APOLLON TAPINAĞINDA GÖRÜLDÜĞÜ SÖYLENEN MAVİ IŞIĞIN SON DERECE GERÇEK OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ ?
Apollon Tapınağı Kutsal Yol üzerinde kurulmuştur ve bildiğiniz gibi Apollon tapınağı, dünyanın en büyük tapınakları arasında yer alır ve uzunca yıllar kehanet merkezi oldu. Tanrı Apollon, şiirin, müziğin, sanatın tanrısıdır. Dünya’ya geliş hikayesine göre ışık saçtığına inanıldığından aynı zamanda ‘Işık Tanrısı’ olarak bilinir. Yalan söylemediğinden Apollon gerçekleri temsil eder. Tanrı Apollon’nun hastaları iyileştirdiğine de inanılırdı. Apollon’nun rahipleri gelecekten haberler verirdi öyle ki kehanetleri ile nam salmışlardı. Tapınakta gerçekleşen kehanet ritüelleri ve tüm yapılan ayinler bilhassa geleceğe yönelik tahminler şeytana özgü bulunduğundan tek tanrı inancına mensup olanlar tarafından büyücülüğün yasaklanmaya hatta cezalandırılmaya başlaması ile birlikte zamanla yok oldu.
Rivayete göre Apollon tapınağında tanrı Apollon’a kehanet gücü ve şifa yeteneği sağlayan ender zamanlarda görülebilen ama gören kişiye güç, sağlık ve geleceği okuma yeteneği sağlayan mavi bir ışık vardır. Tapınakta sadece dolunay zamanları ve belli açılardan görmenin mümkün olduğu bu mavi ışığı görenler o esnada inanılmaz bir huzur hissettiklerini de söylüyorlar. Yaptığımız araştırma sonucu bunun çakralarla bağlantılı olduğunu ve bu Mavi Işığın da aslında gerçek olduğunu öğrendik.
Doğu tıbbında ve pek çok felsefi inançta yaygın kabul gördüğü hali ile bu olayı basitçe anlatalım. Etten kemikten olan maddi bedenimizden başka bir de enerji bedenimiz varmış. Kanın bedenimizde tüm vücudumuzu dolaştığı gibi, bu enerji de bedenimizde dolaşıyormuş. Çakra adı verilen ve her insanda bulunan bu temel enerji merkezleri vücudumuzdaki enerji, yaşam gücü, hayat enerjisi merkezleriymiş. Çakraları küçük enerji girdaplarına ya da pervanelere benzetiyorlar. Her bir çakranın sorumlu olduğu organlar, duygular ve dış dünyaya ait fonksiyonları varmış. Yani çakraların son derece karmaşık görevleri varmış ve hayatımızı direkt olarak etkilermiş.
Omurgamızı geniş bir enerji yolu ya da ana elektrik hattı olarak düşünürsek ki bu aslında en doğru benzetme şekli olur çünkü omurilik tüm elektrik sinyallerini bütün organlarımıza ve uzuvlarımıza taşır ve oradan aldığını beyne götürür işte çakraları da bu elektrik hattının üzerinde ana giriş ve çıkış prizleri gibi düşünmeliymişiz. Ana çakralarımızın her biri omurga boyunca dizilmiş. Özetle bu bedenimizde bulunan enerji merkezleri olan 7 adet çakra var ve sağlıklı bir insanda bu çakralar hızlı olarak dönerlermiş. Ancak çakralardan herhangi birinin yavaşlaması ya da hiç çalışmaması sonucunda enerji akışı engellenir ve çeşitli sorunlar ortaya çıkarmış. Stres dengesiz sağlıksız beslenme gibi sebeplerle ağırlaşan çakranın olduğu bölgede enerji yönetimi ve iletim sağlanamadığı için de zamanla fiziksel problemler de ortaya çıkıyormuş. İşte insanlardaki bu çakraların Apollon Tapınağındaki mavi ışıkla doğrudan ilgisi varmış. Mavi ışığı gören şanslı kişilerden aldığımız bilgiye göre mavi ışığı gördükleri anda hissettikleri aşırı huzur, şifa sağlayan ve geleceği görebilme yeteneği Apollon’un belli dönemlerde bu enerji merkezlerini harekete geçirmesi yani çakralarımızı açması kaynaklıymış.
