TUĞBA MAKASCIOĞLU / ARENA HALI SAHA İŞLETMECİSİ
21 OCAK 1984 Adapazarı / Sakarya doğumlu. O da evlenip Didim’e gelen gelinlerden. Eşine hak vermemek mümkün değil bir bakışta sevilen kadınlardan. 2 çocuk annesi, kadın girişimci, mücadeleci, yenilikçi, düşünceli, eğitim ve öğrenci koçu. Didim’de futbol’a kadın eli değdirenlerden, Didim’de spora emek verenlerden, aldığı tüm övgüyü hak edenlerden güçlü,başlarılı, neşeli ve iyimser gerçek bir kitapsever ve bir blogger ama en çok da sporu ve çocukları çok seven bir anne.
- Tuğba Hanım spor hem de futbol genellikle erkek işidir, siz bu kalıbını yıkıyorsunuz. Nasıl oldu?
Uzun süre iş hayatının içerisindeydim. Evlenip çocuklarım olunca, çocuklarımla kendim ilgilenmek adına iş hayatına ara vererek eğitim hayatıma devam ettim. Aynı zamanda Eğitim ve Öğrenci Koçuyum. Çocuklarımın büyüme döneminde eşimle gözlemledik ki çocukların uzun soluklu spor yapabileceği, ailelerin güvenerek çocuklarını emanet edebileceği, bir tesis ve oluşum yok.
Oysa spor bireylerin hayatına erken yaşta girmeli ve çıkmamalı. Hem Didim’e bir faydamız olsun hem de çocuklarımız spora yönelsin istedik. Ben anne olarak önceliklerim her ne ise buraya gelen çocuklarımıza ve velilere de bunu sağlamaya çalıştım. Arena halı sahada Altay Futbol okulları teknik sorumlusu olarak şunu çok net diyebilirim ki benim bir anne olarak önceliğim, çocuğumu emanet ettiğim yerden güven duymamdır. Bu sebeple öncelikle bunu sağlamaya çalıştım. Çocuklar da burada kendini güvende ve mutlu hissetmeli. Veli bize güvenerek çocuğunu bırakır çocuklar da mutlu olursa sporda da daha başarılı olurlar. Apartman hayatına hapsedilen tablet ve cep telefonları ile vakit geçiren çocuklar yerine, erken yaşta spor disiplini alan, enerjisini iyi ve doğru harcayan başarılı sporcu çocuklar yetişsin istiyorum. Şimdi velilerimiz antrenman saatlerinde çocuklarını bize emanet edip gönül rahatlığı ile gidiyorlar, çocuklarımız kendileri gelerek arkadaşları ile vakit geçiriyor, spor yapıyor. Burada Arena Halı sahada Altay Futbol Okulları altyapıda yetişen sporcu çocukların hepsi kendi çocuklarım gibidir. Eşim ve ben onların başarılarında kendi çocuklarımızın başarısı kadar seviniyoruz.
Biz hem erken yaşta çocuklarımızı spora yönlendirirken anne- babalarının da onlarla birlikte spor yapmalarını sağlıyoruz. Mesela babalarımızı da çocukları ile antrenmana aldığımız birlikte çalıştıkları oluyor. Çocuklar anne ve babaları ile oyun oynamaktan spor yapmaktan büyük keyif alıyorlar. Mesela bazı geceler olimpik anneler olup halı saha bayanlar maçı yapıyoruz ki galiba Didim’de ilk ve tek organizasyondur. İşin ticari boyutundan öte sorumluluğunu taşıyorum. Ben işimi severek ve büyük bir özveri ile yapıyorum. İlk günden bu yana fiyatımız değişmedi aynı. Yeni gelen öğrencilerimizin ortamı keşfedebilmeleri, değerlendirmeleri kendi istekleri ile buraya severek ve isteyerek gelmelerini çok önemsiyorum. Bu sebeple ilk iki antrenman deneme sürecine tabii oluyor ve daha sonrasında kayıt oluyor öğrencilerimiz.
- Nasıl bir çalışma temponuz var ? kendi oğullarınıza yeterince vakit ayırabiliyor musunuz? Siz hangi takımı tutuyorsunuz ?
