‘Reklam ve Pazarlama’
Her sayı özel bir içerik ve konu başlığı ile çıkan dergimizde bu sayının ana teması da Reklam ve Pazarlama. Çünkü ‘Bir gözlük takarsın duruşun, ayakkabı giyersin yürüyüşün değişir.’
Sosyal medyanın hayatımıza girmesi ile değişen reklam ve görsel algılarımızı elimizden geldiğince en temelinden irdelemek istedik. Yerel yayınlar ve henüz yaşam savaşı veren klasik medyada okuduğumuz sevimsiz haberlere inat hayat hepimize Facebook’da ya da insagram’da çok daha güzel. Çünkü ‘ Borcum var ve lanet olsun ki ödeyemedim !’ yazamıyorsun ya da ‘ Harçlığım yetmedi ve bu hafta pazara gidemedim’ paylaşımı okumadım, bu hafta işler kesat diyeni de görmedim! Saçlarım beyazlıyor yaşlanıyorum da denmez ki tüm sosyal fotolarımızda dinç genç ve güzel olmalı, güzel, estetik sunumları paylaşmalı ama bazen yüklediğin o eşsiz fotoğrafında sen bile kendini tanıyamıyorsun… Sana kendini iyi ve güzel hissettiriyor ki kullanmaya devam etmelisin…
Sonra aynı Facebook’da parayla reklam veriyorsun ve bu reklamı yine sana aynı Facebook değerlendiriyor. Bilmem şu kadar insan beğendi bu kadar kişiye ulaştı reklamın diyor. Koskoca Facebook yalan söyler mi hiç? Tabii ki hoşuna gidiyor. Bilmem şu kadar insan yalancı, bilmem şu kadar insan ayıp olmasın diye beğendi ya da can sıkıntısından beğendi demiyor akıllı tabi der mi hiç.
Televizyonda reklam gördüğünde zapping yapan izleyici kitlesine ulaşmayı hedefliyor, Facebook’da hiç de kendisi gibi olmayan kişilerin yaptığı beğeninin işe yaradığını düşünüyoruz. Sonra sıradan basit bir ileti okuyoruz çok da tanımadığımız arkadaşımızdan. ‘Bu İdea Dergisi benim de geçti elime gerçekten çok keyifli bir dergi olmuş, abone olcam.’
Siz siz olun yazılı medyayı yerel yayınları yok saymayın.
Hoş bana kalsa yereli bakkalı manavı esnafı yerel ve doğal olan hiçbir şeyi yok saymayın. Pazar payınızı ve kazancınızı doğrudan değiştiren reklam çalışmalarını aksatmayın. Bana kalırsa İdea Dergiye abone de olun.
Bu arada gelecek sayı ‘ Babalar ve Oğlulları ‘
Sevgilerimle.
