Taksiciler Risk Taşıyorlar! Can güvenlikleri yok! Organize ve Örgütlü Değiller

İzmir’de müşterisi tarafından vurularak katledilen taksi şoförü Oğuz Erge sonrasında taksilerin gelir ve çalışma koşulları ile taksicilerin can güvenliği konusundaki zafiyetlerini, alınabilecek tedbir ve önlemleri Didimli taksicilerle konuştum.  Öncesinde konuyu bilmeyenler için ne olmuştu?

TAKSİCİLİK MESLEĞİ “YÜKSEK RİSK TAŞIYORLAR”

Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Gaziemir ilçesinde bir takside yaşananlar hepimizi, geri dönüşü olmayacak derecede derinden etkiledi.  Taksi içi araç kamerasının tüm yaşananları an be an kaydetmesi ile taksi içerisinde yaşanan vahşete hepimiz şahit olduk. Soğukta beklemesin diye taksisine aldığı maskeli ve kapüşonlu müşterisinin “Hastayım o yüzden maske taktım” demesi üzerine “İnsanız, seni bu soğukta dışarıda mı bırakalım” demişti. , insanlık yapan taksici Oğuz Erge(44).

“İYİLİĞİNDEN VURULDU!”

Bir süre taksiyi çeşitli adreslere dolaştıran, arka koltuk yolcusu Delil Aysal, ineceğini söyleyip cebinden para alır gibi yaparak, yanındaki tabancayı çıkardı, peş peşe 3 el ateş edip taksici Oğuz Erge’yi yaraladı. Yaşanan vahşetin ardından taksiyi ve taksi şoförü Oğuz Erge’nin cebini karıştıran Delil Aysal, Erge’nin kulaklık ve cep telefonunu gasbedip, boş kovanları da alarak kaçtı. Olayla ilgili soruşturma başlatan İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Gasp Büro Amirliği ekipleri, taksideki araç kamerası ve bölgedeki yaklaşık 70 güvenlik kamerasının görüntülerini incelemeye aldı, şüphelinin Delil Aysal olduğu tespit edildi ve saklandığı evde yakalanıp, önce gözaltına alındı, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. 44 yaşında evli ve 2 çocuk babası Oğuz Erge ise maalesef yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yaşama tutunamadı.

Savcılık ifadesinde katil Aysal, “Ailevi sıkıntılarım var. Annem babam kardeşime daha çok önem veriyor. Benimle kardeşimle ilgilendikleri gibi ilgilenmiyorlar. Bu sebeplerden dolayı psikolojim çok iyi değil. Bu yüzden Buca Evka-1 semtindeki Şahin Tepesi mevkiine intihar etmeye gidecektim. Taksiye de bu yüzden bindim.  Şoföre ‘Şahin Tepesi’ne gidelim’ dedim. Bu saatte Şahin Tepesi’ne çıkamayacağımızı söyledi. Bunun üzerine ‘Gaziemir’de eski çalıştığım fırının olduğu yere gidelim’ dedim. Oraya doğru gidiyorduk. Yaşanan tüm vahşet araç içi kamerası ile açıkça ortadayken ifadesinde taksici Oğuz Erge’yi suçlayan 19 yaşındaki katil “ Ödemeyi kartla yapacaktım. Kartı kabul etmedi. Ben de belimdeki silahı çıkartıp sıktım. Normalde kendime sıkacaktım. Taksicinin cep telefonunu ve kulaklığını aldım. Telefon rehberinden kızının telefon numarasını buldum. Kızını arayıp, ‘Babanız Gaziemir’de kan kaybediyor. Ambulans çağırın’ deyip kapattım. Daha sonra cep telefonunu tarlaya atıp gittim” diye ifade verdiği ve 19 yaşındaki Aysal’ın emniyette çok sayıda suçtan kaydının olduğu ortaya çıktı.

“GAYRİ RESMİ İYİLİK SEFERBERLİĞİ İLAN EDİLDİ!”

