Ayın Röportajı – TAV Ege Genel Müdürü / Erkan BALCI

TAV HAVALİMANLARI HOLDİNG

Bildiğiniz gibi TAV Havalimanları işletmeleri birçok ülkede faaliyet gösteren Türkiye turizmi için en önemli nitelikli hizmet ağını oluşturan en güçlü yapılardandır. Dünyanın önde gelen havalimanı işletmecileri arasında yer alan TAV Havalimanları, Türkiye’de İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas Bodrum, Gazipaşa Alanya ve Antalya havalimanlarını işletiyor. TAV yurtdışında ise Gürcistan’ın Tiflis ve Batum, Tunus’un Monastir ve Enfidha-Hammamet, Makedonya’nın Üsküp ile Ohrid, Suudi Arabistan’ınMedine ve Hırvatistan’ın Zagreb Havalimanı’nda faaliyet gösteriyor.

Üç kıtada, on iki havalimanında hizmet sunan TAV Holding, duty free, yiyecek-içecek hizmetleri, yer hizmetleri, bilişim, güvenlik ve işletme hizmetleri gibi havalimanı operasyonunun diğer alanlarında da faaliyet gösteriyor.  TAV Havalimanları Holding’in iştirakı olan Food & Service Group / BTA 33,000 m2’lik alanda toplam 12,500 oturma kapasiteli yeme-içme bölümleriyle her gün ortalama 37,000 kişiye hizmet sunuyor. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan sonra İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda da en stratejik konuma açılan TAV Airport Hotel de konuklarına konaklama hizmeti sağlıyor.

2017’de iştirakleriyle birlikte 836 bin uçak seferine ve 115 milyon yolcuya hizmet vermiş. Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarından olan Milas – Bodrum Havalimanı Muğla ili dışında kalan Aydın’a bağlı Didim, Kuşadası, Söke gibi turizm merkezlerinin ulaşımında da çok önemli bir yer tutuyor.

Merkezi İstanbul’da bulunan ve Türkiye’nin en büyük ve en köklü yer hizmetleri kuruluşu olan Havaş; TAV Havalimanları’na bağlı olarak hizmet sunuyor. Ortalama olarak yılda 47 milyonun üzerinde yolcuya hizmet veriyor. Ayrıca 19 ilde havalimanı ile şehir merkezi arasında, havayolu taşımacılığı ile aynı konfora sahip otobüsleri ile yolcu taşımacılığı hizmeti de sunuyor.

Güçlü kurumsal yapısı dinamik ve öncü yapısı ile hizmet verdiği tüm ülkelerden her faaliyet alanında çeşitli ödülleri olan TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı, CEO’su Dr. M Sani Şener. Son günlerde inşaat sektörünün saygın yayınlarından Construction Week dergisi tarafından Körfez Bölgesi’nin en etkili 100 iş insanının açıklandığı listede beşinci sırada ve son dört yıldır da bu listede ilk on arasına giren tek Türk iş insanı olan Dr. M. Sani Şener  “Türkiye’de herkes her işi yapıyor. Biz sadece havalimanı işi yaptığımız için işimize odaklanıyoruz. Bir işe odaklandığımız için de inovasyon yapabiliyoruz” diyor.

Çağlar boyunca ticaretin, eğlencenin ve kültürün en önemli merkezlerinden birisi olan İzmir’in turizm ve ticaret hacmine de yeni bir soluk getiren İzmir Adnan Menderes Havalimanı da bölgenin dünyayla ilişkisini de yepyeni bir boyuta taşıyor.

TAV Havalimanları işletmeleri Ege Bölgesi Genel Müdürü Erkan Balcı ile Turizm üzerine son derece keyifli bir söyleşi gerçekleştiriyoruz.

Erkan Balcı  General Manager  at TAV in the Aegean Region

As you know, TAV Airports is one of the strongest structures operating in many countries and creating the most important qualified service network for the Turkish tourism. Being one of the leading airport operators of the world, TAV Airports operates Istanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas Bodrum, Gazipaşa Alanya and Antalya Airports in Turkey. TAV is also active in Tbilisi and Batumi Airports in Georgia, Monastir and Enfidha-Hammamet Airports in Tunisia, Skopje and Ohrid Airports in Macedonia, Medina Airport in Saudi Arabia, and Zagreb Airport in Croatia.

TAV Holding, which serves at twelve airports in three continents, is in service in other fields of airport operations such as duty free, food and beverage, ground handling, IT, security, and operation services. Food & Service Group / BTA, one of the subsidiaries of TAV Airports Holding, serves 37,000 people on average every day with food courts having a total seating capacity of 12,500 in an area of 33,000 m2. Established at the most strategic location of İzmir Adnan Menderes Airport following Istanbul Atatürk Airport, TAV Airport Hotel offers accommodation services to its guests.  In 2017, it served 836 thousand flights and 115 million people together with its subsidiaries. Being one of the most significant tourism destinations of Turkey, Milas – Bodrum Airport has a very important place in the transportation of tourism centers outside Muğla but inside Aydın such as Didim, Kuşadası and Söke.

Headquartered in Istanbul, Havaş is the biggest and well-established ground handling company of Turkey and is affiliated to TAV Airports. The Company provides service to more than 47 million people on average per year. Besides, Havaş offers passenger transportation services in 19 cities between airport and city center with busses which are as comfortable as planes.  TAV Airports has been granted different awards in every field of activity in every country where it serves thanks to its strong, dynamic, and leading corporate structure. Dr. M. Sani Şener, Board Member and CEO of TAV Airports, is ranked the fifth person in the list of the 100 most influential business people of the Gulf Region released by Construction Week, one of the prestigious publications of the construction sector, and is the only Turkish business person who has been among the top ten in this list for the last four years. He says “Since we do only airport business, we are focused on our business. And since we are focused on only one business, we can innovate.”

İzmir Adnan Menderes Airport not only breathes new life into the tourism and trade volume of İzmir, which has been one of the key centers of trade, entertainment, and culture for ages, but also brings the region’s relationship with the world to a new level. We had an extremely pleasant interview with Erkan Balcı, General Manager at TAV Airports in the Aegean Region, about tourism.

We would like to send our love and express our thanks to all TAV employees and in particular to Erkan Balcı, General Manager at TAV Airports in the Aegean Region, for their contributions to Ege İdea Dergi, their warm-hearted and kind approach, their extremely pleasant conversation with us by taking time out of their busy schedule, and their friendship.

