ELİF DAĞDEVİREN

elif-dagdeviren-röoprtaj-umut-kasan
elif-dagdeviren-röoprtaj-umut-kasan

ELİF DAĞDEVİREN 

Gazeteci, Yazar, Programcı, Yapımcı, Türkiye’nin ilk internet portalının kurucusu, pek çok ilk projenin yürütücüsü, güçlü ve örnek bir iş kadını ‘Elif Dağdeviren’ ve o da güçlü bir kadın.

1967 Ankara doğumlu. Babası TV daire başkanı olduğu için TRT koridorlarında büyüdü. İlk, orta ve liseyi TED Ankara Koleji’nde okudu. Aralarda iki defa okulu bırakıp başka okullara ve Amerika’ya gitmiş olması sebebi ile Hacettepe Üniversitesi-İşletme Bölümü’nde okulu en uzun sürede bitiren öğrencilerden. “ Üniversitede öğrenciyken her yurtdışına gidişimde de kısa dönem kurslar alıp geri döndüm çünkü buradan başka hiç bir ülkede yasayamayacağımı ta o zaman anlamıştım.” diyor laf arasında. Bu arada Türkiye’nin ilk internet portal’larından Netbul’un kuruluşunu gerçekleştirmiş.

İlk büyük ulusal internet şirketi satışını da gerçekleştirdikten sonra kariyerine kurduğu film şirketi ile Oscar yolculuğuna kadar uzanan sinema filmleri ve televizyon programları ile devam etti. Bunların yanı sıra 4000 kişilik bir konser merkezinin de kurucu ortağı olarak 40’a yakın uluslararası konser organizasyonu düzenledi. Çeşitli eğitim kurumlarında dersler verdi.

Son olarak Entertainment Bussines’daki tüm tecrübelerini bir araya getirdiği EDGE All-In-One Yapımcılık ve Danışmanlık şirketini kurdu. Halen konuk yazar olarak yazmaya, yapımcılık ve yeni medya eğitimi vermeye, internet fikirleri geliştirmeye ve film ve televizyon yapımlarına devam ediyor.

Cinema of Turkey Kurucusu. Uluslararası Antalya Film Festivali Direktörü. Yapımcılığını yaptığı filmler: Beyza’nın Kadınları, Living and Dying,  Dondurmam Gaymak,  Cenneti Beklerken,  İftarlık Gazoz

Elif Dağdeviren – Umut Kaşan- Ege idea Dergi – İstanbul

Masallarda prenses bile olsan bir beyaz atlı prens olur kadını kurtaran. Kadınlar tüm zamanlarda hep kendilerine kahraman yaratmışlardır. Ya da kadınlara prensler kahramanlar yaratıldı. Kahramanlık güçlü olmak sanki erkeklerin hakkıymış da biz kadınlar rol çalıyormuşuz gibi biraz… İdea Dergi’nin kahraman kadınlar sayısının kahraman kadınlarından Elif’in de bir kahramanı/ kahramanları var mıdır? Kim ya da kimlerdir?

Sanırım benim kahramanım annem. Çünkü çok güçlü akıllı bir kadın hala öyle… ve her zaman hayatımda başka hiç bir yere bakamama gerek kalmayacak kadar rol model oldu annem bana. Çok genç yaşta anne olmuş aramızda 19 yaş var, hamile olmasına ve bana bakmasına rağmen çünkü babamla ilk evlendiklerinde beni bir bakıcıya verecek paraları yokmuş ona rağmen üniversiteyi bırakmamış, sayesinde bende mülkiye görmüşüm hayatımın ilk 3 yılında. Arkadaşları nöbetleşe bakmışlar bana ve birincilikle bitirmiş okulunu, her girdiği işte çok başarılı oldu her zaman güzeldi bütün arkadaşlarımın dibi düşerdi aslında fiziksel güzellikten öte güçlü ve etkileyici yapısındaydı yani, neye elini sürse para olurdu ama hayatın keyiflerinden de asla vaz geçmez. Kendini hep güzel sunmuş, çok bakımlı çok eğlenceli çok güldürür bana bazen annene benziyorsun dediklerinde keşke onun onda biri olabilsem diyorum. Bir kadının erkek kahraman ihtiyacı olmasını da üzüntüyle karşılıyorum. Yani kahramanım babamda olabilirdi bu manada söylemiyorum ama o beyaz atlı prenslerin bize empoze edildiği, eğer bir erkek olmazsa hayatta bir şey başaramayacağımıza inandırıldığı bir dönemden geçti kadınlar ama bu neredeyse ilk uygarlığın, ilk kabilelerin kurulmasında başladı ama sanırım artık erkelerin bu işi beceremediğini yani hiç birinin bize kahraman olamadığını gördüğümüz bir dünyada yaşıyoruz.