İzmir’de acımasızca, vahşice katledilen taksici Oğuz Ergen’in taksi içerisinde yaşanan vahşeti açıkça ortaya koyan taksi içi kamera görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı ve sonrası çok sorgulandı. Taksici Erge’nin eşinin kanser tedavisi gördüğü ve bir evladının da (Oğlu) hükümlü olduğunun ortaya çıkmasının ardından Avukat Feyza Altun ve kendisi gibi avukat arkadaşları Oğuzhan Aslan ve Serkan Göktürk davanın takibini yapacaklarını ve de zanlının gereken cezayı almaları için elinden geleni yapacaklarını açıkladılar.  “Oh Be Dünya Varmış Derneği” taksicinin eşi ve ailesi için 72 saatlik bir yardım kampanyası başlattı. Kısa sürede bağışlar 4 milyon TL’ye ulaştı. Ailenin ömür boyu kira ödemeleri Özgenç Makine isimli bir şirket tarafından ev bağışı yapıldı.

Ünlü ve çok takipçili Avukat Feyza Altun yaptığı ilk açıklamada “Katil, taksicinin telefonundan kızını aramış… Söyleyecek sözüm yok sadece destek olabiliriz. OĞUZ yazmanız yeterli diyerek, Oh Be Dünya Varmış Derneği yardım hesap numaralarını kişisel Twitter(X) hesabında paylaştı.

Hemen ardından sosyal medyada kullanıcılarının ve ünlülerin akın ettiği yardım kampanyası kısa sürede beklenen karşılığı aldı Oh Be Dünya Varmış Derneği Başkanı Esra ÖZCAN bağış hesabının 4 milyon TL’ye ulaştığını. Ailenin ömür boyu kira ödemeleri Özgenç Makine isimli bir şirket tarafından üstlenildi. Öldürülen taksicinin kızının eğitim masrafları için pek çok gönüllü düzenli burs ödemesi yapacağını açıkladı. Ayrıca tedavisi devam eden Erge’nin eşi Nevra Hanım’ın “duyarlı ve yardımsever herkese çok teşekkür etmekle birlikte, yapılan yardımların dışında, devamında başka bir yardımı kabul etmeyeceklerini, kampanyanın kızının geleceği için kâfi olduğunu, tek isteğinin katilin cezalandırılması” ricasını ve talebini paylaştı.

Oğuz Erge’nin ailesinin avukatlarından olan Av. Oğuzhan Aslan, Av. Ahmet Serkan Göktürk, Av. Orhan Bakkal ayrıca kamuoyunu bilgilendirici aşağıdaki açıklamayı yayınladılar.

OĞUZ ERGE HAKKINDA AİLENİN TALEBİ ÜZERİNE ZORUNLU AÇIKLAMADIR
OĞUZ ERGE HAKKINDA AİLENİN TALEBİ ÜZERİNE ZORUNLU AÇIKLAMADIR