 

Yaptığımız ön hazırlıkta TAV Havalimanlarına dair pek çok detay bulabilirken TAV Havalimanları işletmeleri Ege Bölgesi Genel Müdürü Erkan Balcı’yı daha yakından tanımak için bilgi edinemedik. Özel bir sebebi varsa bu sebebi öğrenmek, hem de sizi daha yakından tanımak mümkün müdür?

Eğer bizim gibi kurumsal bir şirkette görev yapıyorsanız profesyonellik gereği kurumsal şirketlerde bizler kişilik olarak öne çıkmaktansa şirket olarak öne çıkmayı tercih ediyoruz. Profesyonellik ve kurumsallık gereği demeliyiz. 45 yaşındayım, 16 yaşında lise öğrencisi, bizi hiç üzmeyen çok da başarılı bir oğlum var. Dünyanın en keyifli olayı anne baba olmak. ( Gülümsüyor. ) Aslen Çankırılıyım Ankara’da doğdum, büyüdüm. İlk orta lise üniversite tüm okullarımı da Ankara’da bitirdim. Yaklaşık son 20 yıldır hava limanı ve havacılık sektörü içerisindeyim. Esas mesleğim inşaat mühendisliğidir. Fakat hiç yapma fırsatım olmadı. İlk işe girişim havacılık ve havalimanı üzerinedir ve öyle de devam etti. Aslında bu konuda Türkiye’nin bence önemli bir avantajı var. Yap- İşlet – Devret Modeli ile hava limanı işletimi sektörüne giren ilk ülkelerden biriyiz. İşimi çok severek yapıyorum.

During our preparation for this interview, we found a great deal of details about TAV Airports, but we could not obtain any information to get to know Erkan Balcı, General Manager at TAV Airports in the Aegean Region, better. I would like to know the reason, if any, and get to know you better.

In a corporate company like ours, we prefer to stand out as a company, not as an individual, for the sake of being professional. It is for being professional and corporate. I am 45 years old. I have a 16-year-old son, who never upsets us, studies at high school and is very successful. The most pleasant thing in the world is being a parent (smiling). I am from Çankırı, but I was born and raised in Ankara. I had my primary, secondary and high school as well as university education in Ankara. I have been in the airport and aviation sector for almost 20 years. I am actually a civil engineer, but I have never had the chance to practice this profession. My first job was in the airport and aviation sector, and so it goes. Indeed, I think Turkey has a great advantage in this respect. We are one of the first countries to enter the airport operation sector by means of the Build-Operate-Transfer model. Every generation has an occupational group that is popular and considered to be an opportunity. I guess I entered the aviation sector at the right time.

I love my job.

 

İlk işe başladığınızda havacılık sektörüne yakın mıydınız?

Benim işe başladığım zamanlar, havacılık sektörü ( sadece Türkiye’de de değil ) okulu olmayan ve herkese eşit mesafede uzak, yeni gelişmekte olan bir sektördü. Sektördeki herkes de alaylı yetişmişti. Türkiye içinde de zaten sektöre yakın olan kimse yoktu. ( Gülüyor) Benim inşaat mühendisliği eğitimi almış olmam ve o dönemin gerekliliği olan bilgisayar teknolojilerine ve internet teknolojisine olan yakın ilgim sektörle hemen kaynaşmamı sağladı. Türkiye’nin ilk Yap- İşlet – Devret modeli Antalya havalimanıdır. Ben de sektöre aslında Antalya havalimanında inşaat şefi olarak başladım. Yap- İşlet – Devret modelini de orada tanıma deneyimleme şansım oldu. Elbette daha sonra yurtdışında da çeşitli havalimanı tecrübelerim de oldu.  TAV ile tanışmamız da İzmir havalimanı ile 2006’da başladı. TAV’ın ihalesini kazanarak inşa ettiği İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Havalimanında inşaat sürecinde genel müdür yardımcısı olarak başladım. Genel müdürümüz ayrılınca da genel müdürlük görevi bana verildi. İşimi hep çok severek yaptım.

Sanıyorum ki çoklu konulara olan ilginiz sebebiyle günümüzün malum kariyer savaşlarından uzak bir performansla yol almışsınız. Sizin gibi oldukça güçlü ve kurumsal bir firmada üst düzey yönetici sektörde kendisine sizi örnek alacak, kariyer planlaması yapan gençlere neler söylemek istersiniz?  Kendi kariyer adımlarımda, benim bilgi işlem biriminde başlamanın da çok büyük avantajları oldu.

Çünkü bu işi yaparken bütün departmanların tüm bölümlerinin ne iş yaptığını en az onlar kadar iyi bilmek zorundasınız ve bu öğrenme süreci olarak bu durum benim için müthiş bir şans oldu. Operasyon, teknik, satın alma gibi her grubun çalışma sistemini öğrendim. İşin aslı bütün gruplarla birlikte çalışmam bana şans oldu ve kariyer savaşlarına hiç bulaşmadan benim yolumu açmış oldu. Genç arkadaşlara da tek bir konuya saplanıp kalmadan pek çok konuda deneyim ve donanım geliştirebilmelerini tavsiye ederim. Çok haklısınız, günümüzde acımasızca kariyer savaşlarının olduğu gerçeğine rağmen söylediğiniz gibi ben çoklu ilgilerimle bugün buradayım. Hatta zaman zaman kariyer savaşlarına uzak kalmamın da kendi özel şansım olduğunu düşünüyorum. Ama çoklu konularla ilgilendiğinizde tek bir konuya saplanıp kalmadığınızda önünüze çıkan tüm fırsatları daha iyi değerlendirme hatta pek çok konuda deneyim ve donanım geliştirebilme şansınız oluyor.

Aslına bakarsanız üniversitelerden davetler alıyoruz. Genç arkadaşlarımızla bir araya gelmek ve tecrübelerimizi onlarla paylaşmak için oturumlar söyleşiler yapıyoruz. Gözlemlerime göre yeni jenerasyon için bence kritik olan durum “sorumluluk anlayışı” ve “kendini geliştirme”. Ben üniversitede okuyan arkadaşlarıma hep sorumluluk konusunda hassas olmalarını öğütlüyorum. Diyelim ki mevzun oldular, canı gibi sevdiği en yakın okul arkadaşı gerçek hayatta rakibi olacak. Rakiplerinden farklı olmak için, farklı nitelikler edinmek, farklı özelliklere sahip olmak gerekiyor. Artık günümüzde sadece İngilizce bilmek de yetmiyor. Üzerine ne koyabiliyorsun, özgeçmişine ek bir satır ilave ne yazabiliyorsun? Bunu iyi düşünmeliler.

