16.10.2022 Pazar günü yapılacak olan Didim Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve Meclis Başkanlığı seçimlerinde, seçim startı ile birlikte Didim Ticaret Odası’nın üyeleri arasında beklenen hareketlilik de başladı.
“El birliği, güç birliği, iş birliği” Sloganı ile seçimlere giren Didim Genç Oluşum grubu yani Mavi Liste ve mevcut yönetimin adaylarının yer aldığı Beyaz Liste yarışacak. İyi ki seçim süreçleri var. Birebir karşılıklı sıcak fikir alışverişleri, görüş ve eleştirileri iletmek ya da dinlemek bakımından seçimler de olmasa ne oda tarafından yapılan önemli faaliyetleri duyacağız ne de eleştirilen diğer detayları öğreneceğiz.
Yapılan önemli hizmetlerin ve özverili çalışmaların, sıradan ziyaret paylaşımlarından farklı iletilmediği için görünür olmadığını düşünürsek, odanın bu konuyu yönetimden ve başkandan bağımsız temel bir problem olarak ele alması gerektiğini düşünüyorum.
Yani Didim Ticaret Odasının da kendi içerisinde, bilimsel bir analiz, istatistiksel bir çalışma yapması gereklidir. Üyelerine Ticaret odasından beklentiniz nedir? Ticaret Odalarının sorumlulukları nelerdir? Ticaret Odası ne iş yapar? Gibi genel sorular sorsak üyelerin kaçından sağlıklı bir cevap alırız bunu sahiden bilmek istiyorum. Görev yetki ve tanımlarına bakınca Odalar, bir ilçenin seçilmiş ve de atanmış yöneticilerinin bilgisi ve onayı olmadan ancak instagramda paylaşım yapabiliyorlar gibi görünüyor. Geriye kalan her hizmet ve faaliyet hantal bürokrasinin pençesinde gibi… Üyeler ne kadar güçlü iseler, bağlı bulundukları meslek odaları da o kadar güçlü oluyor. Üyeler ne kadar sorunlu ise bağlı bulundukları meslek odaları da o kadar sorunlu uluyor. Oda başkanları ne kadar başarılı ise seçilmiş (!) yöneticiler o kadar ciddi rakip görüyor ve hemen ardından başlıyor kirli siyasetin ucuz oyunları. “Başarılı olmak, başarısız olmaktan daha zorlayıcı hale gelebiliyor bazı oda yöneticileri için.”
Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan sağlık krizi, peşi sıra gelen ekonomik krizler ve kriz yönetimi ile olagelen süreç daha kendini tamamlamadan enflasyon ve döviz kurlarından etkilenen piyasada, bozulan arz-talep dengeleri ile ticaret yapanlar, ticari yatırım hamleleri yapanlar hiç olmadıkları kadar mutsuz stresli ve yorucu günler geçirdiler. Sadece Didim Ticaret odası mı? Ülkemizde hiçbir kurumun gerçek anlamda kriz yönetimine hazır olmadığını da bu süreçte öğrendik. Bence meslek odalarının yaptığı seçimler Belediye başkanlığı seçimlerinden çok farklıdır. Ortaya çıkan rakip adayların meslek grubu temsilcisine mi yoksa grupların seçtiği başkanın çalışma yöntemleri ve yönetici sorumluluklarına mı itirazları vardır bunu çok net ifade etmelidirler.
Çünkü genellikle seçim dönemlerinde gelen eleştiriler yönlendirici ve belirleyicidir. Belki de gerçek ve tarafsız eleştiriler ile mevcut yönetimin çok daha doğru bir performansa taşımak da mümkündür. Seçimler bir gündür. Maksat üzüm yemek midir? Bağcıyı dövmek midir? Ancak seçimlerin ertesi günü anlaşılır. Didim’de seçimlerde çok ilginç şeyler oluyor.
Mesela son belediye başkanlığı seçimlerinde şu an adını bile hatırlamadığımız kişiler ben de belediye başkanlığına adayım dediler. Bir ara o kadar çok aday adayı çıktı ki, o süreçte ilk kez adını duyduğumuz bazılarına bakıp ne münasebet, bu ne cüret demek istiyorduk. Bazı pozisyonlara ben de adayım, bu sorumluluğu taşıyabilirim diyebilmek gerçekten cüret meselesidir. Seçim süreçlerini bazı kişilerin prim yapma fırsatı ve bir reklam malzemesine dönüştürdüğünü de sonrasında anladık. Bana kalırsa ne tek bir kişinin yarattığı sıkıntı için mevcut tüm yönetim kurulu töhmet altında kalmamalıdır, ne de tek bir kişiye duyulan güvenle de yeni ve yetersiz bir yönetim kurulu yaratılmalıdır. Artık bence sağduyu hiç olmadığı kadar baskın olmalı. Ben mevcut yönetimin doğru eleştiriler ile performansında ivme yaratacağını düşündüğüm için eleştirsem de destekliyorum.
Mevcut yönetime eleştirilerde bulunabiliyorum. Mevcut yönetimin tüm eleştirileri sağduyu ve de olgunlukla göğüslediklerini, çözüm arayacaklarını da biliyorum. Çok üzgünüm ama mavi listede adaylığını açıklayanlar içerisinde bir elin parmağını geçmeyecek kişiler dışında açıkçası ne güven veren var, ne de herhangi bir eleştiride bulunursak sağduyulu bir biçimde göğüsleyecek olan var! ki malum adayların şu süreçte ticari unvanları en son konuşulan mevzuudur.
Dediğim gibi bir elin parmaklarının sayısını geçmeyen bazı kişiler hariç, rakiplerine bakınca mevcut yönetimin aslında son derece başarılı gördünğünü de söylemeliyim. Seri beş cümle ile nitelikli ve karşılığı olan eleştirilerde bulunacak, sorunların tespiti ve çözümü noktasında mevcut yönetimden farklı hareket edecek, tecrübeli ve donanımlı hiç kimse yok. İnsan bu ne cüret demek istiyor ama seçim süreçlerinin artık aynı zamanda bir reklam malzemesi gibi kullanıldığını da öğrebdiğimiz için, bize tüm adaylara kendi yarışlarında başarılar dilemek düşüyor. #didim #umutkaşan