Basına ve Kamuoyuna;
İzmir’de taksicilik yapan ve Türk Milletini derinden yaralayan bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Oğuz Erge’nin ailesinin avukatları olarak, ailenin talebi üzerine, bu açıklamayı yapma zaruretimiz doğmuştur.
Fail hakkındaki adli süreç yakından takip edilmektedir. Emniyet güçleri ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma sürecini bu ana dek titizlikle yürütmüştür. Şahsın en ağır cezayı alması adına bizler de aileyi temsilen hukuki sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir vatandaşı olayın ilk anından beridir büyük bir destek ve dayanışma göstermiştir.Gerek madden ve gerekse manen müvekkillerimizin yanında yer alan, bu örnek dayanışma hareketiyle müvekkillerimizi acılı günlerinde yalnız hissettirmeyen herkese müvekkillerimiz adına şükranlarımızı sunarız.
Ancak birtakım sosyal medya hesaplarında, failin saldırıya uğradığı ve ağır yaralı olduğu şeklinde gerçekliği olmayan haberler paylaşıldığını görüyoruz. Müvekkillerimiz bu gibi haberlere maruz bırakıldıkça acıları katlanmaktadır. Müvekkillerimizin tek beklentisi, failin hak ettiği en ağır cezayı almasından başka bir şey değildir. Bu sebeple resmî makamlarca ve tarafımızca yapılacak açıklamalar dışındaki haber ve paylaşımlara itibar edilmemesini önemle rica ediyoruz.
Ayrıca birtakım sosyal medya hesaplarında, müteveffa Oğuz Erge ve müvekkillerimize yönelik hakaret içerikli paylaşımlarda bulunulduğu da tarafımızca tespit edilmiş olup bu kişiler hakkında da adli sürecin başlaması için gerekli tüm İşlemler yapılacaktır.
Müvekkillerimiz bu aşamada yaşadıkları büyük buhranı atlatabilmeyi arzu ettiğinden, basınla veya resmî mercilerin temsilcileri dışındaki kişilerle görüşmeme yönünde karar almıştır. Müvekkillerimizin acılı gününde bu arzularına hassasiyet gösterilmesini, basının ve kamuoyunun haber ve paylaşımlarında daha hassas davranmasını önemle rica ederiz.
Saygılarımızla.
Av. Oğuzhan Aslan Av. Ahmet Serkan Göktürk Av. Orhan Bakkal

‘CAN GÜVENLİKLERİ YOK! DAYANIŞMA VE ORTAK TAVIR GELİŞTİREBİLECEKLERİ GÜÇLÜ SENDİKAL YAPILARI YOK.’

Öncelikle, 19 yaşında bir müptezelin, insanlığından vurduğu, eşini yapayalnız, evlatlarını babasız, hepimizi ölümün acımasızlığı karşısında çaresiz bıraktığı, bir kez daha sistemi sorguladığımız, İzmir’de kaybettiğimiz, Söke’de defnettiğimiz taksici Oğuz Erge’nin ailesine, en yakınlarına, tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dilerim.

Üyelerinin en temel ihtiyaçlarını görmeyen, toplumun, sosyal açıdan çürümeye terk edildiği, can güveli olmadan çalıştıkları bu düzenden de başka bir şey beklenemeyeceği gibi,  sistem tarafından siyasetin dolgu malzemesi haline getirilmiş dernekler ya da birlikler de örneğin Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu yetkililerince “Taksicilerin güvenliği bir an önce sağlanmalıdır” açıklamaları yapılıyor. Hiç kimse taksicilerin can güvenliğini “bir an önce” oluşturacak çözüm yollarından bahsetmiyorlar. Siyasetin dolgu malzemesi haline getirilmiş, meslek odaları, dernek ve birlikler, güçlü sendikal yapılanmaları olmayan meslek gruplarından olan taksiciler için acil çözümler üretmelidir.

İzmir’de müşterisi tarafından vurularak katledilen taksi şoförü Oğuz Erge sonrasında taksilerin gelir ve çalışma koşulları ile taksicilerin can güvenliği konusundaki zafiyetlerini, alınabilecek tedbir ve önlemleri Didim’de çeşitli duraklarda çalışan, Didim Taksi’den Oktay Doğdu (45) ; Hisar Taksi’den Ali Yıldız (60)  Güven Taksi’den Doğan Doğanay (34) ; Didim Altınkum Taksi’den Şenol Şahingirey  (58); Necmettin Bayrak (66) ; Fevzipaşa Taksi’den Çağlar Çıtak (42) ; Altınkum Taksi’den Gürkan Sarıçam (49) ve Akın Avcı (56) ile Didimli taksicilerle konuştum.

TOPLUMSAL YOZLAŞMADAN, YASADIŞI MADDE KULLANIMINDAKİ ARTIŞTAN, PARA ÖDEMEMEK İÇİN İFTİRA ATAN KADIN MÜŞTERİLERDEN VE CAN GÜVENLİKLERİNİN OLMAMASINDAN ŞİKAYETÇİLER.