 

I think, due to your interest in multiple subjects, you have advanced in your career without the career wars of our day. As a senior executive in a very strong and corporate company, what would you like to tell the young people who make career planning and would follow  your example in the sector?

I started my career in the data processing department, which provided a great advantage to me. Because, if you work in the data processing department, you need to knowwhat all departments do at least as much as them. It was an awesome chance for me as a learning process. I learned the working system of all groups such as operations, technical, purchasing. The truth is that working with all groups was a chance for me and opened the door for me without need for any career wars. I recommend young people to gain experience and qualification in multiple subjects rather than getting stuck in a specific one.

Ankaralıyım dediniz. Ankara da Ankaralı da aslında Didim’i çok iyi bilir tanır ve sever. Didim de yazlık sahibi olan çok Ankaralı vardır. Hatta biz Didimlilerin de kendi içimizde sıfır altı plaka şakamız vardır. Peki siz Didim’e hiç geldiniz mi? 

Evet Didim’e yıllar önce geldim iyi hatırlıyorum. Mutlaka çok değişmiştir. Ama o zamandan bu yana maalesef iş yoğunluğum sebebiyle tekrar Didim’e gelme şansım olamadı. Ama şöyle söylemeliyim artık ilk hedeflerim arasında Didim’e gelmek de olacak.

O  zaman sizi Didim’e biz davet edelim. 

Tabii ki memnuniyetle. İlk fırsatta Didim’e  gelebilmeyi ben de çok istiyorum.

TAV olarak tanıtım konusunda özel hassasiyet taşıdığınızı, gerek yurt içi gerekse yurt dışı fuarlarda oldukça aktif olduğunuzu iyi biliyoruz. Tanıtım konusunda nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? Özellikle Bodrum’da oldukça aktif olduğunuzu düşünüyorum. Bodrum destinasyonunda olmasına rağmen bu güne kadar Didim’e dair herhangi bir özel planlama yaptınız mı? Mesela diğer yerel yönetimlerle nasıl çalışıyorsunuz? Özellikle tanıtım konusunda sizlere destek oluyorlar mı?

 

Coğrafi olarak yakınlığı sebebiyle Didim’e de hizmet veren Milas – Bodrum havalimanı da bildiğiniz gibi bize bağlıdır. Onlara en büyük desteği gerek teknik, gerek operasyonel açıdan İzmir’den biz veriyoruz. TAV Havalimanlari olarak sadece Didim için de söylemiyorum bunu, hizmet sağladığımız tüm bölgelerdeki belediyeler, ilgili kurumlar, derneklerle vakıflarla yani turizm konusunda adı geçen herkesle yakın iletişim ve temas halindeyiz. Turizmi nasıl geliştirebiliriz konusunda sürekli çeşitli görüşmeler yapıyoruz ve destekliyoruz. Dışarıdan başka havayollarını nasıl ikna edip de bu bölgelere getirebiliriz konusunda karşılıklı çalışmalar yapıyoruz. Biz ayrıcalık tanımaksızın, hizmet sağladığımız tüm bölgelerde ülkemizin turistik tüm değerlerini tanıtma gayretindeyiz.

 

TAV olarak yeni bir destinasyon oluşturma kararını nasıl alıyorsunuz?

Havacılık sektöründe en önemli şey arz talep dengesidir. Siz herhangi bir yerden bir destinasyona uçuş başlatırken “aaa burası ne güzel ülke” ya da “burası çok güzel tatil beldesi kesin buraya gelirler” mantığıyla hareket edemezsiniz.  Bu konuda çok ciddi araştırmalar çalışmalar yapılması lazım. Özellikle de aktarmalı uçuş ise İstanbul üzerinden gelen yolcuların net sayısının çıkarılması, hizmet sağlayan seyahat acentalarının belirlenmesi, hangi acentaların olduğunun belirlenmesi çalıştığı lokasyonları ( Türkiye ile çalışıp çalışmadığı ) çok iyi araştırmak lazım ki bunlar çok ciddi çalışmalar. Biz yeni bir destinasyon belirlerken de bu çalışmaları hava yolları ile birlikte ortak yapıyoruz.

Yolcularımızı da üç ana grupta topluyoruz. iş sektörü, turistik sektör ve de etnik grup dediğimiz yani yurtdışında yaşayan ama hala Türkiye’yle bağları olan gurbetçilerimiz.

İzmir’in profiline baktığımızda bizler daha çok etnik ve turistik gruba hizmet veriyoruz. Zaten de biliyorsunuz İzmir ve çevresi Türkiye’de turizmin başladığı yerdir. Bizim tüm bu unsurları çok iyi değerlendirip ona göre de karar vermemiz lazım. Bugün kalkıp da ben Çin’e uçup oradan da yolcu getireyim diye yola çıkmamız çok zor. Her destinasyonun alt yapısını çok özenli çalışmalarla iyi hazırlamak gerekli.

 

 

We know that, as TAV, you are quite sensitive about promotion and highly active in both national and international fairs. What kind of activities do you conduct for promotion? I think you are very active especially in Bodrum. Have you ever made a special plan about Didim, which is located on the destination of Bodrum? For instance, how do you work with other local governments? Do they provide support particularly in promotion? 

As you know, Milas – Bodrum Airport, which renders service to Didim as well due to its geographical proximity, is affiliated to us. We provide the biggest support to them from İzmir both technically and operationally. As TAV Airports, we are in close communication and contact with everyone in tourism including municipalities, agencies, foundations, and associations not only in Didim but also in other regions to which we offer service. We consistently organize meetings and provide support to develop the tourism. We cooperate to convince other airlines and bring them to these regions. We endeavor to promote all tourism values of our country in the regions which we provide service to without discrimination.

 

How do you decide to create a new destination as TAV?

 

The most important thing in the aviation sector is supply-demand equilibrium. You cannot launch a flight to a destination by saying “Wow, what a beautiful country” or “This is a very beautiful holiday resort and people will definitely come here.” You have to conduct some serious researches and studies. Especially in case of connecting flights, it is required to determine the number of passengers arriving from İstanbul, identify the travel agencies that offer service and determine the locations to which they offer service (whether they work with Turkey or not). These must be researched very well. While determining a new destination, we perform such studies together with airlines.

