Nerde işçi varsa orada iş vardır emek vardır. İş varsa, işin varsa para kazanırsın. Para kazanmayı seviyorsan, para kazandıranı da seveceksin, başka yolu yöntemi yok ! Yok öyle hep bana, hep bana, senin hakkın sana, benim hakkım bana. Emek en kutsal değerdir.
Hem ne demek 1 Mayıs’ı solcular kutlar da, bu kutlama ne işe yarar? Kuru gürültü yapıyorlar ne demek? Ne demek sokaklarda bağırmak eskidendi.
Demek ki solcular emeğin alın terinin kıymetini ve sokakların sesi olmayı daha mı iyi bilmişler ? Ticaretin, malın mülkün ve hatta patronluğun babadan oğula geçtiği neredeyse tüm siyasi erklerin ise bir şekilde patronlukları ile güç topladıkları ve güç oldukları, hatta öncelikle kendinden ve işinden nefret eden işçisinden oy topladıkları düşünülünce böyle toplumlarda kimse patronlardan işverenlerden , işçiyi anlamasını ve işçinin hakkını vermesini beklemesin bence. Hiç sıfırdan çalışarak, üreterek, emeğin, bileğin ve ekibin gücü ile işini iyi ve eksiksiz yaparak işini büyüterek patron olmuşlarla, babadan kalan işe sahip çıkmışlar bir olur mu ?
Kaldığın otelde resepsiyoniste surat yapıp, patronuna gülümsüyorsan boşuna inme sokaklara! Yemek yediğin restoranın garsonuna masaya bakması için ‘bana bak’ diye çağırıyorsan da inme. Yetkilerini gücünü ve paranı senden güçsüz ve yetkisizler üzerinde test etmeyi tercih edenlerdensen asla inme sokaklara!
Öyle sahalarda alanlarda gümbür gümbür bağırıp çağırıp ben işçinin emekçinin yanındayım deyip de kendi işyerinde, işçini sömürüp, hakkını hukukunu ve sorunlarını görmezden geliyorsan ki senden çok var zaten ! Aga sen de inme boşuna sokaklara!
İşçiyi, emeğini, hakkını, hukukunu, desteklemek için sokaklarda işçi kardeş patron kalleş diye bağırıyorsan iş yaparken de işçine bağırmadan gereğini yap o halde işyerinde de kardeşlik yap, kalleşlik yapma. Kalleşlik yapıp da sokağa inme bence !
Sabahları dolmuş şoförüne, bekçiye çaycıya ya da işçi sıfatıyla çalışan emekçi olan tanıdığın kim varsa onlara bir günaydın bile demiyorsan, ‘Müdür dedi yap, patron böyle istiyor! fazla konuşma’ oluyorsa ilk cümlelerin, kraldan çok kralcıysan da hiç hiç inme sokaklara !
Söylediği ile yaptığı birbirini tutmayanların cenneti memleketimde bu 1 Mayıs’ta da tüm işçiler çıksın sokağa ve bir gün bile olsa avazları çıktığı kadar bağırsınlar, sembolik bile olsa işçinin sesine ses verenler de var olsunlar.
el ele omuz omuza halaya durup, bağıra bağıra ” işçiyim haklıyım söke söke alırım ” desinler nasılsa ertesi gün varsa işyerine gidip kuzu kuzu işini yapacak, hiç merak etme, hiç bir şey olmaz işçiler sokaklarda bağırınca. Mahkemede bağırmasınlar.
Üreten emek veren ve tarihin hiç bir döneminde hak ettikleri değeri bulamayan ve gittikçe bozulan bu güç dengesinin gerçek dengeleyicileri, tüm işçilere emekçilere selam olsun.
Benim gibi kendi işinin işçilerine de selam olsun. Hep diyorum güçlü ve kurumsal bir işverenin varsa iyidir. Kendi işinin patronu olabildiysen de iyidir ama kendi işinin işçiliği gibi bir durum var. Ne işçisin, ne patron. İşte da o çok zor be arkadaş. Onlara da selam eder, kim üzerini çiziyorsa bu 1 Mayıs da her 1 Mayıs’ta olduğu gibi, el ele, omuz omuza alanlarda ve de yine bir arada olacağımızın dayanışmayı yaşatacağımızın ve büyüteceğimizin altını çizerim.
İşçiye bayram da emeğinin karşılığını aldığı gündür. Emek ve sömürü var oldukça başkaldıranlar da olacaktır. Selam olsun işçisinin hakkını gözeten sayılı patrona ama işçi kardeş, patron kalleş oldukça #Yaşasın1Mayıs 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günüdür. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmektedir.
Daima dayanışmayla…
Umut Kaşan / Ege İdea dergi – Didim