Erkekler dünyayı yönetmeyi beceremedi. Artık kendi kahramanlarımız yaratmanın ve hikâyelerimizi yazmanın zamanı geldi de geçiyor.

Elif Dağdeviren – Umut Kaşan- Ege idea Dergi – İstanbul

Pek çok farklı ve özel sıfatı bünyesinde barındıran, pek çok kadının da rol modeli olan Elif için kadında zayıflık ya da güçsüzlük ne anlama gelir? 

Çok teşekkür ederim böyle bir soru için, bir kere eğer birilerine rol model olabiliyorsam yani öyle bir pozitif etkim olduysa hayatta çok mutlu olurum. Ama bu etki umarım hayata bırakmaya çalıştığım pozitif etkilerle ilgilidir. Çünkü hiç kimse kendinin huyu olsa bile kötü taraflarını başkasında görmek istemez herhalde diye düşünüyorum. Güçlülük ve zayıflık ve niyeyse zayıflık deyince benim karşımda beliren görüntü sigara içen birileri. Kadın erkek fark etmez bağımlılık bana zafiyet gibi geliyor. Sigaranın peşinden koşan insanlar hayatını ona bağlayan insanlar ya da bir adama, bir kadına bağlayanlar, sonra bir aidiyetin ve bağımlılığın genetik problem olduğunu öğrendim ama bu duygumu değiştiremiyorum. Güç de şu benim için; hayat sana ne oyun oynarsa oynasın yorganın altında kurban edasında titreye titreye ağlamak ve drama queen olmak değil net bir şekilde her fırtınada her depremde iki ayağının üstünde durmayı becerebilmek.  Çok klişe gibi geliyor ama gerçekten de öyle. Bekli de hayatta en gurur duyduğum şeylerden biri de bu. Ben de herkes gibi hayatta çok ağır zamanlar yaşıyorum. Bunlardan biri de o zamanki eşim keyifsiz bir olay sonrası bana ‘ – sen şimdi nasıl bu yemeğe geliyorsun? bu haberi aldıktan sonra’ demişti. Ben de ‘ne yapayım eve koşup kendimi yatağa atıp ağlayınca mı mutlu olacaksın ya da mutlu olacağım ya da o duyguyla mı yarın konuyla ilgili güç toplayacağımı düşünüyorsun ?  Arkadaşlarımla geçireceğim keyifli bir yemekten sonra onlarında pozitif enerjisini alarak savaşabilirim. Galiba da o gün boşanmaya karar verdim zaten.

Bir kadına hiç yakıştıramadığın kadında asla tahammül edemediğin durum/ durumlar var mıdır?

Var tabii…  durum bağımlılık halleri. Özellikle erkeğe bağımlılık ya da bir erkek yüzünden başka kadınlara düşmanlık yapmak. Şu beni delirtiyor misal adam kadını aldatıyor, aldatılan kadın gidiyor o diğer kadına düşman oluyor, kadınla ilgili arıza çıkartıyor ama aynı adama yine ve hala evimin kralı prensim sen her şeye layıksın onlar seni ayarttı kafası yapıyor ya işte ben buna tahammül edemiyorum. Bunu da çok büyük bir zafiyet ve zayıflık hatta zavallılık olarak görüyorum. Tabi biz şanslı kadınlarız. Hayatta mücadele etme araçlarımızı bir şekilde elde etmişiz ve başına bu tip şeyler gelip aldatılıp dayak yiyip evde oturmak zorunda kalan kadınlar da var lafım asla onlara değil ama onların bile bir çıkış yolu bulabileceğine inanıyorum.