We arrange our passengers in three main groups: business sector, tourism sector, and ethic group – i.e. expats, who live abroad but still have ties with Turkey. Given the profile of İzmir, I can say that we serve mostly the ethnic group and the tourism group. As you know, İzmir and its neighborhood is the starting point for tourism in Turkey. We have to evaluate all these factors thoroughly and make a decision accordingly. Today, it is very difficult for us to decide to fly to China and bring passengers from there. The infrastructure of each destination must be prepared well with the help of meticulous studies.

 

 

Yaptığınız tüm bu AR-GE çalışmalarıyla, arz talep dengesini de oluşturmak adına adına tanıtıma oldukça ağırlık veriyorsunuz. Didim Bodrum’un alt destinasyonu da olsa Bodrum da TAV’ın yaptığı tüm reklamasyon tanıtım çalışmaları içerisinde biz Didim’i pek göremiyoruz sanki?

 

Şöyle ki aslında biz ulaşım sağlayabildiğimiz tüm destinasyonlarda sadece havaalanın reklamını yapmıyoruz.  Biz o bölgedeki turistik tüm değerlerin de reklamını yapıyoruz. Hava yolları ile görüşürken bölgenin acentaları ile görüşürken, hava yollarının ulaşabildiği tüm noktaları açıkça ortaya koyuyoruz ve bunun içinde tabii ki Didim de var.

 

You focus on promotion in order to create supply-demand equilibrium as well with all these R&D studies. Didim is the sub-destination of Bodrum, but I think we cannot see Didim in all of the promotional activities carried out by TAV in Bodrum?

 

In fact, in the destinations we reach, we advertise not only the airport but also the tourism values of that region. During our meetings with airlines and regional agencies, we expressly state all of the destinations airlines reach and, of course, Didim is one of them.

 

Bodrum Belediyesi ile bölgenin tanıtımı adına yakın çalışmalar içerisinde olduğunuzu biliyoruz. Yerel yönetimlerden tanıtım konusunda destek alıyor musunuz?

 

Elbette sonuna kadar destek alıyoruz. Mesela biz zaman zaman yurtdışından seyahat acentalarını ya da basını toplayıp getirdiğimizde ( Bu bütün destinasyonlarımız da böyledir) gerek otelcilerimiz olsun gerek turizm ile ilgili yerel kuruluşlar, dernekler, vakıflar olsun bize her türlü desteği, imkanı sağlıyorlar. Getirdiğimiz misafirlerimizin ücretsiz konaklaması hatta tarihi ve turistik gezileri de dahil bize her türlü desteği sağladıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.

 

We know that you work closely with Bodrum Municipality for promoting the region. Do you get any support from local governments for promotion?

 

Of course, we get support to the maximum extent possible. For example, from time to time, we invite foreign travel agencies and press (applicable for all our destinations). At such times, both hotels and local establishments, foundations and associations in the tourism sector provide us with any opportunity and support. I can easily say that they support us from free accommodation of our guests to offering historical and tourism trips.

 

Satış pazarlama ve AR-GE tecrübelerinize dayanarak tatil ve turizm cenneti Didim için sizin söyleyecekleriniz bizim için çok anlamlı ve önemli olurdu.

Teşekkür ederim.

 

Didim her şeyden önce muhteşem bir yer ama hak ettiği bir yerde mi? Maalesef hak ettiği yerde değil. Peki neden? 

Bunun pek çok sebebi olabilir ama bana göre  öncelikli olarak çok rekabetin çok olduğu bir ortamda Didim. Çevredeki tüm diğer turistik destinasyonlara bakıldığında da zaten Ege Bölgesi komple bir rekabet içinde. Ama başka bir turizm destinasyonu olan Antalya ve Akdeniz Bölgesi de Ege bölgesi ile rekabet halinde.

 

The things you say about Didim, a heaven for holiday and tourism, based on your experience in sales, marketing and R&D will be considerably meaningful and important for us.

 

Thank you. Didim is, above all, an amazing place. But does it get the attention it deserves? Unfortunately, not. Why? There may be numerous reasons but, according to me, the main reason is that Didim is located in a region of fierce competition. Considering all other tourism destinations around, there is a competition environment in the entire Aegean Region. On the other hand, the Mediterranean Region and Antalya, as another tourism destination, are in competition with the Aegean Region.

I would like to ask you to make an evaluation by comparing the flight traffic of the Aegean Region and that of the Mediterranean Region ?

 

These two regions are highly different from each other in terms of tourism profile and passenger profile. To generalize, German and Russian passengers are the majority in the Mediterranean Region, while the Aegean Region is generally preferred by English and German passengers. The German group is mostly the ethic group – i.e. expats, who live abroad but still have ties with Turkey.

But, of course, the most important thing in tourism is bed capacity.

Today, the bed capacity of Antalya and its neighborhood is higher even than that of the entire Aegean Region.

 

Tam da burada araya girip sormak isterim ki Ege bölgesi ile Akdeniz bölgesinin uçuş trafiğini karşılaştırdığımızda bize nasıl bir değerlendirme yaparsınız?

Her iki bölgenin turizm anlayışındaki profil de, yolcu profili de çok farklı. Genelleme yaparsak, Akdeniz’de özellikle Alman ve Rus yolcuların çoğunlukta olduğunu, Ege Bölgesini ise genelde İngiliz ve Alman yolcuların tercih ettiğini söyleyebilirim. Alman grup da daha çok etnik gruptur. Yani yurtdışında yaşayan ama hala Türkiye’yle bağları olan gurbetçilerimizdir.

Ama aslında tabii ki Turizmde en önemli şey yatak kapasitesidir. Bugün sadece Antalya ve çevresinin yatak kapasitesi tüm Ege’nin yatak kapasitesinden bile daha fazladır. Havalimanlarında da bir üst limit vardır. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında daha üstüne çıkması mümkün değildir çünkü artık otellerde yer kalmamıştır. Bu sebeple Ege’nin kaderi bile bir bakıma Akdeniz ile birbirine bağlıdır. Çünkü Akdeniz dolunca Ege’de doluyor. Akdeniz boşken Ege’nin dolması gibi bir durum da maalesef söz konusu olamıyor. Akdeniz’in de profili “Her şey dahil” profildir yani fiyat olarak karşılaştırdığımızda aslında çok daha ucuza gelen bir profilden bahsediyoruz. Gelen turistler de belki otellerinden hiç dışarıya bile çıkmıyorlar. Antalya’yı hiç görmüyorlar. Gelen turistleri Antalya diye başka bir otele götürseniz de inanın denizi gördükten sonra bunu hiç fark bile etmeyebilirler.

