BİZ KADINLAR, BİR ARADAYIZ, KARARLIYIZ VE HER ZAMANKİNDEN DAHA DA MÜCADELECİYİZ.
Bildiğiniz gibi “25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” iyi bildiğiniz gibi o gün özellikle erkeklerin kendilerini aklamak ister gibi, şiddete ne kadar da karşı olduklarını ortaya koymak ister gibi birbiri ile yarıştığı özel günlerden. Tüm memlekette neredeyse tüm ana caddelerde koca koca billboardlara yine kadına şiddete hayır yazacaklar, birbirinden çarpıcı resimlerle.
Öncelikle hemen şunu belirtmek isterim ki sadece kadına değil ŞİDDETE DE HAYIR! Çünkü şiddet şiddeti doğuruyor. Çünkü artık her alanda ve her türlü şiddeti iliklerimize kadar yaşıyoruz.
Sadece fiziksel şiddetten bahsetmiyorum, şiddet cinsel, duygusal ve ekonomik de olabildiği gibi sadece kadına da değil güçlünün güçsüze uyguladığı her türlü yaptırımın içerisinde maalesef şiddet var. Şiddetle seviyor, şiddetle karar veriyor şiddetle uyguluyoruz. Erkekler kadınlara değil kadınlar da kadınlara, erkekler erkeklere hatta kadını erkeği hayvanlara şiddet uygulayabiliyor maalesef.
İçimden diyorum ki “Tanrı erkeklere çok güvenseydi doğum gibi hassas, insan türünün devamını sağlayan en önemli görevi biz kadınlara vermezdi.” keşke tüm zorlu süreçler doğum gibi güzel ve mutlu sonla bitseydi biz kadınlar için.
Bizim gibi küçük avuç içi kadar şehirlerde yaşayanlar daha önceki yıllarda TV’den duyar, gazetelerden okurduk o kötü kadına şiddet haberlerini. Oysa günümüzde öyle mi? Bizim buralarda olmaz dediğimiz her şeyi yaşadık, her acıya şahitlik yaptık ve anladık ki şiddet her yerde her bünyede kolay mayalanabilen bir canavar. Didim’de kadına şiddet ve de toplumsal şiddet konusunda sesini çıkaran iki ayrı güçlü yapı var. Didim Kibele Kadın Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği bir de Didim Kadın Platformu.
Bu kadınlar sokağa çıkıp isyan edebilen, sesini yükseltebilen, hayır efendiler bu olmadı, bu böyle olmaz diyebilen çok sevildiklerinde “Valla helal olsun erkek gibi kadınlar” denilen, birilerini istemeden de olsa öfkelendirdiklerinde de “ bunların da sesi çok çıkmaya başladı” denilen ne istediğini bilen, dayanışmaya inanan, güçlü ve mücadeleci kadınlar onlar.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününde 25 Kasım’da iki ayrı farklı etkinlikte göreceksiniz o kadınları. Çok emin olmamakla birlikte, bildiğim kadarı ile
- Didim Kadın Platformu 25 Kasım’da Saat 14:00 ‘de Eski Adliye önünden başlayan yürüyüşlerini Didim Ziraat Bankası önündeki basın açıklaması ile bitirecekler.
- Didim Kibele Kadın Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ise Saat 16.30 da Didim İş Bankası önünden Didim Kent Meydanına yürüyecekler ve yine olmazsa olmaz bir basın açıklaması ile bitirecekler.
25 Kasım’da neden iki ayrı kadın etkinliği var? Diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Onu da kendimce ve dilim döndüğünce izah etmek isterim. Mücadelemiz ortaktır ama elbette mücadele yol ve yöntemlerimiz farklılık gösterebiliyor.