Hisar Taksi Ali Yıldız (60) : 33 yıldır taksicilik yapıyorum. Afedersin her tür insan taşıdım. Bu güne kadar kavgalarla tartışmalarla çok boğuştuk, bu işi yapıyorsak hepimizin başına gelebilir. Dün onun başındaydı. Buradan benim başıma. Yarın başkasının başına gelebilir Bir saat sonra ne olacağımızı bilmiyoruz. Adam geliyor açıyor kapıyı, kafayı bulmuş, yolda hakaretler bilmem neler? Hadi gel de dayan. Uyuşturucu ciddi bir problemdir toplumumuzda. Ortalıkta bilmiyoruz. Kimin yaptığını kim ama çok iyi çekerek geliyor. Nerede alıyorlar, nerede buluyorlar bunu bir çare. Bulunmadığı herhalde bilmiyorum. Yazın turistlere de veriyorlar. Kendileri de içiyorlar. Bu uyuşturucu çok ciddi problem, bir an önce bunlara bir çare bulmaları lazım. Devlet büyüklerimizin artık bir şeyler yapacağını düşünüyorum. (Görüntülü röportajın tamamını Youtube’dan izleyebilirsiniz.)

Güven Taksi Doğan Doğanay (34) : Taksicilik çok zor bir meslek. Taksiciler toplumun kanayan yüzü. Taksiciler araç kullanırken savunmasız halde oluyorlar. Direksiyon başında olduğumuz için şiddete cevap veremiyoruz. Direksiyon başında iftiraların, tehditlerin hepsine açıksın. Her müşteri ile her yolda her durumda aracı kullanmalıyız. Kamera sistemleri bile belli yerlerde yetersiz kalıyor. Bazı müşteriler de kameranın iyi olmadığını söylüyorlar. Çünkü özel hayata saygı olduğu için kamera olduğu zaman çekiniyorlar, hatta kızıyorlar da ama kamera artık çok gerekli bir şey. Toplum da çok bozuldu. Araçlarımızda bir güvenlik butonu olabilir ne bileyim, başka bir merkezi sistem olup böyle bir direkt Emniyet Müdürlüğüne haber verebilecek taksinin içinde gizli bir buton olabilir. Arabalara GPS takılabilir mesela, bir tehlike anında GPS yoluyla takip edilip hızlıca ekipler müdahale edebilir. Bu bir da bir çözümdür çünkü herhangi bir tehlike altındayken telefona da yeltenmeyebiliriz. Yani sizin sırtınızdan ensenizden bir silah gösterip veyahut da bir kesici ile mücadele ederken, direksiyon tutarken bu telefona ulaşmamız mümkün olmayabilir. Birbirimize şiddet göstermeyelim, iftira atmayalım. Biz de taksiciler olarak üslubumuza dikkat edelim. Araba kullanmamıza dikkat edelim. Yolcuyu istediği yere götürelim. Hakkımız neyse onu alalım. Didim çok göç alan bir yer. Hepimiz şahidiz ki madde kullanımı çok arttı. Kimse de işlediği suçların arkasına saklanmak için, çeşitli maddeleri öne sürüp ben madde etkisinde suç işledim demesin. Allah rahmet eylesin. Eşi çocukları ne haldedirler. Geride kalanlar için bir mesleki yardımlaşma fonumuz, öyle bir dayanışmamız yok. ama herkes elinden geldiğince yardım edecektir. İçimiz parçalandı.  Bugün o, yarın biz! Kim bilir ki? Acil güvenlik tedbirleri şart. Artık güvenlik tedbirlerini hayata geçirmek, bunu yapmak lazım. (Görüntülü röportajın tamamını Youtube’dan izleyebilirsiniz.)

