Aydın ili Didim ilçesinde kıyıları, meraları ve kamusal müşterekleri ilgilendiren ve tehdit eden projelerle ilgili halkın itirazlarını Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Ahmet Şık TBMM gündemine getirerek soru önergesi verdi. TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın TBMM gündemine getirerek soru önergesi verdiği metinde aşağıdaki ifadelere yer veriliyor.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT KURUM’A SORUYORUZ ( TİP İstanbul Milletvekili /AHMET ŞIK )
Aydın İli Didim İlçesi son yıllarda yoğun yapılaşma, kıyı alanlarının ve doğal varlıklarının tehdidi altında imar değişikliklerine ve projelere sahne olmaktadır. 2008 yılında ilan edilen Aydın Didim Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi içerisinde yer alan bölgede, ilgili 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının koruma yaklaşımları ile çelişen çeşitli yaklaşımlarla ilgili halkın itirazları ve açılan itiraz davaları sürmektedir.
Bu bağlamda;
Aydın ili Didim İlçesi Manastır Koyu’ndaki mera statüsünde bulunan kimi parsellerin Mera Komisyonu’ndan Turizm Komisyonu’na aktarılma hazırlığı olduğu kamuoyunda şüphe uyandırmaktadır ve şeffaf bilginin aktarılması elzemdir.
Manastır Koyu’nda Mera Komisyonu’ndan Turizm Komisyonu’na aktarılma hazırlığı olan parseller var mıdır? Varsa hangileridir? Bu statü değişikliğinin kamu yararı açısından gerekçesi nedir?
- Kıyı Kanunu, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı ve 1/100.000 ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Çevre Düzeni Planı’nda belirtildiği üzere Didim ilçesinde kıyıların doğal yapısının korunması ve mevcut yapılaşmalar dışında yeni yapılaşmaya açılmaması stratejisinin korunması, savunulması ve sürekliliği için Bakanlığınızın imar uygulamalarında ve tekliflerinde aldığı önlemler nelerdir?
- 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzası ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın talebiyle Manastır Koyu’nda 70 hektarlık bir alanda yüksek yoğunluklu yapılaşma öngören imar değişikliği hakkında, Didim Derneği, sivil toplum kuruluşları ve Didim halkının itirazlarıyla mahkeme yoluna gidilmişti. Açılan davada Danıştay 6.İdaresi’nin atadığı bilirkişi heyeti bu plan değişikliğiyle ilgili “Dava konusu planlama bölgesinde yer alan korunması gerekli kültür varlığının niteliğini zedeleyici plan kararları alındığı, yoğunluk arttırıcı plan kararı alınırken, gerekli nüfus hesaplamaları yapılmadığı, imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına kamu yararı açısından uygun olmadığı” konusundaki ortak görüşünü sunmuştur.
Korumakla yükümlü olduğunuz bölge bu ve benzeri imar değişikliği taleplerine sahne olmaktadır. Kıyı Kanunu ve çevre düzeni planı uyarınca alacağınız önlemler nelerdir?
İLGİLİ KONUYA DAİR
04 Haziran 2024 tarihli köşe yazısında gazeteduvar’dan Bahadır Özgür’de yazmıştı.
Linkten tamamını okuyabilirsiniz ( https://www.gazeteduvar.com.tr/seytanin-aklina-gelmez-kiyi-talani-icin-bunu-da-yaptilar-makale-1696112 )
Kısaca Bahadır Özgür’den alıntılayarak ve ben de Didim Manastır Koyu’na özellikle dikkatinizi çekeceğim. Anayasa’ya göre kıyılar kamunun kullanımına açıktır ve özel mülkiyete konu olamaz. Çünkü bir kez gitti mi, yeri doldurulamaz. Yani ülkemizde hayati düzenlemelerinden birisidir bu “Kıyı Kanunu” Ama ne yaptılar;
16 Nisan 2022 Önce ‘Kıyı Kenar Çizgisi’ düzenlemesinde küçük bir değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklik şöyle: “Meskun olmayan ve henüz tapu iptal davası açılmamış Hazine taşınmazlarının bulunduğu kıyı alanlarında veya turizm koruma, geliştirme veya turizm merkezi ilan edilerek Turizm Bakanlığı tarafından tahsis edilmiş yerlerde, Kıyı Kenar Çizgisi yeniden belirlenebilir.”
