Didim’in Fahri Hemşehrisi Turizmci Hüseyin Baraner Basın Toplantısı Düzenledi

Turizm kanaat önderlerinden olan Didim’in fahri hemşerisi turizmci Hüseyin Baraner, Didim’de geçmiş yıllarda Didim Ticaret Odası öncülüğünde 8 kez düzenlenen Turizm Yatırım Zirvesi’ne sağladığı katkılar ve Didim sevdası ile biliniyor. Didim Ticaret Odası Meslek Komitesi üyesi ve Seyahat acentesi sahibi Hikmet Atilla ile birlikte Ticaret Odası Meclis Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında Hüseyin Baraner dünya ve ülke turizmiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. H.Baraner’in oldukça iddialı dikkat çeken basın toplantısı, toplantı sonunda yapılan soru ve cevaplarla son buldu.

Turizm kanaat önderlerinden Didim’in Fahri Hemşehrisi Turizmci Hüseyin Baraner – Turizmci Hikmet Atilla

YARINI KONUŞMAK İÇİN BURADAYIM
Didim’in fahri hemşerisi ve Turizmci Hüseyin Baraner basın toplantısındaki konuşmasında “Çok çalkantılı ve sıkıntılı bir dönemdeyiz. Dünya da bir dönüm noktasındadır. Çok ciddi ve samimi olarak söylüyorum. Tüm sektörleri ayrı tutamayız. Dünyanın artık ne kadar küçük olduğu, kullanılmış olduğu, sökülmüş, dağılmış parçalanmış, pislenmiş olduğu çok ortada. Hiçbir yer, hiçbir destinasyon kalkıp da ben böyle iyiyim, şöyle temizim falan da dememeli. Antalya, Amerika ya da Japonya hepsi aynı; çünkü hepsi de birbirinden beter. Çünkü Dünya’da çok ciddi ekolojik sorunlar problemler var.  Görüyorum ki hala takiye yapan destinasyonlar var. Yok işte benim suyum şöyle temiz diyor, denizim, havam, rüzgarım temiz diyor. Yok. yok böyle bir şey Dünya’da kalmadı. Açıkça bunu söylüyorum ben. Bugün ne bu hava sıcaklıkları normal ne de orman yangınları. Neredeyse dünyada orman yangınları da olağan hale geldi. Bir derece iklimin ısınması kaç milyar, trilyon biyo-organizmayı öldürdü, bunu düşünün lütfen ve sırf insanlar da yok bu dünyada diğer canlılar yok oluyor. Onları da düşünmemiz lazım.

ZAMAN KÜÇÜLEREK BÜYÜMEK ZAMANIDIR.

Bana göre artık yeni trend, küçülerek büyüyeceksin. Eski tarz büyümek sürdürülebilir ve inandırıcı değil. O dönem de bitti. Her noktası ile ürününe hizmetine %100 hakim olmak, her teferruatıyla, her detayı, tek tek alfabesi ile harfiyle ürüne tesir ederek, hükmederek büyüyeceksin. Artık en akıllı şeyleri yapmalıyız. İşte o oteller yapalım da turist gelsin devri bitti.Didim Ticaret Odası / Hüseyin Baraner - Hikmet Atilla Didim Ticaret Odası / Hüseyin Baraner – Hikmet Atilla

Çok ciddi yeni ve sıkıntılı bir süreç başladı. Bakınız bugün İspanya’da turist istemiyoruz diye eylem yapıyor. Yunanistan’da da adalar da patlamak üzere.  İnsanlar artık gelen turisti istemiyorlar, turistten şikayetçiler. Ben 2009’lu yıllarda daha hiç kimse Didim’i bilmezken tanımazken Didim’in farkında değilken her ortamda Didim Didim diye sürekli altını çizdim ve yine o yıllarda yaptığımız Turizm Zirvelerinde demiştim. Geleceğin turizmi çevreye ve sağlıklı ortamlara ahlaklı düzenlere bağlı olacak demiş ve bu öngörüde bulunmuştum. Aslında dünü de değil, yarını konuşmak için buradayım. Yeni Dünya düzeninde özellikle turizm beldelerinde belediye başkanlığı yapan kişilerin de bu durumlara karşı, özellikle hassas olması lazım. Artık en akıllı şeyleri yapmalıyız.