Didim Taksi Oktay Doğdu (45) : Daha önce şehir içi minibüste çalışıyordum. Son 4 yıldır da taksicilik yapıyorum. Affedersiniz de sarhoşu, torbacısı, bilumum işler yapanlar, ne kadar gayrimeşru iş yapan insanlar varsa hepsiyle biz uğraşıyoruz. Can güvenliğimiz yok. Psikopatın da suçlunun da kadını erkeği yok.  Geçenlerde bir arkadaşımızın camlarını parke taşlarıyla kırmışlar. 10 binin üstünde masraf. Zaten bu adama da borçları varmış. O parayı kimden alacak? Yani 15.000 liranın üstünde adamın masrafı var. Yani bütün camları dökmüşler ve bunu yapan da bir kadın. Bazı kadın müşteriler para vermemek için çok kolay da iftiralar atıyorlar. Şoförler odasına bağlıyız bir odamız var. Yeni başkanımız da sağ olsun kendince ilgileniyor yeterince. Ama ne kadar ilgilenebilecek? Yani sonuçta hepimizin her gün her zaman yanımızda mı olacak? Yani olamıyor bir türlü. Sonuçta müşteriyle kirli ilişkiler de bizim aramızda geçiyor.

Bizim araçlarımızda öyle acil durum butonu falan filan yok. Didim’de 120 taksi varsa 50 tanesine ancak kamera var. Yanlış bilmiyorsam Didim’de toplamda hizmet veren 120 taksi olması lazım. Hepsinde de kamera olmalıdır. Ama sonra bir kanun çıkarırlar, derler ki işte ticari taksilere minibüslere şu kamera takılacak. Kamera taktırsın, tamam, takalım. 3 -4 bine dışarıdan kendimiz taktıralım. Yok, dışarıda da yaptıramazsın. E’ ne yapacağız? Dışarıda  3.000 TL, 4.000 TL, 5.000 TL maliyeti olan işçilikte dahil kamerayı gelecekler bize 20 – 25 milyara dayatacaklar maalesef.

Bizim işte şoförler odası başkanımız durak başkanları zam talep ettiler. Zammı seçimden sonra verecekler. Seçimden sonra zam olacak diyorlar ya şimdi bakıyorum bu zammı İstanbul veriyor. Orası da Büyükşehir Belediyesi veya Türkiye Cumhuriyeti’nin içerisinde bir yer başka il bu zammı veriyor da biz neden seçim sonrasını bekliyoruz? Bize ilk zam geldiğinde mazot 29 liraydı zam geldi. Şuanda mazot 43 TL, ortalama %80, %70 zam geldi. Bizim hala taksimetremiz aynı. Önceden lastik alıyorduk. 2.000 liraydı şimdi oldu 8.000 TL sigortamız önceden 4.000 – 5.000 liraydı. Geçen sene 11.000 lira yatırdım. Bu sene olacak 20.000 TL ticari taksisin diye. Yani kaza riskin çok diyor, eyvallah yani ama bize de hakkımızı verin ki yani bizde onları ödeyebilelim. Sigorta parası oldu 6.300 TL. Bir aylık kendi sigortamı 6.300 liraya yatıyorum. Yani daha bunun gibi nice şeyler, mecbur harcamalarımız var. 10.000 bakımı yapıyorsun. 1.500 – 2.000 TL, oda parası, muhasebe parası, vergi veriyorsun veriyorsun da veriyorsun. Öyle ehliyetim var şoför oluyorum veya minibüse geçiyorum diye bir şey de yok. Kaç ayrı belge evrak gerekiyor, gerekiyor. Herkes para istemeyi iyi biliyor, ama can güvenliğimiz yok. (Görüntülü röportajın tamamını Youtube’dan izleyebilirsiniz.)

Didim Altınkum Taksi Şenol Şahingiray  (58); Necmettin Bayrak (66) : Bizim hiçbir şekilde ne arkamız var ne önümüz var! Ölen de öldüğü ile ne kalır? Yetimlerde yetim olarak kalır.  Bu camiada da bu kimse kimseye yardım ettiği de yok. Toplum da yok. Ahlak da yok. 14- 15 yaşındaki çocuklar bakın kız olsun erkek olsun çoğu uyuşturucu kullanıyor. Kadın para vermemek için sana sana iftira atıyor, aracına zarar veriyor kanun yok. Salıveriyorlar. Yahu bu kadın iftiracı, psikopat, bunu gören anlar. Amir de anlar, savcı da demek ki konuşacak çok bir şey de yok. Allah ölen arkadaşımızın ailesine sabır versin.  Can güvenliğimiz de yok! bir dayanışmamız, yardımlaşma hukukumuz da yok. Yahu ne anlatalım, hangi birini. İnşallah bir daha yaşanmasın. (Görüntülü röportajın tamamını Youtube’dan izleyebilirsiniz.)