Bir kadının kendini çirkinleştirmek için uğraştığı estetik haller moda kurbanı olduğu haller vs. estetiğe hiç karşı değilim ihtiyaç duyarsam bende yaptırırım ama her şeyin bir ayarı var ve o ayarı kaçıran kadınlara da çok üzülüyorum bir de bütün güzelliğiyle ağzını şapırdata şapırdatarak yemek yiyenlere tahammülüm yok desem. ( Gülümsüyor )

Bizim toplumumuzda özellikle taşrada ya da küçük şehirlerde kadın yönetici idareci olmak zordur. Bu zorluk senin gibi İstanbul kadını için de geçerli mi? Bir de farklı sektörlerde daha başarılı olmak için, daha kolay yer edinmek, güçsüz görünmemek adına erkeksi tavırlar ve tutumlar göstermek durumunda kalan, kadınların olduğunu gözlemliyorum. Senin de bu yönde gözlemlerin oldu mu? Bu durumla ilgili ne düşünüyorsun?

Kadın yönetici idareci olmak, küçük şehirde olduğu gibi elbette büyükşehirde de zor. Zorluk nedenleri farklı olsa bile zor, belki de daha bile zor. Yani kadın olmak zaten zor bunun taşrası küçük şehri büyük şehri ülkesinde fark etmiyor. Amerika’da Avrupa’da da zor çünkü yüzyılların getirdiği bir erkek egemen ve kadını eve hapsetmeye odaklı erkek bakışı ne yaparsan yap böyle bir zorlukla karşı karşıya getiriyor kadınları ama önemli olan bu zorlukla nasıl mücadele ettiğin mücadele yollarını nasıl bulduğun.

Misal ben bir sene yurt dışında bir konferansa gitmiştim bana eşlik eden, beni karşılayan kişi ile girdik salona ve ikimizde de yaka kartı yoktu.  Konuşma yapacağım yere beni yönlendirirken yönlendirerek yeriniz burası Bay Dağdeviren diye yanımdaki beraber salona girdiğim beye söylediler. O da haliyle hayır ben değilim deyip beni gösterdi. Yani Avrupa’da dahi, iki kişi yan yanaysa önemli rolün erkeğe ait olduğu gözüküyor değil mi?

Kolayı da var. Nasıl olsa kimin yaptığının önemi yok. Nasıl yapıldığının ve sonucun önemi var diye ben de hala bazen ( tabi bu bir sır diyor gülüyor )  yapmak istediklerimi karşımda bunu kabul edecek kişi, tek başına bir erkek ya da erkek yoğunluklu bir komite ise bir süredir direk kendim söylemekten vazgeçtim. Bunu başka bir erkeğin fikriymiş gibi başka bir erkeğin diline yerleştirerek sunuyorum daha kolay kabul görüyor. Ama dediğim gibi mühim olan sonuç.  Fikrin kime ait olduğunun önemi yok. Bizde nasılsa fikir çok…  Bütün erkeklere de istedikleri kadar dağıtırız.

Elif Dağdeviren – Umut Kaşan- Ege idea Dergi – İstanbul

Başarılı ve güçlü bir kadın olduğunu bizler çok iyi biliyoruz, sen bunu ilk ne zaman anladın? Ya da şöyle sormalıyım başarı mutlaka ödül demek midir?

Bu iltifatın için çok teşekkür ederim. Eskiden olsa yok canım öyle değilim falan derdim. Bugün ise  evet  ben güçlü bir kadın olduğumu biliyorum ve bunu idrak edeli bir kaç yıl oluyor desem yeridir. Çünkü insan yaşarken kendine normal geliyor ya o güç durumlar, yani mesela çok basit bir örnek ama bana masmavi gözlerin var ne güzel demeleri, benim için çok normal. Çünkü doğduğumdan beri ben o gözleri görüyorum. Benim için hiç bir ekstra tarafı yok yani dolayısıyla karakter gelişimiyle ve çok şanslıyım şahane bir ailem olduğu için onlarında sayesinde güçlü bir kadın oldum ve bu gücümü de kayıplardan sonra anladım. Allah sanırım yıllarca kendimi sevmemi bekledi. Baktı ki ikimizde bu konuda başarılı olamıyoruz, karşılıklı olarak bana birçok acı ve kayıp yaşattı ve o zaman anladım ki ben gerçekten çok güçlü ayakta durabilen kimseye ihtiyacı olmayan bir kadınım. Başarı da bunun sonucunda geliyor sanırım. Başarısızlıklarım da oldu ama dediğim gibi esas başarı hayata matematik olarak totalde baktığımızda duygu olarak yaklaşmak ve evet bunlarda başarısız oldum bunlarda çuvalladım bunlarda da başarılı oldum ama sonuç mu iyiyim, bu yaşa kadar da gayet güzel geldim kimseye muhtaç olmadım kimseyi kimseye muhtaç etmedim.