Didim Ticaret Odası Basın Toplantısı / Hüseyin Baraner - Hikmet Atilla
Didim Ticaret Odası Basın Toplantısı / Hüseyin Baraner – Hikmet Atilla

DİDİM TATİLCİYE HİTAP EDEN TURİSTİK YER DEĞİL DE, TURİSTE HİTAP EDEN TATİL YÖRESİ OLMALIDIR.
Bana göre dünyada üçü ayrı tip turist var. Varlıklı, okumuş, dünyadaki olayları ki çoğu kötü olmasına rağmen yakından takip eden, bir şeyleri elinden geldiği kadar değiştirmek isteyen kazandıran tatilciler… Gittiğim yer özgün bir yer olsun. Türkiye’de, Ege ise Ege yemeği yiyeyim, Ege müziği duyayım, Egeli insanlarla karşılaşayım diye bir grup oluştu. Bu çok önemli bir grup. Aslında açıkça da Didim’in sahip olması gereken bir gruptur. Didim tatilciye hitap eden turistik yer değil de, turiste hitap eden tatil yöresi olmalıdır.

“TURİST YA DA TATİLCİ “ KİMİ İSTEDİĞİMİZE KARAR VERELİM? ARTIK EN AKILLI ŞEYLERİ YAPMALIYIZ.
İkinci grup turist değil, tatilcidir. Tatilcinin de seçeneği yoktur. Diyelim ki iki çocuğu var adamın, Belçika’da veya Almanya’da, Polonya’da, Slovakya’da bir fabrikada ve çalışıyor veya memur, onun sadece tatil yapması, bedenini dinlendirmesi lazım. Tatilcinin ve kültür de umurunda değildir. Onun bedenini dinlendirmesi lazım. Bu grup da Didim’e uygun değil. Didim tatil yöresi değil kültür yöresi olmalı çünkü buranın neredeyse 7 bin yıllık çok özel bir tarihi var. Bu özel tarihi değerden para da kazanırsınız. Üstelik de deniz kum güneş de nerdeyse her destinasyonda var. Yani Didim’de güneşe bağlı standart bir turizm yapamazsınız. Didim tatil beldesi olmamalıdır, yapılan turizmde mutlaka içinde kültür ve sanat olmalıdır.

DİDİM’İN KENDİNE YENİ HEDEFLER KOYMASI LAZIM.
Üçüncü tip turist ise dünyadaki sıkıntıları da bilmelerine rağmen, her şeye duyarsız bir kitle. Çevreyi tarihi ve doğal güzellikleri yok sayan, aşırı tüketen gittiği destinasyona neredeyse bile isteye zarar veren çevreyi tarihi ve doğal güzellikleri hiç umursamayan sadece fiyat üzerinden Dünya’yı gezmeye çalışan ve de gittiği her yerde erozyon yaratan tahrip eden kitle. Evet maalesef böyle de bir kitle oluştu. Bütün altyapıyı kullanır ama para bırakmaz. Bahşiş vermez, yemek yemez. Bakın önemli bir şey söylüyorum. Didim’in kendine yeni bir hedef koyması lazım. Didim’e çok doğru markalar, Türkiye’de ve Avrupa’da kendini kanıtlamış markalar, kurumsal yatırımlar gelmeye başladı. Yeni kurumsal tesislerin varlığını güçlendirmek de lazım. Didim’de açılacak güçlü her yeni markada, her yeni kurumsal tesiste Didim turizmi de güçlenecektir. Bu durum Didim için şanstır. Şimdi Didim’in bu şanslı süreci daha varlıklı daha kültürlü, daha buranın insanlarıyla da entegre olabilecek çevreyi tarihi ve doğal güzellikleri koruyacak turistleri kazanma devri başladı diye düşünüyorum. Çünkü eğer bunu başarabilirsek Didim’in önündeki 100 yıl açık. Turist getirmek kolay da turist ya da tatilci kimi istediğimize doğru karar verelim? En doğru, en kazançlı yarını da düşünen kararlarlar verelim.