Hemen ardından ‘turizm teşvik’ yönetmeliğine bir minik dokunuş ve sonrasında da onlarca kamu arazisi, otel kurulsun diye ihale…peki bu “Turizm Teşvik” listesinde nereleri var? Bodrum, Belek, Selçuk, Didim, Seferihisar … diye ilerliyor o liste.
14 Mayıs 2022 Resmi Gazete’de yayınlanan bir bir düzenleme ile Kıyı Kanunu uygulama yönetmeliği de değiştirildi yani kamu taşınmazlarının turizm yatırımlarına tahsisini düzenleyen yönetmelikteki değişiklik yürürlüğe girdi. Yani Kıyı Kenar Çizgisi düzenlemesinden sonra Turizm bölgesi ilan edilen yerlerin dışında kalan ve kıyısı olan ilçelerde, milli park içinde olan bölgeler de dahil turizm tahsisi kapsamına alındı. Orman bölgeleri zaten çok önceden alınmıştı.
Bunların tamamını kim belirliyor derseniz? Cumhurbaşkanı belirliyor. Turizm bölgesi ilan ediyor, milli park, orman vs. sınırlarını da değiştirebiliyor, buralarda nerenin, kime tahsis edileceğini de o onaylıyor. Yasal değişiklikler ise pratiğe nasıl yansıyor ? Haziran 2022’de Turizm Bakanlığı çok sayıda il ve ilçede onlarca bölgeyi otel yapımı için tahsis etmek amacıyla ihaleye çıkardı . O günden beri de sürekli yeni yerler ekleniyor.
Nisan 2024’te açıklandı. Bir kısmının ihalesi yapıldı. Bir kısmı da Cumhurbaşkanı tarafından imar planları değiştirilerek, ihaleden önce daha da cazip hale getirildi. Şu sıralar Bodrum, Didim, Selçuk, Manavgat, Side, Belek gibi yerlerde kıyılarda bulunan kamuya ait üzerinde taşınmaz bulunmayan boş alanlar, jet hızıyla 49 yıllığına 5 yıldızlı otel yapımı için tahsis ediliyor.
Bildiğiniz gibi bu arada da 2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘Turizm Kenti’ ilan edilen Didim’de, Turizm Gelişim Alanı olarak toplam 17 bin dönüm arazi belirlendi ve “Didim Turizm Gelişim Bölgesi” ilan edildi.
2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzası ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın talebiyle Manastır Koyu’nda 70 hektarlık bir alanda yüksek yoğunluklu yapılaşma öngören imar değişikliği hakkında, Didim Derneği, sivil toplum kuruluşları ve Didim halkının itirazlarıyla mahkeme yoluna gidildi. Açılan davada Danıştay 6.İdaresi’nin atadığı bilirkişi heyeti bu plan değişikliğiyle ilgili “Dava konusu planlama bölgesinde yer alan korunması gerekli kültür varlığının niteliğini zedeleyici plan kararları alındığı, yoğunluk arttırıcı plan kararı alınırken, gerekli nüfus hesaplamaları yapılmadığı, imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına kamu yararı açısından uygun olmadığı” konusundaki ortak görüşü sonrası 12 Mart 2024’de Resmi Gazetede yayınlanan 8253 No’lu Cumhurbaşkanı imzalı yeni bir kararla da N18 pafta numaralı alan Didim Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırlarının dışına çıkarılmıştı.
Neden Didim Manastır Koyu’na özellikle dikkat istiyoruz?