Kendi oğullarıma yeterince vakit ayırdığım gibi eğitim ve öğrenci koçu olmam sebebi ile yakından ilgilendiğim başka çocuklarım bile var. Ailecek Beşiktaşlıyız biz. Birlikte izliyoruz maçları, çok da keyif alıyoruz. Hanımlar futbolu reddetmesinler. Eşleri ya da oğulları bu kadar keyif alıyorsa onlar da maçları birlikte izlesinler hatta onların keyiflerine ortak olsunlar. Son üç yıldır bu işlerin içerisindeyim ve diyebilirim ki kadınların futbol ile olan mesafeleri de gün geçtikçe kısalıyor. Bizim hedefimiz kızlardan oluşan başarılı bir futbol takımı kurabilmek. Gerçi spor anlamında kendimizi sadece futbol ile sınırlandırmadan ilerlemek istiyoruz. Güzel hayaller kuruyoruz, planlamalar yapıyoruz.
Bana gelince aslında 24 saat annelik mesaisi yapıyorum diyebilirim. Kış dönemi öğrencilerimizin okul programlarından dolayı antrenmanlarımız genellikle hafta sonları oluyor ve çalışma saatlerim daha esnek. Elbette futbol okulunun organizasyonları ve programlamaları vakit alıyor ama kitap okumaya ve hatta kişisel bloğumda yazı yazmaya bile vakit yaratıyorum.
- Bir kadında asla tahammül edemediğiniz durum / durumlar nedir ?
Kendine güvenmeyen, bir erkeğin ya da herhangi birinin arkasına sığınan, sırtını birine yaslayan, çalışmayan, üretmeyen kadınlar.
- Bir kadını kahramanlaştıran durum / durumlar nelerdir ? hatta siz bir kadın kahraman da olsanız masallarda bile kahramanlık genellikle erkeklere yakıştırılıyor. Peki, sizin bir karamanınız ya da kahramanlarınız var mı?
Bir kadını kahramanlaştıran şeylerin başında bence en başta özgüven gelir. Kendi gücünün farkında olup, dimdik duran, çalışma ve ev hayatını, ailesini ve çocuklarını kendini yok etmeden idare eden, azimli, çalışkan her kadın bence kahramandır.
- Kadınların toplumsal sorunları var. Güç ve mevkii sahibi kadınlar zamanla savunma mekanızması geliştirerek erkeksi tavırlar sergiliyorlar erkleşiyorlar. Siz bu konuna neler düşünüyorsunuz ?
Bana göre kadınların toplumsal sorunu yok. Toplumun genel olarak kadınlarla sorunları var. ( Gülümsüyor ) Elbette kadınların zamanla erkeksileşmeleri bana göre de bir savunma mekanizması ama kadın her koşulda kadın olarak varlığı sürdürebilmeli. Erkek sporu kabul edilen futbol oynuyorsa bile kadın olmalı. Sporu çok seviyorum futbolu çok seviyorum ama fotoğraf çekmeyi kitap okumayı hatta yazı yazmayı da çok seviyorum. Kendime her kadın kadar özen gösteriyorum.
- İdea dergiyi okudunuz mu dergimiz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bizim için öneri eleştiri ve düşünceleriniz çok kıymetli.
Röportaj talebiniz ile birlikte özellikle inceledim İdea Dergiyi. Okumak için de fırsat yarattım. Sadece reklam içerikli bir dergi olmaması Didim’e ait özel içerikler barındırması derginizi keyifle okumamı sağladı. Derginizde kadın dokunuşları olduğu çok ortada. Oldukça kaliteli, ilgi ile takip edeceğim ve okumak isteyeceğim bir dergi. Yayın hayatınızın devamını ve başarılarınızın daimi olmasını dilerim.
- Eğitim ve öğrenci koçu olarak anne ve babalara söylemek istediğiniz en önemli şey nedir? dergimiz vesile olsun.
Çocuklarımızı evden, tablet ve bilgisayarlardan kurtarmanın yolu onları erken yaşta düzenli spor ve sanat aktiviteleri ile tanıştırmaları hatta teşvik etmeleri. Apartman hayatına hapsedilen tablet ve cep telefonları ile TV karşısında vakit geçiren çocuklar yerine, erken yaşta spor disiplini alan, enerjisini iyi ve doğru harcayan başarılı sporcu çocuklar yetişsin arzu ederim. Spor centilmenliktir, kardeşliktir, rekabet etmeyi bilmektir, spor yarıştır, spor çocukları hayat yarışına hazırlayan ve onları güçlü kılan en önemli detaylardan birisidir… Detaylı ve geniş bilgi için ARENA HALI SAHA : 0532 169 89 93
Bu özel ve keyifli sohbeti için biz de Tuğba Makascıoğlu’na çok teşekkür eder, güzel haberlerinin devamını dileriz.
Röportaj : Umut Kaşan Karabacılı
Fotoğraf : Stüdyo Vision / Mustafa Ecre Santırcı