Didim Belediyesi’nde TİS Töreni

DİSK Konfederasyonu Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan Didim Belediyesi ile Toplu İş Sözleşmesi imzalamak için Didim’e geliyorlar.
Didim Belediyesi konu ile ilgili hazırladığı görseli sosyal medyada paylaşarak, imza töreninin 27 Mayıs Salı günü saat 16.00’da Didim Belediyesi önünde yapılacağını duyurdu.

Genel Başkanların Toplu İş Sözleşmesine birlikte imza atmaya gelmeleri dikkat çekici. Küçük bir ilçe belediyesinde anlaşmaya varılan bir TİS’e Konfederasyon ve Sendika genel başkanlarının Belediye Başkanı ile imza töreni düzenlediğinin başka bir örneği var mı? bilmiyorum.
Törenin bir yerlere mesaj verme kaygısı taşıdığını düşünmek yanlış olmasa gerek. 15 Mayıs günü Didim Belediyesinin önünden yükselen “İşçiler burada sendika nerede? sloganı Didim Belediyesi duvarlarını çarparak Didim’in sokaklarında yankılanmıştı. İşçiler üyesi oldukları sendikayı arıyorlardı. Belediye yönetiminin işçilerin çalışma süreleri ve ücretlerinde değişiklik yapmak istemesi, sendikacıların gereken duyarlılığı göstermemesi, işçileri iş bırakarak belediye binası önüne toplanma mecburiyetinde bırakmıştı. İşçiler sadece o ana kadar çalıştıkları gibi çalışmak istiyor, iş sürelerinde değişiklik ve ücretlerinde eksiltme yapılmasın istiyorlardı. İşçilerin talepleri at ile deve değildi ne belediyeye ne de sendikaya ek külfet yüklemiyordu. Saatlerce belediye önünde sessizce beklerken dikkate alınmayan işçiler, ne zaman ki seslerini yükseltip sloganlarla taleplerini haykırmaya başladılar, işte o zaman sendika temsilcisi ve belediye yöneticileri işçilerin yanlarına geldi.

Sanki bilmiyorlarmış, yeni haberleri olmuş gibi, bildikleri/yarattıkları sorunu ve işçilerin taleplerini bir kez daha işçilerden dinleyip Belediye Başkanı Hatice Gençay ile görüşmeye gittiler. Kısa süre sonra sorunların çözüldüğünü, işçilerin taleplerinin kabul edildiğini işçilere bildirdiler. İşçilerin en demokratik haklarını kullanarak yaptıkları bu eylemden dolayı hiçbir işçinin hiçbir zarar görmeyeceğini de tekrar tekrar belirttiler. Sözlerinde durular mı? Sözünde durmak bir siyasetçi ve temsil ettiği siyasi parti için her zaman iyi olmuştur.
İşçiler bu kadar masum, bu kadar haklı talepleri için bile ancak iş bırakarak, halk desteğini arkalarına alarak çözüm bulabildi. İşçi grevlerini yasaklamakla övünen bir iktidarın yönetimindeki bir ülkede bu durumun normal olduğunu söyleyenler çıkacaktır; işçileri suçlayanlar da. Bazı kendine demokratlar eylem anında sosyal medyada, işçileri ana muhalefet liderinin Didim’e geleceği gün eylem yaparak iktidar partisinin oyununa gelmekle itham etmekte hiç gecikmediler.
“Benim kışkırttığımı sanırlar, sonra benimle uğraşırlar.”
Sendikacılardan birinin neden daha önce işçilerin yanına gelinmediğine dair söylediği şu sözler ise çok anlamlı “Benim kışkırttığımı sanırlar, sonra benimle uğraşırlar.” Acı bir gerçeğin ifadesi olan bu sözler, işçilerin birçok sorununun çözümünü de içinde barındırıyor. Aslında aynı partinin seçimi kazanmasına rağmen, her seçim sonrası yeni seçilen başkanın, bu benden yana, şu eski başkandan yana diye işçiler arasında ayrımcı uygulamalar yapmasını sendikalar bugüne kadar engelleyemedi. Görev yeri değiştirildiği, yalnız kaldığı, uygulanan mobbingle başa çıkamadığı için iş bırakmak zorunda kalan işçiler oldu.

Görev yeri değiştirilen ve iş cinayetinde hayatını kaybeden işçi nasıl unutulur? Sendikalar artık böylesi keyfi uygulamaları engellemek zorunda. Tersi durumda, işçileri koruyamayan sendikanın kendisi tartışılır, işçiler arasında meşruluğu sorgulanır hale gelecektir. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan’ının birlikte gelmelerinden Toplu İş Sözleşmesine büyük önem verdikleri anlaşılıyor. Ve bu durum merak uyandırıyor: Belediye Başkanı Hatice Gençay ile birlikte imzalanacak Toplu İş Sözleşmesinde iş güvencesi sağlayan, işçilerin ve sendikacıların “benimle uğraşırlar” korkusunu gidermeye yeterli, işverene sözleşme maddelerini ihlal etmeyi aklından bile geçiremeyecek kadar büyük yaptırım yükümlülüğü getiren hangi maddeler var?

Başkanlar binlerce sendikasız işçiyi görmezden gelmeye devam edecekler mi?

Didim’de Didim Belediyesi, 2 zincir market ve kargo şirketi dışında sendikalı iş yeri yok. Didim’in rantını yiyen, binlerce işçinin çalıştığı turizm sektöründe, lokantalarda, barlarda, anlı şanlı turizm şirketleri ve otellerin hiçbirinde sendika yok. İşçiler örgütsüz, keyfi uygulama ve sömürünün pençesinde yaşam mücadelesi veriyor.

Yerel yönetimden istekleri bitmeyen turizm baronlarına, ‘önce işçilerin haklarını tanı öyle gel’ diyebilen, emekten yana halkçı bir belediye başkanı ise bugüne kadar çıkmadı. TİS için Didim’e gelen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu sendikasız binlerce işçi için ne düşünüyor? DİSK ne yapmayı planlıyor? Didim’de turizm baronlarının şirketleri ve otellerinde çalışan işçileri örgütlemek, üye yapmak için nasıl bir çalışma yürütüyor? Genel İş sendikası neden belediye dışında, iş yerlerine ve işçilere duyarsız?

DİSK ve bağlı sendikalar işçileri örgütlemenin, sendikaya üye yapmanın ve hakları için mücadele etmenin önündeki yasal ve yasa dışı engelleri neden açık yüreklilikle işçilerin ve kamuoyunun gündemine taşımazlar? Bu engelleri aşacak bir mücadeleyi örgütlemekten neden kaçınırlar? İşçiler, imza töreninde yapılacak konuşmalarda bu soruların da cevaplarını duymak isterler.

Konuk Yazar
Adnan Gürkan / Didim

Ayrıca Okuyunuz 

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.