‘ Çok şanslıydım çünkü Apollon’a çok yakın bir otelde kalıyordum. Manzara o kadar etkileyici ve huzurluydu ki sabah çok erken kalkıp Apollon Tapınağından güneşin doğuşunu ve çeşitli fotoğraflar çekmek istedim. Henüz karanlık bile denilebilir bir saatte tapınakta iken aklım da bir yandan tatil sonrası yapacağım evlilik teklifinde idi. Evlenince nasıl biri olacaktım, nasıl bir ailem olacaktı o an öyle çok bunlara yoğunlaşmıştım ki birden tapınağın zemininden gökyüzüne doğru koyu mavi bir ışık süzmesi fark ettim. Oturduğum yerden bile kalkamadım çünkü aşırı huzurlu bir andı. Dakikalar içerisinde olup bittiğini sonradan fark ettiğim o anda ölümsüz gibiydim. Ailemi çocuklarımı gelecekteki kendimi gördüm. İnanın ilk kızımın doğumunu hatta kızımın bu günkü halini bile gördüm ben o an. İnanılmaz ve anlatılmaz bir andı. Her yıl tekrar mavi ışığı görür müyüm diye geliyorum Didim’e ama bir daha mümkün olmadı. O ışık süzmesinin bana yaşattıkları o anlar kısacık etkili bir şiir gibiydi. Bunu da yazın lütfen, eminim ki bu mavi ışığı gören başkaları da olmuştur. Benim gibi hayal gördüm galiba diye şaşkınlıkla geçiştirmiştir. Ben de aynı mavi ışığı arayan çok özel bir turistle karşılaşana kadar hayal gördüğümü sanıyordum. Oysa ondan öğrendim ki Apollon Tapınağında sadece dolunay zamanı ve bir konuya çok yoğunlaşınca insanın çakraları ve 3. gözü açılıyormuş. Hayal görmemişim yani 3. Göz dediğimiz pozisyon olarak İki gözün ortasında bulunan, rengi mora kaçan lacivert olan, insandaki iç görü, altıncı his, yaratmak, var etmek, ruhani gelişim enerjisini kontrol eden, fiziksel olarak da Hipofiz bezi, Endokrin ve Sinir Sistemi arasındaki en büyük organizasyon ağını kontrol eden doğrudan Hipofiz Endokrini hormonuna etki eden bu çakramız Dolunay zamanı Apollon tapınağına özgü şifa veren bir enerji ile çok güçlü çalışıp benim gibi geleceği görmenizi bile sağlayabiliyor. Galiba eskiden rahipler de bunu yapıyorlardı diyorum içimden şimdi. Bu arada gerçekten siz de benim gibi araştırırsanız bu mucizevi mavi ışığı gerçekten gören çok insanın olduğunu da bulursunuz. Burası öyle boşuna şifa ve kehanet merkezi olmamış.’
Keşke sizlerle bu özel konuyu araştırırken tüm duyduklarımı bana gelen anlatılan tüm hikâyeleri paylaşma şansım olsaydı. Habercilik etiği gereği kimliğinin gizli tutulmasını isteyen bu ünlü bey efendinin adını bile sizlerle paylaşamıyorum. Ama inanın ilk fırsatta Dolunay zamanı ben de çakralarımı açmak ve mavi ışığı görmek için gerekirse Apollon Tapınağında sabahlayacağım. Gerçi bana göre Apollon Tapınağında sıradan bir şekilde gün batımını izlemek bile insanın tüm çakralarını açıyor olmalı ki inanılmaz huzurlu ve keyifli.
Haber : Umut Kaşan / 2017 / Didim