Yine araya giriyorum ama, zaten turizme çok zarar veren, yok eden unsurlardan biri “Her şey dahil” sistemi değil midir?

Doğrudur. Kesinlikle öyle ama Akdeniz çanağında bir rekabet istiyorsanız bunu da yapmak zorundasınız. Çünkü İspanya, Fransa, Yunanistan, İtalya gibi oldukça güçlü rakiplerimiz var. Ama hemen şunu da söylemeliyim ki biz de şu an Türkiye olarak fiyat konusunda çok avantajlıyız

Özellikle Dolar ve Euro artınca bu çok daha öne çıkıyor. Sonuçta her şeyden önce hepimiz aynı Avrupalı yolcuya hitap ediyoruz. Örneğin İspanya ile karşılaştıralım İspanya’nın turisti düşünce bizde artıyor bizde düşünce de onlarda artıyor. Çünkü grup aynı grup ve bu grup hangisi daha cazipse, hangi ülkeyi avantajlı görürse onu tercih ediyor.  Aslında bana sorarsanız “Her Şey Dahil” sistemi de mutlaka olmalı. Ama bu kadar çok mu? olmalı o tartışılır. Çünkü turizmde her tür yolcu profiline hitap etmelisiniz. Butik otel demek sırt çantasıyla gezeyim, keşfedeyim göreyim, diyen turistler için bir sistem. Ama ben hiç bir şeyle uğraşmayayım, kafa dinlemeye gidiyorum diyenler için de her şey dahiller mutlaka olmalı. Ege’de Akdeniz’de de olmalı ama dediğim gibi sayısının çok iyi dengelenmiş olması lazım. Siz tüm tesislerin hepsini butik otel yaparsanız da turizmde sıkıntı yaşarsınız, hepsini her şey dahil de yaparsanız sıkıntı yaşarsınız. Her şeyden mutlaka biraz olmalı.

 

Erkan Balcı siz turist olarak en son ne zaman tatile gittiniz? Nereye gittiniz ve hangi kriterlere göre karar verdiniz?

 

Turist olarak ailemle birlikte Amerika New York ve Orlando’ya gittim iki yıl önce. Buradaki tercih kriterim neydi? Eşim ve çocuğum orayı hiç görmemişlerdi, yeni ve görmediğimiz bir yer olsun diye, değişiklik olsun diye gittik açıkçası.

 

Biz bu özel turizm yayınımız için Didim’de turizmcilerle özel bir anket çalışması yaptık. Anket katılımcılarına “Nerede ve nasıl bir tatil isterdiniz?” diye sorduk. Genel olarak aldığımız cevaplarda daha bakir, daha sakin, çok daha huzurlu, daha az turistik, el değmemiş tatil beldesi arayışı hakim. Bu sonuçlar da yatak kapasitesi ile çelişiyor. Yani böyle bakir bir yerin de yüksek yatak kapasitesi olamaz, turizmde doğrudan satış pazarında olamayacağı için de ilerleme şansı yok. Yani biz şimdi bir yandan diyoruz ki, daha fazla büyük oteller yapılmasın, küçük ve butik otellerle devam edilsin. Ama diğer bir taraftan böylesi bir durum ben bu pazarda yokum demek. Bu durumu siz nasıl yorumlarsınız? Gerçek olan şudur ki bölgenize daha çok turist çekmek istiyorsanız, bünyenizde her şeyi barındırma-

lısınız. İçeriğinizde her tür gezi ve tatil alternatifi olmalı. Örneğin golf de olmalı, gemi turizmi de olmalı, tarihi ve kültürel değerler de olmalı. Ama siz tek bir ürün sunuyorsanız o pazarda ömrünüz çok da uzun olmaz. Yani sadece deniz, kum, güneş ve yeme içme sunuyorsanız insanlar birkaç sene gelir sonrasında sıkılırlar. Yani aslına bakarsanız bu işin analizi o kadar zor değil.  Tabi ki şunu da göz ardı etmemiz lazım, artık genç kuşak inanılmaz. Yani şu son senelere bakarsanız özellikle son 50 sene içinde jenerasyonlar bir sonraki jenerasyona göre oldukça farklı bir mental zihniyet içindeler. Onları da çok iyi tanımanız lazım. Bizim genç nüfusu da getirmemiz lazım. Sadece orta yaş ve üstü bir gelir grubunu değil, genç nüfusu da çekmemiz lazım. Popüler olmanın en büyük avantajı, en etkin hali de buradadır.  Şu an teknoloji inanılmaz durumda. Artık şimdi hiç kimse tamamen her şeyi seyahat acentasından beklemiyor ve istemiyor. İnsanlar internetten doğrudan gidecekleri kalacakları yeri, kendileri arıyor, buluyor hatta artık her şeylerini de kendileri ayarlıyor. Sırt çantasını da alıp geliyor.

20-30 yıl önceki turizm anlayışı yok. Turizm çok değişti. Artık hepimiz turistiz.

Türkiye turizminin önemli yapı taşlarından olan Tav Havalimanları en çok da turizm sektörüne nitelikli hizmet sağlıyor. Türkiye turizminde son yıllarda yaşanan durumlara dair kısaca genel bir değerlendirme rica edebilir miyiz? Mesela son krizlerde yurtdışından daha çok hangi pazardan yolcu kaybettik? Sizdeki veriler ve raporlar doğrultusunda geçmiş yıllarla karşılaştırırsanız  2018 sezonu için neler söylersiniz?

 

Elbette. Tüm yolcularımız pasaport kontrolünden geçtikleri için biz genel olarak milliyetlerin de gelen yolcuların da giden yolcuların da farkındayız.  2016’da güvenlik zafiyeti veya yaşanan diğer siyasi krizler sebep tüm Avrupa pazarından yolcu sayımız oldukça azalmıştı. Aslında şu son yıllarda istenmeyen çeşitli olaylar sebebiyle Türkiye turizmi gerçekten de çok kan kaybetti. Öncelikle de Akdeniz’de çok kan kaybettik. Ege’de de biz yaklaşık bir %20-25 yolcumuzu kaybettik. Şimdi ise tekrar geriye kazanma çabası içindeyiz.  Son 2 yıldır 2017 ve 2018’de tüm o kaybettiğimiz yolcuları geri yakaladık ve belki de 2018’de üzerine de çıkacağımıza inanıyoruz.