Bizim bildiğimiz Elif başaranlardan, ilklerden, olduranlardan, neşelilerden, gülümseyenlerden, yenilikçi, yaratıcı, fikirlerin uygulayıcısı güçlü kadınlardan. En önemli başarı hikâyeni senden dinlemek çok güzel olurdu?

Sanırım CV olarak baktığımda en önemli başarım ‘netflix’ kurmak. Çünkü kimsenin inanmadığı bir dönemde internet şirketi kurmak çılgınlık, üstelik de kurduğum ortağım çeşitli nedenlerle beni bir başıma bırakıp gidince tek başıma üstelik de bir kadın olarak böyle bir dönemde hiç nakit bulamazken maaşları bile ödeyecek bu şirketi dönemin en çok konuşulan satışına döndürmeyi başarı olarak görüyorum.  Ama bunun dışında şu önemli aynı şirketten yola çıktığımda önceki soruya da gönderme olsun bu şirket yüzünden çok da ağır şeyler yaşadım. Çünkü biraz cebren ve hile ile elimden alındı. bu ve buna benzer her şeyin arkasında her düşmenin arkasından hiç kimse düştüğüme inanmazken yani o kadar dik durabiliyorken, tekrar yine yeni bir şey gerçekleştirerek, çok keyif aldığım başka bir işe geçmek. Cosmopolitan’da çalışmaya başladıktan sonra mesela satışlar iki katına çıktı. Eşittir kağıt üstünde başarı. Ama sonra bir başka nedenle de işten atıldım eşittir başarısızlık kağıt üstünde. Sonra kelebek gazetesinin yayın yönetmeni oldum, ama sonra orada da problem oldu yok oldum. Sonra netbul’u kurdum sonra film şirketi kurdum. İnsanlara hiç oh olsun, düştü bitti bu kadın yok oldu hayatımızdan sevincini yaşatmadım. Çünkü benim için düşmek değil, gelecekteki kalkış önemli.

Başarılı ve güçlü kadınlardan olmak için sence en önemli temel ihtiyaç nedir?  Tavsiyelerin ya da tecrübelerini önemsiyoruz. Sence başarının kritiği ve ölçüsü nedir?

Kendin olabilmek. Her ne olursa olsun düşmemek. Bunu nasıl başarırsan başar. Ağlama iznin yok mu? tabii ki var. Duvarları tekmeleme iznin var mı hayli hayli var. Elindekini fırlatma iznin var mı?  Var. Her şeyi yapabilirsin içini boşaltmak için ama sürekli hale getirmemek lazım önemli kısım da o.

Hayatında bir kariyer planlaması yaptın mı yoksa spontan ve duygusal kararlarla mı yol aldın?

Hayır. Ne yazık ki hayatımda hiç kariyer planlaması yapmadım. Spontane yaşadım. Aslında midenin sesini dinleyince, sanki evren senin için doğru kararları veriyor. Allah’ın bize çizdiği bir yol olduğuna inanıyorum. O yolu takip edebilmek için, sadece iç sesini dinlemek gerektiğine inanıyorum. Ben de zaman zaman dinleyebildim ve her dinlediğimde başarılı oldum.  Zaman zaman da bu dünyanın bana empoze  etmeye çalıştıklarının peşinden gitmeye çalıştım ve her defasında da başarısız oldum. Belki de biraz kariyer planlaması yapsaydım şu anda yaşlılığımla ilgili içim çok daha rahat olacaktı.

Astolojik verilerini burcunu yıldızları gökyüzünü takip edenlerden misin?

Astrolojinin başka bir bilim olduğuna inanıyorum. Fal olarak bakılmasından da hoşlanmıyorum. Dolayısıyla evet zaman zaman takip etmeye çalışıyorum. Bunu günlük fal yorumlarını olarak demiyorum. Aslan bursuyum,  belki başka bir burç olsaydım bunu yapar mıydım? Bilmiyorum. En azından düştüğüm zaman beni ayağa kaldıran bir burç ve 12 burcun arasında kral olduğuna göre takip etmek gerektiğine inanıyorum.