Necmettin Bayrak (66) Neymiş bayan. Bayana el kalkmaz. bayana laf söyleyemezsin, herhangi bir kelime kullanamazsın ama bayan kullanır. İşte böyle olmuş. Bu durumda otomatikman hep biz suçluyuz. Eski yıllara göre Didim de çok değişti.  Her türlü insan geldi. Her türlü kötülük ortada. Vallahi ben hiç memnun değilim. Ben ki Didim’in yerlilerindenim. Didimliyim. Hanım’a da söylüyorum, bir köye yerleşeyim kalayım orada hiç olmadı huzur var, herkes biri birini tanır. Burada kim kimi tanıyor? Aile terbiyesi bile kalmamış. Bazen tamam kardeşim çık, git diyorum para da istemiyorum senden! İçimden beladan uzak durayım yeter diyorum. Açıyorum kapıyı gönderiyorum. Ortada kazandığımız bir para da yok ama taksicilik beklemektir. Bekliyoruz işte. (Görüntülü röportajın tamamını Youtube’dan izleyebilirsiniz.)

 Altınkum Taksi Gürkan Sarıçam (49) ve Akın Avcı (56) : Bugün arkadaşımızın cenazesine gittik. Vallahi çok üzücü bir durum. Eve geldim kızımın bana bir sarılışı var anlatamam. Yani taksici esnafın arkasında şu an kimse yok. Ne bileyim, bir caydırıcı cezası yok. Can güvenliğimiz yok. Bugün cenazeye İzmir esnaf odası, şoförler odası gelmiş, İzmir’den iki üç ayrı taksi gelmiş, Söke’den gelmişler. Biz de işte buradan Didim’den toplanıp gittik. Ne yapabilirsin? Ancak cenazesini defnedebildik, başka da bir şey yapamadık. Arkasında kimsesi yok,  çoluğu çocuğu perişan durumda. Sokakta dünya kadar affedersiniz, it uğursuz var. Bizim kimi taşıdığımız belli değil. Nasıl iş yaptığımız belli değil. Nereden ne çıkacağını bilmiyoruz. 2 gün önce Didim’de yaşlı bir amcamızı, bayanlar taşla dövdüler, arabasını pert ettiler. Yani emniyete gidiyoruz, caydırıcılık yok, bir cezası yok. 2 gün önce olay çıkaran kadın 3 gün sonra çıkıyor, başka taksi durağına gidiyor aynı şekilde yine iftira yine hakaret yine olay. Yani biz bunun önüne nasıl geçelim. Hani bugün cenazeye gittim ya, rahmetlinin çocuğunu gördüm, eşini gördüm. Bir topan ekmek parası için adam koşturuyordu bu adam. 200 TL için öldürdün de ne oldu? Değer mi be!