 

Turizmde stabil bir ortam sağlayabildiğimiz sürece daha çok başarılı olursunuz. Özellikle kurdaki şu son dalgalanmalar yüzünden Türkiye turistler için çok daha cazip bir yer haline geldi. Mayıs sonu itibariyle yani Ocak-Mayıs 2018 – Ocak-Mayıs 2017 ile karşılaştırdığımız zaman iç hatlarda %17 dış hatlarda %11 yolcu artışı var. Bunlar cidden çok güzel rakamlar ve bu rakamların bugün böyle yüksek olması bizim için de çok güzel. Gelecekte çok daha iyi olacak.

Avrupalı insanlar bugün hala Didim’in adını İzmir’in adını bilmiyorsa bu tamamen bizim eksikliğimizdir. Bence bizim Türkiye olarak şuan tamamen sadece tanıtıma odaklanmamız lazım. Özellikle de Ege bölgesi olarak en büyük eksiğimiz de yine “Tanıtım”

Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı ile Didim Turizm Merkezi / KTKGB ( Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ) ilan edildi. Koruma–kullanma dengesi gözetilerek turizmde sektörel kalkınmayı ve plânlı gelişim sağlaması hedefleniyor. Oldukça büyük ve özel bir sahil şeridimiz var, muhteşem denizimiz ödüllü havamız ve yatırımcı için de gerçek bir cennettir Didim. Sizin AR-GE tecrübenize dayanarak  Didim turizminin güçlenmesi için ne yapmalı nasıl ilerlemeliyiz?

 

Bizlerin Holding bünyesinde bir pazarlama koordinasyon grubumuz var ve o arkadaşlarımızla konuşup tabii ki Didim’in yolunu açmak için biz de elimizden ne gelirse yaparız. Biraz lokasyon olarak şansızlığı da var Didim’in. Havalimanına karayoluyla uzak kalması sebebiyle tıpkı Akdeniz ve Ege’nin yaşadığı durum gibi Bodrum dolmadan Didim’in dolması da biraz zor görünüyor. Onun için bu 2016’da kaybettiğimiz yolcuları tekrar geriye kazandığımız an, bu sene ya da gelecek sene emin olunuz Didim de yine eski popüleritesine tekrar çok rahat ulaşacaktır.

 

Sizler sürekli büyük tur operatörleri ve hava yolları ile bir aradasınız. Peki genel olarak tur operatörlerinin bölgeye ilgisi nasıl? Evet biz onlarla sürekli karşılıklı iletişim halindeyiz. Tur Operatörlerinin de ilgisi her zaman yüksektir. Bu tökezlemelerin ardından başladığımız için sadece destinasyon bazında toparlanmamız biraz zaman alacak. Bir ya da iki sene içerisinde Didim’in de eski günlerine döneceğinden çok eminim.

Kriz yönetimlerinde yüksek başarı yakalamış grubun yöneticilerinden birisi olarak ülkemizin son krizlerde doğru turizm politikaları ile ilerlediğini düşünüyor musunuz?

Turizm stratejileri konusunda kriz yönetimi yapılabildi mi?

 

Turizim de Türkiye olarak aslında dünya sıralamasında iyi bir yerdeyiz ama daha iyi olabilir miyiz? çok daha iyi olabiliriz alt yapımız aslında tamamen hazır. Müzeler yapalım şunu da yapalım bunu da yapalımlar yerine eksik olan tek şeyin tanıtım olduğunu düşünüyorum. Her destinasyon için geçerli bu söyledigim dediğim için de geçerli İzmir içinde geçerli Avrupalı insanlar bugün hala Didim’in adını İzmir’in adını bilmiyorsa bu tamamen bizim eksikliğimizdir.

 

Ülkenin turizm politikalarındaki bir eksiklik de değildir bu durum. Bence bizim Türkiye olarak şuan tamamen sadece tanıtıma odaklanmamız lazım . Özellikle de Ege bölgesi olarak en büyük eksiğimiz de yine tanıtım. Açıkçası birazda da yatak yatırımlarının artması etkili olabilir. İnsanlar artık direk internet üzerinden kendileri gelmeye başladılar bunun içinde çeşitliliği artırmak gerekli olabilir.

TAV Airlines, one of the key building blocks of the Turkish tourism, provides qualified services mostly to the tourism sector. Could you please make an overall assessment of the situations that have occurred in recent years in the Turkish tourism? For instance, what is the foreign market where we have lost the highest number of tourists in recent crises? What can you say about the 2018 season compared to previous years in line with the data and reports you have?

 

Sure. All passengers go through passport control. As a result, we have information about not only nations but also arriving and departing passengers in general. In 2016, the number of passengers from all European markets dramatically fell due to security vulnerability or other political crises. As a matter of fact, Turkish tourism has really suffered a lot in recent years because of some undesirable situations. First of all, we suffered a lot in the Mediterranean Region. In the Aegean Region, on the other hand, we lost 20-25% of our passengers.

 

Now, we are in a struggle for recovery.

In the last 2 years, namely in 2017 and 2018, we have gained back all the passengers we lost. We believe to go beyond in 2018. In tourism, you achieve greater success as long as you maintain stability. Turkey has become much more attractive for tourists as a result of recent rate fluctuations. As of the end of May, that is to say if we compare January-May 2018 with January-May 2017, the number of passengers has increased by 17% in domestic and 11% in international.

These figures are really very good. Such high figures are very good for us as well. It will get much better in the future.

Indeed, Turkey has a good position in the world ranking in terms of tourism. but Turkey, we need to focus completely on promotion.

 

Sizler sürekli büyük tur operatörleri ve hava yolları ile bir aradasınız. Peki genel olarak tur operatörlerinin bölgeye ilgisi nasıl? Evet biz onlarla sürekli karşılıklı iletişim halindeyiz. Tur Operatörlerinin de ilgisi her zaman yüksektir. Bu tökezlemelerin ardından başladığımız için sadece destinasyon bazında toparlanmamız biraz zaman alacak. Bir ya da iki sene içerisinde Didim’in de eski günlerine döneceğinden çok eminim.

Didim dendiğinde aklınıza gelen ilk beş anahtar kelime ne olurdu diye sorsaydık bize hangi kelimelerle cevap verirdiniz?

 

Vallahi ilk aklıma gelen Altınkum oldu. Kültür, Tarih Apollon Tapınağı ve Sakinlik. Şimdi rakiplerinizi düşündüğümde Bodrum olsun Marmaris olsun sürekli bir hareket ve sürekli bir kalabalık geliyor aklıma ama sanki Didim dendiğinde de bir sakinlik dinginlik geliyor ( Gülümsüyor)

 

Destinasyon bazında Akdeniz çanağının önceliği olduğunu öğrendik. Tam olarak pazarlama stratejilerimizde turistik lokasyonların önceliğini belirleyen kritik değerlendirmeniz nasıldır? 