Alternatif tıbba, mesela duaya gelen şifaya inanır mısın?

Alternatif tıbba o kadar inanırım ki ben daha ziyade tamamlayıcı tıp demeyi tercih ediyorum. İnancın insanlar üzerinde iyileştirici güç olduğuna inanıyorum. Placebo etkisi çok önemli bir şey olduğunu düşünüyorum… zaten de öyle olmasaydı bu zamana kadar yaşadıklarımla ayakta kalamazdım ki ben. Misal iki yıl evvel bana bir kanser teşhisi koydular hiç önemli bir kanser değil. Artık grip gibi denilen o Tiroid kanserlerinden.  Üç ay sonra kontrole gidecektim ama çok emindim bir şey çıkmayacağından hatta espri bile yaptım bende bu kadar yoğun bir durum varken bir de ben başına yük olamayayım diye kaçar gider bu kanser benden diye. Pozitif bakışın insanı iyileştireceğine, negatif bakışın insanı kötüleştireceğine çok inanırım. Bunu ben bizzat deneyimledim. Kendimde de başkalarında da duaya çok inanırım. Duayı kendimiz için ediyoruz. İnanarak dua ettiğin vakit içindeki inanç zaten duanın gerçekleşmesi için en büyük etken.

Yoğun çalışma temposu sebebi ile kendine ve sevdiklerine yeterince vakit ayırdığını düşünüyor musun? Elif’in sözlüğünde keyif kelimesinin karşılığında neler yazar?

Her zaman sevdiklerime vakit ayırabilirim. Çünkü Allah’a bin şükür kendi saatlerimi ayarlayabileceğim keyifle severek çalıştığım bir işim var. Benim işim zaten keyfim olduğu için, Allah allah ben bu işi yapıyorum bir de üstüne bana para veriyorlar diyeceğim bir hayata devam edebiliyor olmak büyük keyif. Eşimle arada bir karşı koltuklardan birbirimize bakıp sıcacık sevgi dolu gülüşler göndererek de birbirimize zaman ayırmış oluyoruz. Aslında anneme çok daha zaman ayırmak, tabii ki çok daha uzun tatiller yapmak isterim onunla ama Allah’tan onlar da benim kadar yoğunlar. Dolayısıyla hepimiz başka bir anlayış haresi içinde yaşıyoruz.

Hepimizin hayatta iyikileri ve keşkeleri  ve olmazsa olmazları vardır. Mümkünse bir ‘İyi ki ?’ bir Keşke? bir de olmazsa olmaz?

Bütün iyiklerim ve keşkelerim buluşup beni ben yaptılar. Dolayısıyla artık sanırım bütün keşkelerim de  iyikim oldu. Geçenlerde bir arkadaşım bana 20 yıl evvel çekilmiş bir fotoğrafımı gönderdi fotoğrafa bakınca bir tek şunu düşündüm. ‘ Keşke birileri bana, anlayabileceğim bir şekilde bazı insanlarla vaktimi boşa harcamamam gerektiğini söyleseydi ’Artık  hayatımda her şey iyikiye döndü, beni ben eden de onlar oldu.

Elif Dağdeviren sanki her kafasına koyduğunu yapar gibi, peki gerçekten her kafasına koyduğunu yapmış mıdır?

Her kafama koyduğumu yapabilirim diye düşünüyorum.  Evet eğer yapamadıklarım varsa da belliki gerçekten de kafama koymamışımdır ya da bazen maymun iştahlılık yapmış  hepsini kafama koymuşum ve ancak bazılarını yapabilmişimdir.

Elif Dağdeviren için aşkın tarifi nedir?