Didim çok ilginç bir yer. Didim’de yaşayan herkesin yurt dışıyla bir şekilde bağlantısı var. İnsanlar işte emekli olmuş buraya yerleşmiş ama Belçika’da daha bağlantısı var, Almanya’da, İngiltere’de gidip geliyorlar. Yani Didim zaten Avrupa’yla son derece entegredir.

DİDİM’İ HIZLICA YEŞİLLENDİRSİNLER.
Didim’in yarını için bazı önemli şeyler söyleyeceğim. Belediye başkanı, kaymakam, vali Didim’de sorumluluk taşıyan her kim varsa onlara buradan çağrı yapıyorum. Bu durumu doğru planlasınlar, planlamaya çalışsınlar. Bugün Didim gibi bu kadar kıymetli tarihi ve doğal güzelliklere sahip bir alanı, Türkiye Cumhuriyeti ve bütün bu insanlık için çok kıymetli olan Didim’i hızlıca yeşillendirsinler. Doğaya yapılan yatırım saygınlık ve para kazandırır. Ben de çevreyi ve doğayı güçlendiren, yeşil yatırımlar için AB fonlarından destek alınabilmesi adına elimden geldiğince yardımcı olurum.

EGE’NİN EN BÜYÜK BOTANİK BAHÇESİ DİDİM’DE OLSUN
Belki Ege’nin en büyük botanik ormanını Didim’de yapabiliriz. AB fonlarından destek de alırız. Ben elimden geldiğince yardımcı olurum. Ege’nin en büyük botanik ormanı olsun, insanlar saatlerce içinde yürüyebilsin. İçerisine yüz binlerce farklı ağaç dikelim, uzun yürüyüş yolları yapalım.  Hatta deniz manzarası olan bir orman da olabilir. Bunları artık çok sesli düşünmek mecburiyetindeyiz. Sağlıklı yeşil huzurlu bir şehir yaratmalıyız. Dünya’nın yeni trendi Longevity  yani “Uzun Yaşam Merkezleri” dir. Genel sağlığı ve yaşam kalitesini iyileştirmek amacıyla bireylerin ortalama ve maksimum yaşam sürelerini artırmaya odaklanan bir kavramdır. Didim bunu kaçırmamalıdır.

BİNA DEVRİ BİTTİ.
Stresten arındıran temiz ve sağlıklı beslenme, fiziksel hareket, yeterli uyku, sosyal aktiviteler sağlayan Longevity merkezlerinde doğayla iç içe, yeşil, kuş seslerinin hakim olduğu alanlardır. Huzurlu, keyifli, stresten uzak merkezler oluşturmalıyız.

Düşünün Ege’nin en büyük botanik ormanını Didim’de yapmışız ve içerisinde 6-7 kilometrelik Dünya’nın, Ege’nin, Türkiye’nin veya bu bölgenin en güzel ağaçlarından, oluşan bir botanik park oluşturmuşuz. Botanik Park çok da büyük haber olur ve ilgi çeker. Çünkü bina artık her yerde var. Bina devri bitiyor. Önceden çok çeşitli yemekler, temiz konforlu tesisler turist getiriyordu. Bu devir bitti. Turisti artık sağlıklı yemekler, orman, ağaç, yeşillik, bitki, çiçek getiriyor…

HER TURİST İÇİN BİR AĞAÇ DİKELİM KAMPANYASI YAPABİLİRİZ.
“Didim’e gelen her turist için bir ağaç dikelim kampanyası” Yaptığımızı düşünelim. Buna şimdiden bu günlerde başlanırsa Dünya’da işi benzeri de olmayan bir kampanya başlatmış oluruz. Belediyemiz ile başlatalım bu kampanyayı ve imkanlarımız dairinde Didim’e gelen her turist için bir ağaç dikelim. Didim’de Dünyanın en büyük turizm ormanını yapalım. Bakın bu çok büyük PR’dir bu.

Gelen her turist için Belediyemizin bir fidan diktiğini düşünün. Otellerden konaklama listeleri alınır ve böylece otomatik olarak gelen her turistin adına dikilmiş bir ormanımız olur. Zaman zaman tesisler de katkı verir. Bu durum her yıl olmasa da 3 yılda 5 yılda bir aynı turistin tekrar Didim’e gelmesini sağlar. İnsanlar benim de Didim’de ağacım var diyerek yine Didim’e geleceklerdir. Düşünebiliyor musunuz? Bir gün Didim’de 2-3 milyon ağacın orada büyüdüğünü.