Arabalarımızda hiç bir şekilde hiçbir güvenlik sistemi, merkezi koruyuculuğu olan tedbirler yok. Bizi yolda polis durdurur, sopa koyarız sopamızı alır, biber gazı koyarız, biber gazımızı alır, bıçak koyarsın o da suç. Peki, biz kendimizi koruyacağız. İti, uğursuzu, hırlısı hırsızı, delisi, psikopatı, bağımlısı torbacısı kimi taşıyoruz belli mi? Bana kendimi korumama izin vermiyorsun, o zaman siz koruyun bizi! O da yok! Allah hepimizi iyilerle karşılaştırsın. Gece günümüz çalışıyoruz, yasak diye bıçağı alırsan biz nasıl yapacağız? Yani bunların bir şekilde bir çözüm ulaştırılması lazım. Bir şekilde artık bir şeyler yapılması lazım. Ben yıllar önce yine İzmir’de de başka bir acıya şahit oldum. 3 arkadaş taksiye biniyor, taksiciyi diri diri bagaja kapatıp yaktılar. 15 – 16 sene önce bu olay yaşandı, internete girip bakabilirsiniz. Bu adamlar içeriye girdi 5 -10 sene yatıp çıktılar. Cezalar da caydırıcı değil! Geçenlerde bir müşterimin üstünde uyuşturucu çıktı. Gittik emniyete, adamlar 2 saatte çıktı. Ben ifade ver, onu ver ,bunu ver 4 saatte zor çıktım emniyetten. Alkol, uyuşturucu hap her türlü olumsuz kötü insanla muhatabız. Ama vatandaş da bize üçkağıtçı gözüyle bakıyor. Adam 2 bira içiyor, taksiye biniyor. Gideceği yer 50 TL 60 TL. İnanın ki sanki arabayı satın alıyor. Ya da kalkıyor, küfür ediyor, bir şey yapmaya kalktın mı? Bu sefer sen suçlu oluyorsun. Ölsen gitsen geride güvencen yok. Kalanlar perişan. Allah vermesin. Başka bazı şehirlerde odalar bazı hizmetleri sağlıyorlar ama bizim burada dayanışmamız, sendikamız öyle bir çabamız da yok. Kaza yapsak bizim odanın çekicisi bile yok. (Görüntülü röportajın tamamını Youtube’dan izleyebilirsiniz.)

 

TAKSİCİLER SÜREKLİ RİSK TAŞIYORLAR! ORGANİZE VE ÖRGÜTLÜ DEĞİLLER

Kendisi ile konuştuğum tüm taksicilerin ifadesinden de çok net görülüyor ki üyelerinin türlü sorunlarına karşın, çözüm yolları araması gereken sorumlular, bir daha böyle olayların yaşanmaması temennisinde bulunuyorlar fakat yaşatmak, güvenli çalışma ortamı sağlamak için gerekenler türlü sebeplerle yapılamamakta. Uzun süredir siyasetin dolgu malzemesi haline getirilmiş, meslek odaları, dernek ve tüm diğer birlikler gibi güçlü sendikal yapılanmaları, can ve mal güvenliği olmayan meslek gruplarından olan TAKSİCİLER İÇİN ACİL ÇÖZÜMLER üretmelidir.

Her türlü şiddetin kol gezdiği, gece gündüz risk taşıdıklarını iyi bildiğimiz Didim’de çalışan tüm taksicilerin can güvenliklerini arttırmak için “Araç içi kamera sistemi” uygulaması hiç vakit kaybetmeden hayata geçirilmelidir. Didim Emniyet yetkili birimleri ile görüşülüp suç ve suçlularla mücadeleyi kolaylaştıracak, araç entegrasyonlu özel mobil uygulamalar geliştirilmeli ve bir an önce hayata geçirilmelidir.  Sendikal hakları ve örgütlenmeleri olmayan taksicilerin başta çalışma hakları ve güvenceleri, olası tüm çaresizliklerde geride kalan çocukları ve aileleri için destek sağlayan şartlar oluşturulmalıdır.

Oda Başkanlarının öncelikli görevi siyaset yapmak değil, üyelerinin refah düzeyini yükseltmek, hak ve menfaatlerinin gerektirdiği doğrultuda meslektaşlarını savunmak,  anayasal düzen içinde meslek sorunlarının takipçisi olmak sorumluluğu taşımaktır. Aydın’da İzmir’de Didim’de memleketin her noktasında taksiciler huzur ve güven içinde çalışmalıdır. Tek bir taksicinin bile kötü haberini almak, çaresizliğini görmek, duymak haberini yapmamak arzusu ile vakit ayırıp sorularıma cevap veren taksici kardeşlerimize teşekkür ederim.

Umut Kaşan – Didim – 2024

Taksiciler Risk Taşıyorlar! Organize ve Örgütlü Değiller
Taksiciler Risk Taşıyorlar! Organize ve Örgütlü Değiller

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.