Her aşkın tanımı birbirinden farklıdır. Ama aşk tarif edilebilir bir şey de değil ve her ne kadar aşk iki kişi gerektiriyorsa da buradan baktığımda artık şunu görüyorum hep karşı tarafımdaki isimlerin… Toparlamam gerekirse aşk hep benimle ilgiliymiş. Yani kafana koyduğun işi yapmak gibi birşey. Aşık olmuşum bir obje seçmişim kendime ve o objeden bana yansıyan her şeyin acısıyla büyülenişiyle başka dünyaya geçişiyle veya yere düşüşüyle her şeyiyle kendim seçerek bütün bunları yaşamışım ve bu bana iyi gelmiş. Yazmışım yaratmışım her ne kadar gün yüzüne çıkmadıysa da onlar. Şimdi niye böyle bakıyorum çünkü şu an yaşadığım da çok farklı bir aşk. İnsanın kendisini sevmesiyle başlıyormuş her şey, daha huzurlu daha tamamlanmış olarak bakıyorsun yanındakine ve her şeyin odağı da o olmuyor odağı birlikte paylaşıyorsun. Farklı bir duygu ama bu da yaşadığım en keyifli duygu diyebilirim.

Elif Dağdeviren – Umut Kaşan- Ege idea Dergi – İstanbul

Elif Dağdeviren’in de kendi hayatında feyz aldığı hatta kahramanlık yakıştırdığı kadınlar mutlaka olmuştur diye tahmin ediyorum. Hepsi olmasa da bizimle paylaşabileceği isimler kimler olurdu?

Her zaman önce annem oldu söylemiştim ama illa farklı bir isim vermem gerekiyorsa da mesela Madonna. Madonna benim için gerçekten kahraman bir kadın çünkü doğup büyüdüğü yerler içinde yaşadığı kültür hem İtalyan hem koyu Hristiyanlık New York yani bütün bunlar bir kadını ezmek üzere kurgulanmış şeyler. Sonra seçtiği alan da müzik ve müzikte bu kadar başarılı olmanın en önemli yolu da kendin olmak. Bu kadın erkekler olmadan, yani erkeklere teslim olmadan, kendi gücü kendi beyniyle başardı.  Böyle kadınları hep çok takdir ediyorum. Herkes böyle düşünüyor ama bunu çok yanlış buluyorum. Popüler olması onu zayıf kılmıyor. Türkiye’de de böyle bir isim var aslında çok da naif buluyorum zaman zaman ama çok güçlü bir kadındır Sezen Aksu.

Yapımcısı olacağın yeni filmler varsa ya da üzerinde çalıştığın yeni projelerini bilmek isterdik?

Allaha şükür bende proje çok! Film de olacak inşallah. Antalya film festivali devam ediyor . 54. sününü yapacağız bu sene. Festivale karşı geliştirdiğimiz uluslararası anlamda çok güçlü olacağına inandığım yeni bir projeye başladık başlayacağız… hem Türkiye hem Antalya’ya hem festivale hem de festivale değer veren herkese çok prestij katacağını ve güçlendireceğini düşünüyorum.

Bunun dışında Ayla filmi var. 2017 Senesine damgasını vuracak olan filmlerde Ayla Filmi ayrı bir konuşma konusu, ama çok özetle onun çekimleri bitmek üzere  yapımcısı Mustafa Uslu ve  Digital Sanatlar. Ben yardımcı yapımcı oldum. Son zamanlarda gördüğüm duyduğum, bunu söyleyenlere çok kızardım şimdi kendim söylediğime de inanamıyorum ama Oscar ihtimali olan en azından Oscar da ilk 5 ihtimali olan bir film olduğunu düşünüyorum. Ben de bu projeye girmekten çok mutluyum. Filmin ulusal ve uluslararası yolculuğunda onlarla beraber olacak, olmak bana çok keyif veriyor. 3- 4 tane de Kültür Bakanlığıyla geliştirdiğimiz projeler var. Bir de ben hiç dizi yapmıyorum normalde TV’ye ama bu Digital Platform dizileri beni de heyecanlandırıyor. Bir kaç tanede öyle proje üzerine çalışıyoruz. Tabii bir de inşallah yaza yetişirse ilk kitabımı çıkarmaya çalışıyorum.

Bodrum’u çok sevdiğini biliyoruz. Hiç daha önce tatil yapmak için, iş icabı ya da ziyaret için  Didim’e de geldi mi? Didim dendiğinde aklına ne/neler gelir?

