bana sıcacık şaraplı şömine keyfi yaşattı o kurduğu cümlesiyle … İtle yatan pireyle kalkar hesabı sağlık personeli de robotlaşmış. … Talimat okur gibi konuşuyorlar. Kapalı kocaman ve çok ses çıkaran o pahalı sevimsiz MR makinasını da gördüm, daha da içeride ve daha da soğuk bir odada. Gayet de sevimsiz bir makinaymış aman diyim tanışmakta hiç acele etmeyin. Kapalı yer korkusu olan için ise tam bir kabus olmalı bu makina. Anlamıyorum içimi kim görecekse genel tavırları robot bile olsa aynı değişmedi işte :))) Metal takı toka küpe yüzük ve kıyafet sevmiyorlar, bu makina robotumsu arkadaş da soyunda gel koynuma modunda. “Kollarınızı başının arkasına çapraz uzatın. Size açtığımız damar yolu ortalarda ve görünür olmalı, lütfen kesinlikle hiç hareket etmeyin, kıpırdamayın. Seslerden kormayın biz sizi hep izliyor olacağız arada gelip kolunuzdan ilaçlar vereceğiz lütfen bizimle de konuşmayın, makina çok yüksek sesle çok farklı güzültüler çıkaracak bilginiz olsun. Lütfen makina ne söylüyorsa onu yapın talimatı ile uzandım kayışlarla da sabitlendim. Olum zaten soğuk buz gibi içerisi ve de her tarafımdan kayışlarla bantlıyım şu makinanın içinde üstelik de makina ne diyorsa da onu yapmalıyım. Biraz önce ölü balık gibi uykusuz bakan ben cin gibi oldum birden. Sakin ol umut diyorum çok da uzun sürmüyor. Sözüm ona gayet kontrollü ve sakinim. Gece boyu manyak gibi makinanın tarihini bile okudun aman yeter ki sonuçlar çirkin çıkmasın… Yüksek ses dalgaları ile içini tarayacak. Kocaman insan tarayıcısı bu makina. Evet işte biliyom ki olcakları ben diyodum tam içimden… ki taa ki o çatur çutur, takır tukur sesler çıkarıp makina benimle konuşmaya başlayana kadar. Lütfen nefes alın dedi bana e’ daha nefes alıyordum ki şimdi tut dedi. Töbee 🙂 ben o makinadan hiç korkmadım diyen yalan der. Robotsun sen kapa çeneni dur bekle kalbim yerinden çıkcak görmüyon mu diyesim geldi yasak konuşmaklar ya sustum 😬 acayip acayip yüksek sesler içim titriyor sallanıyorum haah dedim bi deprem eksikti napcaz çıplağım da 😬 güya tüm gece okudum ben makinada olacakları tüm süreci. Hade lann dedim kendime de bi cacık öğrenmemişsin işte … O an orada bulunduğumu unutmam gerektiğine düşssel bir yolculuğa çıkmam gerektiğine karar verdim. Kapadım gözümü ve yemyeşil ormanın sonundaki bir deniz kenarında kumsalda sakin sessiz huzurlu hatta akşam üzeriymiş,mutlu sağlıklı huzurlu neşeli hatta bi de buzz gibi bi bira açmışım fonda bir fransız melodisi hayal ettim etmesine ama önce deniz çekildi sonra yanımdaki hayali arkadaş birayı da ilk defa soğuk sevmedim. Tek başına keyifli olmuyor zaten de makina böylesi bir hayale izin vermiyor 😬. Hmm demek sen benim içimi mı ortaya dökücen robot bey kararlı mısın hadi o zaman sana yardım edeyim… Hatta kapışalım mı ? O zaman plan değişsin, bir tepeye çıkmalıyım ve avazım çıktığı kadar bağırmalıyım dedim. Hopp tepedeyim. Başladım makinayı duymayacak kadar bağırmaya. Makina buna izin verdi. Bana bak Murat gerizekalısı sen benim ünv stajımı bile yakıyordun. Belki de senin yüzünden oldu bu kist. Huysuz, arsız, mutsuz, üzen, ağlatan, susan, susturan, acıtan, yaralayan, yalan konuşan beni hasta eden kim varsa hepsinin yüzüne yüzüne saydırdım! hep senin yüzünden oldu belki bunlar işte! git burdan!. Ohhh bi iyi geldi öylece bağırdığımı düşünmek. Meğer ne çok susmuşum dedim ama çok ilginç ki bazılarına da acıdım yıllar sonra acıdığımı aslında çoktan da affettiğimi farkettim… susuyom