Doğaya sahip çıkma mücadelesi kadar çok az haklı mücadele var !
#Akbelen meşru müdafaadır. Ağaçları kesmeyin, ormanı yok etmeyin demek ise insanlık görevidir.
Herşey mi siyaset! Siyasi! Ağaçlar da mı? Çam ağacındaki kozalak kadar aklı olan biliyor ki bu kesim acilen durdurulmalıdır.
Aralarında DİSK, TTB, KESK ve TMMOB’ye bağlı meslek odalarının ve #Ekoloji Birliği ve İklim Adaleti Koalisyonu gibi ekoloji ağlarının da olduğu olduğu 308 Kurum da ortak bir açıklama yaptılar, #Akbelen Ormanı’ndaki abluka kaldırılsın, kesim kararı durdurulsun! Diyorlar.
Saçma sapan bazı yorumlar da okuyorum sosyal medyada. Bu devlete kafa tutmak değil! Bu devlete karşı çıkmak hiç değil! Nedir sizin olayınız !!! Hiç anlayamıyorum hiç. Ağaçları kesilmesin istemenin, yaşamı savunmak kadar masum taleplerin karşılığı bu olmamalı.
Sen bugün kendi köylünü üç kuruş paraya, ranta güce karşı en haklı mücadelesinde yalnız bırakırsan, üç gün sonra seni de görürüz. Kandırılanların sonunu da biliyoruz. Gördük. Sakın Kanma !
Bu çok çirkin bir oyun. İktidarın gücüne sırtını yaslayan bir holdingin para kazanma hırsına dur demek, ağaçları kesme, bu kıyımı durdur, #limak DUR demek hatta LİMAK DEFOL ! demek haktır. Bunu diyen #ikizköy halkı haklıdır.
Hani nerede Ziraat Odaları, Çevreci Dernek ve STK’lar ? Hani muhalefetin ve milletin vekilleri neredeler? Neden Akbelen’i savunmak muhalefetin sorumluluğunda olsun? Neden Akbeleni savunanlar çirkin itham ve muameleyr maruz kalıyorlar?
Cevap aradığımız çok soru var!
Bu ağaçları geleceğimiz için, evlatlarımız için, yarınlar için kestirmeyin diyoruz. Kimsenin bir çıkarı yok! İklim krizi ile mücadele etmek ve söylemlerin ötesinde sağlıklı yarınlar için gerçekçi eylemler içerisinde olmak lazım.
Neden korkmayın, susmayın demek, bu kıyımı durdurmaya çalışmak muhalefetin işiymiş gibi davranılıyor? İktidar partisinin vekilleri ağaç, doğa düşmanı mı?
Bana göre düpedüz kışkırtma var.
Sen bahçendeki zeytin ağacını izinsiz bile budayamıyorsun ama Akbelen’deki şirket ormanı çam ve zeytin ağaçlarını hukuksuzca yok ediyor. Ormanlarımıza doğaya en büyük zararı yasal kılıfına uydurulmuş akla ve bilime aykırı uygulamalar vermiştir. Ormanlara zarar veren uygulamaları “Yasalara Uygundur” gerekçesiyle savunamayız. Kaldı ki yapılan kıyım, yasalara uygun da değil. Hukuksuzca derken de bugün Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları #cehav yaptığı açıklamada ‘Akbelen de orman kesim izin süresi 2021 Aralık ayında bitmiş. Şirket uzatma talebinde bulunmuş ancak bu talebin geldiği tarihte mahkemece verilen yürütmeyi durdurma kararı var.
Durum böyle olunca iznin süresi uzatılmamış. Bunun anlamı şudur. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı olduğundan ortada olmayan bir idari işlemin süresinin uzaması da mümkün değil. Bu durumda yürütmeyi durdurma kararı kalktıktan sonra önceki talep tarihinde uzatılamayan süre, yeni bir başvuru yoksa yürütmeyi durdurma kalktıktan sonra da uzatılamaz.
Mahkeme dosyasına orman idaresinin sunduğu evraklar arasında ise yürütmeyi durdurma kararı kalktıktan sonra verilmiş bir iznin varlığına yer verilmiş değil!
Bu durumda eğer şirketin elinde yürütmeyi durdurma kararı kalktıktan sonra bir izin yok ise (ki orman idaresi mahkeme dosyasına buna dair bir evrak sunmamış) tüm bu kesimler hukuksuz ve kesenler orman suçu işlediler, durdurmayanlar da bu suça ortak oldular! ‘ diyor.
Durdurabililiriz. Susmayın. Ağaçlar konuşamaz! Sen konuşmalısın. Yapma, kesme, öldürme demelisin!
Jandarmanın ve kolluk güçlerinin size suçluymuysunuz gibi müdahalesinden de korkmayın. Onlar da emir kulu. eminim içten içe ağlıyorlar. Köylüyle jandarmayı karşı karşıya getiren utansın.
Herkes iyi biliyor ki suç olan yaşayan ağaçları kesmek !
Yarın çok geç olacak 🥲 bugün kesimi durdurun! #akbelendireniyor #ikizköyyaşamakistiyor #akbelenedokunma
#akbelenormanınıterketmiyoruz #umutkasan | #didim | #milas | #muğla