BÜYÜMEDEN, BÜYÜLEYEREK TURİZM YAPALIM.
Dünya genelinde yaşlanma var. Federal istatistik dairesi resmi rakamlarına göre  Avrupa’da gelecek on yıl içerisinde 65 yaş üzeri 27 milyon insan olacak. 60 yaş üzeri 35 milyon insan ve yüz milyon Avrupa’lı ile Avrupa emekliler ve yaşlılar kıtası olacak.  Üçüncü yaş turizmi için şimdiden planlamalara başlayabiliriz. Yakın zamanda 2 Kasım’da Marmaris’te Aktif Emekliler Dünya Zirvesi yapacağız. Didim’de de 60 yaş ve üzeri üçüncü yaş için sağlıklı yaşam merkezleri, özel rezidanslar yapabiliriz.

EV YA DA VİLLA SATARAK ZENGİN OLAN TURZİM DESTİNASYONU YOKTUR.
Didim’in genel zekası maalesef ev yapıp satmaktan ileri gidemedi. Akıllı ve insani turizme dönüş yapmalıyız. Büyümeden büyüleyerek turizm yapmalıyız. Yerel yönetimlerin yetkileri arttırmalı turizm kentlerini kısa vadeli rant kıskacından çıkarmalıyız. Didim yakın gelecekte turizmden alabileceği en yüksek payı alarak rakiplerine fark atabilir.

Didimli gazetecilerden sorular alarak cevaplayan Hüseyin Baraner daha yeşil bir Didim için Didim halkının yapacağı her eylem ve etkinliğe koşulsuz destek vereceğini ifade ederek toplantıyı sonlandırdı.

Toplantı Canlı Yayın kaydın izlemek için İnstagram @dualiteli / Umut Kaşan

https://www.instagram.com/reel/C9NLuy_oVqi/?igsh=cWxtbzMxYTd2dHhx

Didim’in Fahri Hemşehrisi Hüseyin Baraner Kimdir?
1957 Çanakkale doğumlu Hüseyin Baraner, ailesi ile 1970 yılında Almanya’ya yerleşti. İspanya, Almanya ve İngiltere’de çeşitli özel okullarda turizm okudu. Tayland, Dominik Cumhuriyeti, Küba, Umman Sultanlığı gibi ülkelerde uzun yıllar yöneticilik yaptı. Öger Holding ve BENTOUR Almanya icra kurulu üyeliğinden sonra TUI AG’nin 9 yıl Türkiye temsilciliğini yaptı. Ayrıca Alman Halk Bankalarına ait olan 7 bin seyahat acentasından oluşan  RTK grubunun da 8 yıldır Türkiye temsilciliğini icra ediyor. 1989 yılından bu yana Didim’e turist getiren şirketlerin ve çalışmalarının içinde olan Hüseyin Baraner, Tur Operatörleri Derneği Genel Sekreteri olarak görev yaptı. Halen Sunnysider Club Yönetim Kurulu Üyesi, Avrupa Türkiye Turizm İş Konseyi ve Germanyfans GmbH Yönetim Kurulu Başkanlığı gibi görevlerinde tüm turizm çalışmalarında her zaman Didim’i ön planda tutan Hüseyin Baraner Didim de 7 seneden beridir yapılan Didim Turizm Yatırım Zirvesinin 6 sına katılmış ve zirvelerin başarılı geçmesi için çalışmalar yürütmüştür.  Hüseyin Baraner’in Didim’e karşı özel bir sevgisi vardır.

Hüseyin Baraner sadece Didim turizmin de değil, Türkiye turizmine yön verme açısından da önemli bir kişiliktir. Turizmin sadece Politikacılara bırakılmayacak derecede önemli bir sektör olduğuna inanan Hüseyin Baraner her çalışmasında Barışı ve Halkların dostluğunu ön planda tutmuştur. 2 ARALIK 2015 tarihinde yapılan Didim Belediyesi Meclis toplantısı kararı ile kendisine Didim Fahri Hemşehrilik Beraatı verildi.

Ege İdea Dergi – Umut Kaşan

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.