sandı bazen makina ama ohh kimlerin kimlerin adını haykırdım, kimlere kimlere hönkürdüm neler neler saydırdım anlatamam. Görmeye bile tahammül edemeyip ne işin var senin burda diye o halde diye tekme tokat dalıp kovduklarım bile oldu 😬 madem kontrolsüzde bağırıyorum bu memleket de senin yüzünden bu halde çok yalancısın kaç günahsız ne haldeler, iyi bok yedin bizleri dert sahibi yaptın diyiverdim arada bir ünlü arkadaşa yüzüne yüzüne hem de :))) neden sustun diye bağırdım? neden yaptın ki ? Neden aramadın? neden gelmedin ? neden söylemedin ? Ne çok neden diye sorasım varmış meğersem kesinlikle korkağın teki olmalıyım baksana sormamışım ki aslında hiç kimseye diye kendime bile hönkürdüm. Onca sevimsiz canımı acıtan gereksiz insanla yüzleşmişim ki o an gözümden bir damla yaş da süzüldü. Silemiyosun da elin kolun bağlı. Tam o sırada mucize gibi bişey oldu makina daha az ses çıkarmaya başladı sıcacık bir el elimi tuttu. Elimi yumruk yapmışım farkında bile değilim elimi açtı. Konuşmadan damar yolundan bi ilaç yolladı vücuduma. Arkadaş makina fln yine sıcakmış o ilaç nasıl buz gibiyse o an anladım, buz gibi kolumdan vucüduma geçişini hissettim. Zaten makina o ilaçtan sonra daha da delirdi. Ben de daha çok bağırdım. Susmadı hiç makina -Nefes alın – Tutun. – Tamam be görmüyor musun herkesle hesaplaşıyom şurda tuttum işte ne var! Hem acil hareket etmeliyim makina kardeş uzatmasana sen de dedim içimden. Oha! o da ne durdu bizimki. Işıklar söndü. Yav senin de tribine başlıycam diye tam sıra makinaya gelmişti ki hemşirenin “ yavaşça kalkın lütfen başınız dönebilir beni sıkı tutun komutuyla bağladığı kayışları çözerken insan sesi duyduğumu farkettim. O başta bana robotumsu gelen hemşire de nasıl birden çok insancıl geldi 😁 daha önce kimselere bakmadığım gibi sevgiyle baktım kadına. Utanmasam sarılcam o kadar sevindim galiba bittiğine. – Ohh be bitti. Ben ne kadar kaldım hemşire hanım makinada ? saatim yok ya zaman algım da kayboldu çocukluğumdan dönüyorum galiba dedim. 20 dk oldu dedi. Yuhh 20 dk da mı bağırdım o kadar insana ohooo ben yarın neler neler yaparım koca bir gün :)))) ben gülümsüyorum hemşire de hızla robotlaştı yine -mideniz bulanabilir bol bol su içmelisiniz. Benim boğazım bağırmaktan kurudu diyemedim tabii. Amaaaan üff zaten de bu günlük bir robotla bu kadar iletişim de yeterli. MR makinasına baktım güzel makina dedim. – Genelde hiç sevilmez siz sevdiniz mi ? Dedi. Ödüm koptu beni psikiyatriye yollucaklar die… yok teknolojisi manasında dedim yoksa haklı herkes çok sevimsiz dedim. Sağol sevimsiz şey sayende bir güzel iç hesaplaşma yaşadım. Ben yine de sana teşekkür ederim bakışı attım çaktırmadan MR makinasına. Neyse sonuçlar ne çıkarsa çıksın içimde bulduğu şey her ne olursa olsun beni kaçınılmaz bir operasyon bekliyor. Ohoooo ben 20’dk da bunları yaşadıysam narkoz altında operasyonda neler yaşıcam neler yapcam nerelere gidicem kimlerle hesaplaşcam kimbilir.

Bu arada makina sonrası da anneme gittim sessiz huzurlu o bana kızıyo – sağlığına hiç dikkat etmiyosun çok çalışıyosun, kendini ihmal ediyosun, masal gibi geldi bir huzurla uyudum ki anlatamam e’annem yine delirmiştir ;)… dünya umrumda değildi. Hem de beni sağlığımdan eden de çalışmak değildi.

Bence arada bir susup kendi MR ımızı kendimiz çekmeliyiz.

Kistleşmeden, biriktirmeden, susmadan korkmadan, kaçmadan.

Umut Kaşan / 8 Haziran 2018- Aydın

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.