Sıla Şentürk 16 yaşında bir kız çocuğu, ayrılmak istediği 21 yaşındaki nişanlısı katil Hüseyin  Can Göcek tarafından boğazı kesilerek katlediliyor!

#sılasenturk 16 yaşında öldürüldü
#sılasenturk 16 yaşında öldürüldü

Ben de #kadıncinayetleripolitiktir yazmışım, yavrucağın sevimsiz ölüm haberini paylaşırken, bana gelen yorum “16 yaşında bir çocuğun sevgilisi olabilir, ama nişanlanması ve evlendirilmesi mi suçtur, Hadi oradan iki yüzlüler, anneannem de 16 yaşında evlenmiş dedemle. Dedem de yirmilerindeymiş. Kızın nişanlısı psikopat çıktı diye hemen de kadın cinayetleri politiktir yazmayın. Devletimizi suçlayacak yer arıyorsun. Kadın bile değil daha çocuk  o, ölümşeri siyasete alet etmeyin ” bu yorum üzerine özellikle böyle düşünenler varsa onlar  okusun diye yazıyorum.

Şimdi söyleyeceklerim belki çoğunuzun hoşuna gitmeyebilir ama öncelikle ailesinin onu zorla nişanlandırdığı bilgisi yanlış da olabilir.  Ayşegül Kasap’ın haberine göre güya ailesi de hiç istememiş bu ilişkiyi.

Mahalle muhtarı İsmail Yüksel, Giresun’da balıkçılık yapan baba Şentürk’ü yakından tanıdığını, olayı da en başından beri iyi bildiğini belirterek  “Bir sene önce sosyal medya üzerinden tanıştılar. Sonra Hüseyin Can Gökçek’le Ankara’ya kaçtılar. Ailesi önce Gökçek’in ailesini buldu. Gökçek’in ailesi de çocukları bulup haber verdi. Sıla Şentürk’ü Giresun’a geri getirdi.”

Muhtarın aktardığı bilgilere göre Giresun’a geldiklerinde yaşı 18’den küçük olduğu için prosedür gereği Sıla Şentürk devlet korumasına alınmış. Gökçek ise tutuklanmış.

“Aile kaçıran hakkında şikayetçi oldu. Bu sefer devlet çocuğun yaşı küçük olduğu için korumaya aldı. Diğerini de cezaevine attı. Ailesi daha sonra Sıla ile konuşup, onu tekrar eve getirmek için kendi aralarında anlaşma yapmış. Şikayetini de geri çekince Gökçek serbest kalmış. Ailesinin kızlarını zorla nişanlandığı haberleri yanlış bir bilgi. Öyle bir şey yok. Kendi aralarında anlaşmışlar. Söz gibi yani. Bunu da sadece  Sıla’yı geri getirmek, eve getirmeye ikna etmek için yaptılar. Zorla nişan gibi bir şey yok. Ailesi hiçbir zaman istemedi. Zamanla vazgeçer diye kızı eve gelmeye ikna etmek için ‘Tamam arkandayız’ demişler. Kız hakikaten de sonra vazgeçti. Ama bu sefer de oğlan rahat bırakmadı. Sürekli arayıp tehdit etmiş” diyor aileyi yakından tanıyan muhtar.

Gerekli soruşturma ile gerçekler ortaya çıkacaktır. Hepsi ve herşey bir yana. Boğazı kesilerek öldürüldü bu kızcağız.  Öncelikle acılı ailesine başsağlığı dilerim.

Muhtarın ifadeleri doğru ise; ailenin zorla nişanlandırmadığı varsayımı üzerinden yazıyorum. Diğer türlüsü, yani aileyi suçlamak, olan biten her şeye bela okumak en kolayı zaten.

– 16 yaşında evden kaçarak bir çocukluk yapmış ise ailesi de gerekeni yapmış bulmuş almış kızını. Evden kaçan kıza namusu lekelendiği gözüyle bakar bu toplum ona. Çünkü 16 yaşında sevgilisi olması ayıp ve günah ama 16 yaşında kocasının olması kutsaldır.

“Sıla’yı işte bu namus anlayışı öldürdü ”

16 yaşında bir çocuğun nişanlanması ya  evlenmesi toplumca çok normalleştirildiği için herkes kendince doğru bulduğu çözümü gerçekleştirdi.

“Sıla’yı işte bu çocuk yaşta gelinleri alkışlayanlar ölüdürdü”

Ya benimsin ya kara toprağındır söylemi, romantize edildiği, aşkı bir beden büyük gösterildiğine inanıldığı için öldü Sıla !

Tacizcileri, katilleri, sapıkları salıverdiğiniz için cezaların caydırıcı etkisi olmadığı, adaletin kantarı ile oynadığınız “çocuğun rızası” diyebilenleri bakan, bir kereden bişey olmaz diyenleri insan yerine koyan bu sistemin en zayıf halkasıydi diye öldü Sıla !

Ölümü kutsallaştırıp, koruyan, yaşatan politikalar geliştiremediğiniz için öldü !
İşte bu yüzden #kadıncinayetleripolitiktir, ve ister inanın, ister inanmayın, insanca yaşamak isteyen kadınlar değiştirecek bu düzeni.
Acılı, gözü yaşlı, adalet isteyen kadınlar.
Hesap vereceksiniz !

#UmutKaşan – Ege İdea Dergi

 

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.