 

Bizim havalimanlarımızın olduğu noktadan başlayarak çevreye doğru genişliyoruz.  Diyelim şuan İzmir için konuşuyorsam İzmir, Kuşadası, Çeşme vs. den başlayarak yavaşça büyüyoruz yani diğer lokasyonları da göz ardı ediyoruz gibi bir durum asla yok. Önceliğimiz de coğrafi lokasyon bazlı ilerliyor. Çünkü turistin tercihi de bu yönde oluyor İzmir’e uçup İzmir’de kalmak turist içinde daha avantajlı.

What are the first five keywords that come to your mind when you think of Didim?

 

The first keyword that comes to my mind is Altınkum. It is followed by Culture, History, Apollon Temple, and Tranquility. It is constant action and crowd when I think of your competitors such as Bodrum and Marmaris, while it is tranquility and serenity when I think of Didim (Smiling)

Çok tercih etmesek de bazen aktarmalı uçuş yapmak zorunda kalıyoruz. Aktarmalı uçuşlarınız hakkında bize verebileceğiniz yeni bir planlama ya da müjdeli bir haberiniz var mıdır?

 

Çok büyük çalışmamız var. Türk Hava Yolları tabii ki doğal olarak merkezleri Atatürk Hava Limanı olduğu için oradan yola çıkıyorlar ama biz de İzmir Adnan Menderes Havalimanı olarak Türkiye’nin ikinci en büyük TAV’ı olmak için gerekli her şeyi bünyemizde barındırıyoruz. Gerek terminal kapasitesi olsun, gerek havalimanı kapasitesi olsun, coğrafi lokasyon ve Avrupa’ya olan yakınlığı ile olsun biz hazırız.

 

Şu an Sun Express Havayolları bunu yapıyor.Yolcusunu  Anadolu’dan topluyor Anadolu’dan topladığı bu yolcusunu  yurtdışına da İzmir üzerinden çıkarıyor. yolcu için de bu bağlantı çok daha kolay çok daha hızlı gerçekleşiyor. Bizim hedefimiz de bu sayıları artırmak tabii ki Türkiye’nin en büyük iç hatlar Terminali de İzmir’de bizde elbette bizim de bunu iyi değerlendirmemiz lazım.

 

TAV farklı ülkelerde farklı devlet yapılarıyla çalışıyor ve farklı kanunlarla hareket etmek, farklı bürokratik prosedürlere uymak durumunda kalıyorsunuz. Çeşitli havayolları ve tur operatörleri ile olan ilişkilerinizde sizi zorlayan en önemli durum nedir?

 

Açıkçası bürokrasi konusunda çok büyük bir sıkıntı yaşamıyoruz, özellikle hava yolları ve tur operatörleri ile yaşadığımız bizdeki en büyük sıkıntı uçak eksikliği. Hangi havayoluyla ya da hangi acente ile konuşursanız konuşun şöyle yolcu var böyle iyi olacak da deseniz elimde uçak yok diyor.

Oysa dünya çapında inanılmaz bir uçak yolcusu var ve her geçen gün daha da çok artıyor uçaklar bu talebe yetişemiyor bizim tek sıkıntımız da budur. Uçak yok. Taleplere yetişemiyorlar.

Tur oparatörleri de hava yolları ile anlaşmak istiyorlar ama onlar da benzeri sorunu yaşıyorlar. Hangi hava yoluna gitseler hangi destinasyon için planlamayı başlatsalar bu hizmeti bu sene için değil gelecek sene ya da ondan sonraki sene için başlatmak durumundalar.

Bürokratik engeller ise yurtdışında işletme yaparken karşımıza çıkabiliyor. Türkiye’deki ve yurtdışındaki uygulamalar da, çalışanlarımızın kültürü de çok farklı. Yurtdışında çalışırken onlardan biri olmanız, onların kültürünü tanıyıp ona göre davranmanız gerekiyor. Biz bu konuda da oldukça başarılıyız.

 

İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın, ABD Yeşil Binalar Konseyi’nin yayımladığı raporda Avrupa’ya örnek gösterildiğini, Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik Sertifikası (LEED ) aldığınızı; yine Enerji ve Çevre Dostu Tasarım’da gümüş sertifika aldığınızı ve bu ödüle layık 10 havalimanından biri olarak Türkiye’de ilk olduğunuzu pek çok ödüllerinizin olduğunu biliyoruz. Enerji tüketimi ve çevreye saygı konusunda başlıca önemli çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Haklısınız bu konuda çok ödülüyüz. Bizim zaten yola çıkış mottomuz da, kurumsal bir şirket olmanın en büyük gereksinimlerinden birisi de budur. Yaşadığımız çevreye saygılı olmak. 2006 yılında dış hatlar Terminali’ni yaparken bile biz bu doğrultuda yola çıktık TAV olarak en büyük önceliklerimizden birisidir çevreye saygı. Biz burada daha inşaata başlamadan önce 100.000 ağaç diktik ve bir orman yarattık. Sonrasında gerek dış atlar terminalimizi gerek oradan edindiğimiz tecrübelerle yaptığımız iç hatlar terminalimizi çevreye duyarlı olarak inşa ettik. Hatta diyebilirim ki iç hatlar terminalinin dış cephesinin yeşil renk olmasının ana temeli de çevreci ve yeşil bir havalimanı “Yeşil Terminal” olmamızdır. Bizim bu konuda sertifikalarınız ve pek çok ödülümüz de var. İzmir Adnan Menderes Havalimanı doğal gazdan ve güneş enerjisinden elektriğini kendi  üretir, yağmur sularını tekrar kullanıyoruz, geri dönüşüm için arıtma tesisi gibi daha sayamadığım tasarruf amaçlı pek çok uygulamamız var. Havalimanı olarak TAV bünyesinde ne kararı alırsak alalım çevresel etkilerini düşünüp aldığımız tüm kararları bu yönde uyguluyoruz. Torunlarımıza ve çocuklarımızda daha yaşanılabilir ve yeşil bir dünya bırakmak bizim en önemli önceliğimiz.

