Bir Başarı Hikayesi “Erdal Aktaş”
Biliyor musunuz? Sahilde su satarak sıfırdan başladı, Akıllı işler yaptı, Didim’den kazandı, Didim’e yatırım yaptı. Erdal Aktaş gerçek bir başarı hikayesine imza attı.
1963 Nazilli doğumlu Erdal Aktaş kışın soğuk günlerinde, şam tatlısı sahlep ve gevrek yazın sıcak günlerinde de köylerde dondurma satan ailesine küçük yaşta yardım ederek başlamış iş hayatına. Hayata, çalışmaya çok erken yaşta başlayanlardan. İlkokul mezunu. Bu günlerde ise hayat üniversitesinde yüksek lisans yapıyor.
Hayatını uzun yıllar seyyar satıcılık yaparak kazanmış. 85’li yıllarda askerliği sonrası eşini aldığı gibi Didim’e gelerek tek odalı bir evde ve Didim’in tarihi ve turistik değeri Apollon Tapınağı’nın etraflarında dondurma, buz, su satarak yani uzun yıllar hayatını seyyar satıcılık yaparak kazanmış. Hem kazanmış hem de kazandırmış kişilerden ‘Erdal Aktaş’. Ticaret tekstil ve inşaatta söz sahibi olmuş. Bugün Hann Yapı’nın yaptığı ve satışa sunduğu Didim’in ilk akıllı evlerini yapan ve satan güçlü bir müteahhit Erdal bey. Paranın nasıl kazanıldığını biliyor. Paranın ,neyi nasıl satması gerektiğini, müşteri memnuniyetini iyi bildiği gibi Erdal Bey her şeyden önce dostluğu ve insan kazanmayı iyi biliyor ve bunu her seferinde ticaret dostluktur diyerekde belirtiyor.
Anadolu pikapla geldiği Didim’de buz işi, sahilde kovayla meşrubat satışı gibi seyyar satıcılıkla başlamış Didim’deki macerası. ‘Eskiden buz makinaları yoktu. Söke’den kalıpla 70- 80 kalıp buz getirir onu satardım. 2 kalıp buz da kendime ayırıyordum ki akşama kadar sıcakta plajda su kola meyve suyu onu satardım. Ardından sitelerde manav işi yapardım. Ben çalışmadığımı, yerimde durduğumu hiç bilmem, hayatım boyu çalıştım. Para kazanmanın ne olduğunu küçük paralar kazanarak öğrendim, ama zamanında da buz sattığım gazinolardan bile daha iyi kazanırdım. Ben kazanmayı da kaybetmeyi de iyi bilirim. Söke’den Didim’e gelirken yolda beni de götür diyen kimseyi yolda bırakmadım, ama kimi götürdüysem de yol parasını da aldım.(Gülüyor) para gerçekten öyle kolay kazanılmıyor. Şimdi de ev mi yapıp, satıyorum. İnanın bana her şeyin en kalitelisi ile en güvenilir malzeme ile işinde en profesyonel kişilerle çalışıyorum. Ben doğru kişileri seçerim. İşi veririm, güvenirim ve gerisine de karışmam.’
Zamanında yaptığı seyyar satıcılığı herkes yapmaya başlayınca bırakmış Erdal Aktaş. Yaptığı işin karşılığını almayı seviyor. Ama kimsenin yapmadığını yapmayı seviyor. İyi gözlem yapıyor. O yıllarda arabasına aldığı Didim İmbat sitesine gidecek bir çifti gidecekleri yere götürmüş.
‘Bir gün yine yolda gidiyorum, arabanın kasası meyva sebze dolu, evlerine gitmek için benden yardım isteyen bir çifti aldım arabaya tozun toprağın içinde bir siteye doğru gidiyoruz. Yol git git bitmiyor. Yolun sonunda onları evlerine sitelerine bıraktım. Tabi her zamanki gibi yol paralarını da aldım. Sitede bir tepe, tepede de bir gazino gördüm ki içim geçti. Gördüğüm gibi karar verdim. Sitede yaşayan bu çift vasıtası ile site yönetimi ile görüşüp bu yer ile alakalı izin istedim. Site yönetimini “size hizmet edeceğim” sözü vererek bu gazinonun işletmesini aldım. Sözümde de durdum. Orayı 24 saat içerisinde içerisinde langırt olan site sakinlerinin okey oynayabilecekleri eğlenip keyifle vakit geçirebilecekleri küçük güzel bir işletmeye dönüştürdüm. Onlar da yıllarca işletmesini hizmetim karşılığı bana verdiler. Yazları bu sitedeki gazinoyu, kışları da okul kantini işlettim’
Büfe işletmesi sonrası çanta işine girmiş. Çantacılık işi ona ayakkabı sektörüne yer açmış. Ayakkabı sektöründen tekstil işine girmiş tekstil işi de inşaat işine vesile olmuş. Erdal bey yaptığı her işte başarılı olmuş ve bir işi bir başka işine vesile olmuş.
‘ Yaptığım işten zevk almalıyım, bugün de insanları ev sahibi yapıyorsam öncelikle bana içlerinden Allah razı olsun desinler. Bugün tekstilde başarımızı ikiye katladık. Niyetin iyi mi? İşini severek mi yapıyorsun? Doğru musun? Dürüst müsün? Kaliteyi gözetiyor ve işi gerçek profesyonelleri ile mi yapıyorsun? Yaptığın işte huzurlu musun? Bil ki başarın kaçınılmazdır. Bugün ben seyyar satıcılıktan büfecilikten, okul kantini işletmesinden, ayakkabı tekstil ve inşaat sektöründe pek çok alanda iş yaptım. Küçük büyük diye iş ayırmadım. İş yaptım. İşimi hakkını vererek yaptım. Bugün ayakkabı tekstil ve inşaat sektöründe başarılıysam ve söz sahibi olmuşsam tüm başarımın sırrı budur. Yaptığım işin hakkını veririm.’
Gerçek bir başarı hikâyesine imza atan Hann Yapı & İnşaat’ın söz sahibi Erdal Aktaş Didim’de yatırımlarına devam ediyor. Bu keyifli sohbeti ve insana motivasyon veren başarı hikayesi için kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Haber / Röportaj: Umut Karabacılı 20. Mayıs 2017 / Didim Hann Yapı
Fotoğraf : Nurlan Tahirli