Didim enteresandır, çünkü hayatımın ilk tapulu malı Didim’deydi. Ben lisedeyken birisi babama olan borcunu  Didim’de bir arsanın tapusuyla ödemişti. Babam da onu benim üstüme yapmıştı ve o zamanlar bende çok böbürlenerek dolaşıyordum ‘benim bir arsam var Didim’de diye. Yıllar sonra gördük de orada çok dostlarımız da vardı. Didim’e de bayılmıştım. Fakat yıllar yıllar sonra ortaya çıktı ki o arsa meğer sit alanıymış hatta kamulaşacakmış tabii ki tapuyu da iptal ettiler. Didim’de maddi olarak değil ama manevi olarak benimsediğim bir yeri kaybettiğimden beri de tekrar Didim’e gitmediğimi itiraf edeyim. Yoksa inanın  Didim’e muhtar olurdum ( gülüyor ) alim Allah iyi ki gelmedim!  bu sizler için iyi olmuştur.

Elif Dağdeviren – Antalya Film Festivali

Çekimleri Muğla Milas’ta olmasına karşın Entelköy Efeköy’e Karşı filminin bölge bize çok yakın olduğu için Didim’de yarattığı heyecanı yakından gözlemleyenlerden birisi olarak sormak isterim. Çekimlerinin Didim’de gerçekleştirileceği bir film için ihtiyacımız olan nedir?

Herhangi bir ilde/ilçede çekim yapmak için herhangi özel bir şeye ihtiyaç yok. Bölgeye ait daha doğrusu orada geçebilecek bir hikaye ama doğal olarak o ille buluşabilecek bir hikaye olması çok önemli. Burada şunu da söylemeliyim Entelköy Efeköyde yapımcı ben değildim ama dondurmam Gaymak ‘ta da İftarlık Gazoz’da da Muğla özellikle Dondurmam Gaymak’ta yerel yönetimin, esnafın çok büyük katkısı oldu. Aslında İftarlık Gazozda’da oldu. Tüm bunlar bir şehri çok daha cazip kılıyor tabi. Misal Antalya film çekmeye çok elverişli ama şimdiye kadar da çok fazla film çekilmemiş. Belediye Başkanı Menderes Türel  bu işin bu şehre ne kadar büyük katkıları olduğunu iyi bildiği için bu konuda regülasyonlar ve çalışmalar yapıyor.

Bizde Uluslararası Antalya Film Festivali’ni  ona göre kurguluyoruz.  Artık  Antalya daha film çekilebilir bir yer haline gelecek. Adana bin yıldır film çekilen bir yer çünkü her türlü lojistik destekle, içinden çıkan insanların oraya ait bir şeyler yapma arzusu çok önemli yani hem şehir hem öykü hem de içinden çıkan insanların, oraya ait bilgisi olan insanların varlığı çok önemli. Tabiiki teknik olarak da Amerika’daki sistemde ve ya Avrupa’nın bazı yerlerindeki sistemdeki gibi film komisyonları kurmak çok gerekli ama bunların ciddiye alınması lazım. Ciddi bir komisyon kurulması gerekiyor. Mesela Amerika’nın her eyaleti  film komisyonuna sahip. Mesela bir bakıyoruz birden bire Kanada filmleri çoğalmış Kanada bütün Amerika’nın kanunlarından daha avantajlı olmuş. Vergi meselelerine düzenleme koymuş, lojistik altyapılar getirmiş falan hop bütün filmler Kanada’ya kayıyor. Yani bunların hepsi teknik çalışmalar. Özetle doğalı ve güzeli, içinden çıkan kişilerle tekniği ve finansal tarafı da yerel yönetimlerle çözülmesi gereken bir mevzu.

Sevgili Elif, İdea dergiyi okudunuz mu? Dergimiz hakkında özellikle İngilizce çevirilerimiz için neler söyleyebilirsiniz? Bizim için önem arz eden eleştiri ve düşüncelerinizi bilmek isterdik.

Bir kadın girişimcinin küçük bir şehirde başlayıp koca bir dünyaya değme ihtimali olan bu dergiyi sadece bir kadın olarak değil bir insan olarak da çok önemsiyorum. Çünkü bu dergi bana hayallerin gerçekleşebileceğini kanıtlıyor. Yeri boyutu hiçbir şeyi önemli değil içinden dışarı çıkan aşk bu dergiyi kıymetli yapan.

Elif Dağdeviren- Ege İdea Dergi- 2018 ( Kadın Kahramanlar – Röportaj- Umut Kaşan )

 

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.