Türkiye’de ve yurtdışında pek çok faaliyet alanında hizmetler sağlıyorsunuz. Holding olarak güçlü bir personel ağınız çok da güçlü bir kurumsal yapınız var. Yaşadığınız çoğu önemli krize baktığımızda kriz yönetiminde başarılısınız. Kurumsal yapınızı korumak ve güçlendirmek adına nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Mesela günde kaç saat çalışıyorsunuz?

 

TAV Havalimanları dünyanın önde gelen havalimanı işletmecileri arasındadır. TAV yurtiçinde ve yurtdışında faaliyet gösteriyor. Duty free, yiyecek-içecek hizmetleri, yer hizmetleri, bilişim, güvenlik ve işletme hizmetleri gibi havalimanı operasyonunun diğer alanlarında da başarı ile  faaliyet gösteriyoruz. İstanbul’da Atatürk Havalimanıyla çıktık biz yola. Bu kadar kısa süre içerisinde, böylesi güçlü kurumsal kimlik elde etmek elbette çok kolay olmadı. Biz iyi bir noktaya geldiğimizi Türkiye’nin adını yurt dışında duyduğumuzda anlıyoruz.

Şimdi Türkiye’den yurtdışına yola çıkıp karşıdaki diğer havalimanına indiğinizde yine bir Türk tablosu görmek, inanın Türk vatandaşı olarak çok gurur verici oluyor.

Tabii ki kurumsal kimliğimizi korumak ve güçlendirmek adına holding yapımızda oldukça yoğun bir eğitim programımız var. Standartların oluşması ve kalite gereksinimi konusunda yaptığımız tüm eğitim programlarımızda gerçekten çok başarılıyız. Tüm havalimanlarımızdaki tüm personel aynı eğitim süreçlerinden geçiyor ve düzenli olarak tazeleme eğitiminde bulunuyorlar.

Havalimanları öyle ilginç yerlerdir ki 24 saat yaşayan ve çalışan yerlerdir. İzmir Adnan Menderes Havalimanında 5.000 kişi çalışıyor. Yaptığımız işlere baktığınızda üretim de var hizmet de. Buradaki tüm yeme içme ünitelerimiz olsun, dutty freeler olsun, teknik altyapı ve operasyonel anlamda o kadar çok şey yapılıyor ki havalimanlarını biz hep yaşayan bina olarak adlandırıyoruz. Havalimanları 24 saat yaşadığı için de sürekli bir kriz yönetimi içinde olmamız gerekebiliyor. Çalışma mesaimiz sabah sekiz akşam sekiz gibi görünse de eve gidince bile işten kopmuyorum. Sürekli iletişim halindeyiz.  Bizi her an neyin beklediğini bilmiyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi gecesini hatırlayın, herkesin amacı eve gideyim, stok yapayım, yiyecek alayım benzin alayım derken biz de tam tersine buraya gelerek o gün sabaha kadar buradaydık.

Tam da size meslek hayatınızda unutamadığınız bir anınız var mı diyecektim ki sanıyorum 15 Temmuz darbe girişimi gecesi. O gece olanları yaşadıklarınızı bizimle de paylaşır mısınız?

 

O kadar çok unutulmaz anımız var ki ( Gülümsüyor. ) Sürekli krizler yaşıyoruz ve artık pek çok önemli kriz bizim için sıradan hale geliyor. Dakikaların saniyelerin çok önemli olduğu bir yerde çalışıyoruz. Bu durum sadece uçakların kalkış ve iniş saati ile ilgili değil, yapılan hizmet verdiğimiz tüm işler için geçerli. Özellikle mevcut bir kriz olmasa da bizim sürekli hazır olmanız gerekiyor.

O gece de esas kriz Atatürk havalimanında yaşadı, çünkü biliyorsunuz bu krizin ana merkezlerinden birisiydi orası. Biz İzmir olarak İstanbul’a göre biraz daha şanslıydık, sanki o gece bizim için daha sakin geçti. Buradaki polis asker ve emniyet güçleri ile sabaha kadar teyakkuz halindeydik. Hiç kimse her an ne olacağını bilmiyordu. Bu inanın çok stresli ve zor bir durum ama dediğim gibi hava limanı ve havacılık sektöründe böylesi kriz yönetimleri işin önemli bir parçası olduğu için olabilecek her şeye her krize daima hazır ve hazırlıklıyız. Dilerim ki böylesi büyük krizler bir daha yaşanmasın.

 

Birlikte mesai yaptığım, olan ve olabilecek tüm sorunları birlikte çözdüğümüz, beraberce başarı ile sonuçlandırdığımız tüm çalışma arkadaşlarıma ben de sizlerin aracılığı bir kez daha çok teşekkür etmek isterim.

Bizim gibi kurumsal şirketlerde yapılan iş her ne olursa olsun herkes işin önemli bir parçasıdır ve biz birlikte başarıyoruz.

Düzenli olarak takip ettiğiniz yayın, dergi gazete var mıdır? Dergimizi inceleme fırsatı bulabildiniz mi bilemiyorum ama dergimiz hakkındaki görüşleriniz bizim için çok kıymetli.

Aslında fırsat bulabildiğim sürece tüm gazeteleri düzenli olarak okumaya çalışırım. Okumayı çok severim ama telefondan ya da tabletten değil de elime alarak kitap kokusunu hissederek okuyabilenlerdenim galiba.( Gülümsüyor)  İş dünyası ve sektörümüzle ilgili dergileri okur takip ederim. Keşfetmeyi de çok seviyorum. Yeni yerler gibi yeni yayınları da keşfetmeyi seviyorum.

Ege İdea Dergiyi henüz çok detaylı incelemeye fırsat bulamadım ama her şeyden önce çıkış noktanızdan dolayı sizi tebrik ediyorum. Dergilerinize göz gezdirdim ve özellikle bu sayıda turizm konusunu işlemeniz durumunu çok sevdim. Bizim Ege bölgesinin çok ihtiyacı olan üzerinde daha çok çalışması gereken konudur turizm ve tanıtım. Siz aynı zamanda yeterince de dijitalleşmiş durumdasınız ki bu da çok önemli bir detay, sadece belli bir yaş grubuna değil daha genel bir okuyucu kitlesine de hitap ettiğinizi düşünüyorum. Sizi pek çok konuda da çok başarılı buldum. Lütfen getirdiğiniz tüm dergileri masamda kalsınlar. Fırsat buldukça okumak isterim.  Sizi canı gönülden tebrik ediyorum. Ayrıca hediyeniz olan Didim Feneri için de çok teşekkür ederim. Ofisime çok yakıştı.

 

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.