Didim Kibele Kadın Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği daha feminist ve radikal bir duruş göstererek diyor ki “Biz kız kardeşlerimiz ile birlikte yürüyeceğiz. Bizimle yürüyen, en önde bağıran erkeklerin şikâyet ve dava dosyalarında gerçek yüzlerini gördük, biliyoruz. Şiddet uygulamış ya da şiddet uygulamak istemiş hiçbir erkeğin aramızda katılıp “Kadına şiddete hayır” diye bağırıp bizim bu yürüyüşlerimiz ve eylemlerimizde görünüp kimsenin kendini aklamış hissetmesini istemiyoruz. Ayrıca erkeklerden ayrı ve sadece kadınların yürümesi dernek olarak bu konudaki net tavrımızdır.
Dünya kadın hareketinin ve ülkemizdeki kadın hareketinin yıllar süren mücadelesi içerisindeki tecrübesinin sonucunda alınan bir karardır. Bunun birçok nedeni vardır. Öncelikle kadın yürüyüşü; kadınların kendilerini güçlü hissetmelerini sağlar. Kadın dayanışmasını ve kız kardeşlik duygusunu güçlendirir. Kendisine yada herhangi bir kadına şiddet uygulayan bir erkeği 25 Kasım kadına şiddete karşı mücadele ve dayanışma gününde gören bir kadının; kadın hareketine ve kadın dayanışmasına inancı ve güveni sarsılmış olur.’ Diyorlar.
Haklılar mı? Çok haklılar. Maalesef böyle de bir gerçek var. Kadın katillerinin ya da şiddet uygulayıcıların çoğunun sosyal medya profillerini incelediğinizde şaşırtıcı biçimde hepsi ideal eş, ideal erkek hepsi şiddete karşı sevgi böceği ve hatta ne hikmetse en çok da onlar karşı. Oysa gerçekleri bilen dava dosyalarını okuyan Didim Kibele Kadın Derneği’nin avukatları biz bu gördüklerimizi bildiklerimizi yok sayamayız. Kim bilir belki bilmediklerimiz de vardır o yüzden “Biz kadınlar biz bize, ele ele omuz omuza mücadelemizi büyüteceğiz.” Diyorlar.
Çeşitli Dernek, Sendika STK ve siyasi partilerin kadın kolları başkanlarından oluşan Didim Kadın Platformu da özetle “Biz mücadelemizi erkeleri yok sayarak veremeyiz, şiddete hayır diyen erkeklerle birlikte yürüyeceğiz. Şiddeti onaylamayan, şiddet istemeyen kadın hareketlerine güç veren, destek olan samimi erkekler de vardır. söz hakkı bizimdir, yürüyüşte en önde bizler olacağız ama biz erkeklerle birlikte ve bir arada mücadele edeceğiz. Biz birlikte ve bir arada mücadele edeceğiz” diyorlar.
Haklılar mı? Onlar da çok haklılar. Öyle ya samimi söylediği ile yaptığı birbirini tutan, kadın hakları mücadelesinde biz kadınlardan daha çok çaba sarfetmiş çok değerli adamlar da yok mu? Var. Elbette var olsunlar.
Kadın hakları hareketlerinin her halinde biz kadınlar bir aradayız, kararlıyız ve her zamankinden daha da mücadeleciyiz ama mücadele yollarımızda farklılıklar sergileyebiliriz. Bu durum da mücadelemizi zayıflatmaz aksine büyütür. Didim Kibele Kadın Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin yürüyüşüne katılamayan erkekler de Didim Kadın Platformu yürüyüşünde katılarak kadınlar haklıdır diye bağırabilirler.
KADINLAR HAKLIDIR! “Katledilen kadınları aklınıza mıh gibi kazıyacağız! Adaleti sağlayacağız!”
Erkek Adalet değil, gerçek adalet istiyoruz! Kadınları değil müteahhitleri denetleyin! Kadın kadındır, çiçek babandır” diye bağıracağız.
Bizler 25 Kasım’da sokaklardayız. Gördüğünüz her eyleme katılın kızlar, haklarımız için verdiğimiz mücadelelerimiz seninle güçlenecek. Sensiz bir kişi eksiğiz!
“Yaşasın kız kardeşliğimiz ve dayanışmamız”
Umut Kaşan – Ege İdea Dergi / Didim