Çünkü daha önceki duyumlarımıza göre, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınarak mera vasfından çıkartılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen bazı (!) özel alanlar için Tarım ve Orman Bakanlığı ilgili mera kanununa göre hareket ederek, ilgili kanun derken o kanunu da sizlerin anlayacağı biçimde şöyle ifade edebilirim. Tarım ve Orman Bakanlığı kendisinden mera vasfındaki arazileri çeşitli turizm yatırımlarında kullanmak isteyen Kültür ve Turizm Bakanlığı’na diyor ki “ Tamam buraları al ama benim de yeniden mera alanı yaratabilmem için bize gereken şu şu şu bedelleri ödemelisin. Kültür ve Turizm Bakanlığı da diyor ki yahu ben de bakanlığım ben de yatırım yapıyorum, sen bu bedeli çok istedin gibilerinden Tarım ve Orman Bakanlığınca istenen bedele itiraz ediyor. Yani iki bakanlık aralarında uzlaşı sağlanamıyor diye yarım kalmış bu dev yatırımlar. Yoksa hiç kimsenin durun, burada bu yatırım olmaz, bu yatırımlar bu şehrin gelecek yıllarını yok eder, Didim’in o meşhur havasından eser kalmaz da demiyor.
O günlerde A.A. kaynaklı Haziran 20, 2010 tarihli Hürriyet Gazetesinde çıkan haberde ne diyor bakalım.
Bu haberi linke tıklayarak okuyabilirsiniz. ( https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/didim-de-turizm-yatirimina-ot-engeli-15079523)
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘Turizm Kenti’ ilan edilen Aydın’ın Didim ilçesine, turizm gelişim alanlarındaki meraların otlak bedelinin Kültür ve Turizm Bakanlığınca Tarım ve Köyişleri Bakanlığına ödenmemesi nedeniyle ‘turizm yatırımı’ yapılamıyor.
2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘Turizm Kenti’ ilan edilen Didim’de, Turizm Gelişim Alanı olarak toplam 17 bin dönüm arazi belirlendi. Daha sonra alanlarda yapılan incelemelerde, alanların büyük kısmının mera olması nedeniyle, alanların turizme açılabilmesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığına ‘otlak’ bedelinin ödenmesi gerektiği tespit edildi. Yapılan hesaplamalarda, otlak bedelinin yaklaşık 20 milyon TL’ye ulaşması ve bu bedelin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ödenmemesi nedeniyle, bu bölgeler turizme açılamadı.
TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın TBMM gündemine taşıdığı soru önergesinde sorduğu soru “Manastır Koyu’nda Mera Komisyonu’ndan Turizm Komisyonu’na aktarılma hazırlığı olan parseller var mıdır? “ üzerine ben de şu soruları sormak istiyorum.
- Bu Mera Komisyonu’nda ve Turizm Komisyonu’nda kimler var? Manastır Koyu ile ilgili olarak nasıl bir karar alma süreci içerisindeler? Resmi süreci kim yürütüyor?
- Acaba iki bakanlık arasında bilmediğimiz bir uzlaşı mı sağlandı?
- Tarım Mera Komisyonu’nda ya da Turizm Komisyonu’nda bahsi geçiyor mu bilemiyorum ama koruma altındaki özel endemik bitkilerin olduğu, bukalemun, tavşan, keklik, kirpi, domuz ve de arıların yaşam alanı olan Didim’in eşsiz havasını koruyan bu bölgenin betonlaşmasını istemiyoruz. Didim Manastır Koyu hakkında bir karar verilecekse bizler bu komisyonlarda neyin oylandığını bilmek istiyoruz.
- Duyumlarımıza göre de şimdiden bazı büyük oteller bu bölgede çok büyük yatırım planları içerisindeymişler.
Elbette ki bu durum Turizm Komisyonu’nun istediği durumdur. Buradan Mera komisyonundaki üyelere seslenmek istiyorum. Didim’in geleceğini oyladığınızı bilmelisiniz. Yarınımızı var edecek olan durum beton yığınları, lüks turizm tesisleri değil değil yeşil alanlar olacaktır.
Umut Kaşan – Ege idea Dergi – 23.07.2024 – Didim