Nurettin Koçak’tan Basın Açıklaması – 15.05.2020

Didim Cumhuriyet Halk Partisi ( CHP ) İlçe Başkanı Nurettin Koçak’tan AKP Aydın Milletvekili Rıza Posacı’ya cevap niteliğinde basın açıklaması.

Nurettin Koçak sosyal medya üzerinden yaptığı basın açıklamasında aşağıdaki açıklamalarda bulundu. ilgili açıklamayı olduğu gibi yayınlıyoruz.

AKP Aydın Milletvekili Rıza Posacı’nın Didim‘de kurulmak istenen su ürünleri organize sanayi bölgesi (Balık Çiftlikleri) ile ilgili bir açıklaması yer alıyor. Açıklamasında bu projelerden Didim’de su ürünleri organize sanayi bölgesiyle ilgili fizibilite raporu görüşmesinde bazı Didimlilerin itiraz için protesto gösterisinde bulunduklarını ifade etmiş. Bu protesto eyleminde bulunanların Didim’in yatırımlarla gelişmesini istemediklerini ifade etmiş. Bizler Didimli olarak yatırımlara karşı değiliz, yer yanlış dediğimiz için karşı çıkıyoruz. Turizmle alakalı olmayan kıyı şehir ve kentlerimiz var (Adana gibi) gitsin orda yatırımını yapsın şirketler.
Bak Rıza efendi sen halktan yana mısın, ranttan yana mısın?
Söz konusu projenin yapılacağını, Aydın‘nın ekonomisinin zıplayacağı yönünde beyanlarda bulunmuş. Bu zihniyet 17, 5 yıldır iktidarda ve yandaşlarına ülkenin doğal güzelliklerini, ormanlarını ve tarım arazilerini peşkeş çekerek, ülkeyi yağmalatmış bir zihniyettir. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde deniz mi kalmadı, turizm beldesi olan Didim’e su ürünleri organize sanayi bölgesi yapmak istiyorlar? Ege bölgesinin en temiz havasının ve denizinin olduğu az sayıdaki yerlerden biri olan Didim‘in bu özelliğini yok etmek ve turizmi baltalamakla ülkeye mi yoksa bir avuç yandaş rantçıya mı fayda sağlayacaklar?
Sayın Posacı Balık çiftliklerini (OSB) savunan talihsiz bir beyanda bulunarak şu cümleleri sarf etmiş ‘’Benim tahminime göre rant için hazine arazisine konmak isteyen var’’ Didim’de kurulacak Su Ürünleri OSB’ye karşı turizmin ve çevrenin öne sürüldüğünü ancak birilerinin esas amacının proje alanını kapsayan 10 bin dönümlük arazinin üzerine konmak olduğunu ileri sürüyor. Evet 10 bin dönümlük devlet arazisine konmak isteyen o sizin savunduğunuz yandaş şirket sahipleridir, Didimliler bu yüzden karşı çıktı ve toprağıma dokunma dedi.10 bin dönümlük araziye kimsenin konmasını istemiyorsanız, köylüye, çiftçiye dağıtın, rantçılara değil.
Rıza efendi ‘’OSB balık çiftliklerinin turizmle ve çevreyle alakası yok’’ diyerek talihsiz beyanatlarına devam etmiş. Turizmle alakası yok diyorsun ama turizm bakanı Didim’i mega projeler kenti ilan ediyor. Sen kendi bakanını mı yalanlıyorsun? Soruyorum rıza efendiye Hava ve Denizi çevre olarak kabul etmiyor musun? Didim havasının ve denizinin temiz oluşuyla meşhurdur ve buda tescillidir. Bu yüzden Didim’in havası üst solunum rahatsızlıklarına ilaçtır. Didim’de yılın büyük bir bölümünde kuzey veya kuzey batılı rüzgarlar hakimdir. Söz konusu su ürünleri organize sanayi bölgesinin yapılması planlanan yerde balık çiftliklerinin kurulacağı deniz kısmı kuzey batıda, işleme tesislerinin kurulacağı kara kısmı ise kuzeyde bulunuyor. Deniz akıntısı da kuzeyden güneye doğrudur. Yani tesislerin üreteceği kötü kokular rüzgarla Didim merkeze taşınacak, balık yemleri ve atıkları ise Taşburnundan güneye doğru mavi bayraklı plajlarına doğru akacak. İşletme kurulursa birkaç yıl sonra Didim’de girilecek temiz deniz olmayacağı gibi kokulardan dolayı Didim kent merkezinden göçler başlayacaktır. Bahis edilen bölge lojistik merkez kurulursa Didim de bir tane turizm tesisi kalmaz, onun yaratacağı koku ve kirlilik bir turizm kentinin sonu olur, bir turizm kenti için bu kabul edilemez. Didim halkı bu yüzden havama, suyuma dokunma dedi.
Sayın posacı siz TBMM Tarım, orman ve köy işleri komisyon üyesisin, iktidarın milletvekilisin eğer tarımı, köylüyü düşünüyorsan onların haklarını koru Tohum, gübre ve mazot fiyatlarını düşürme projelerine ağırlık ver, kotalardan kurtar çiftçiyi, ormanları yağmalayanlardan koru yeşili. Turizmden anlamazsınız. Turizmi, turizmcilere bırak Didim’den uzak dur.
Son sözüm birileri rant elde edecek diye Didim‘in havasını, tarım arazilerini ve mavi bayraklı plajlarını yok etmek hem ülke ekonomisine zarardır, hem de çevre felaketidir. Ülkeyi hoyratça kendi tapulu malı gibi yöneten siyasilerin bir an önce aklını başına toplayıp doğaya ve çevreye zarar veren çılgın ve gereksiz projelerden vazgeçmelidirler. Halkın ve ülkenin yararına olmayan projelerin ve yatırımların bir an önce durması gerekiyor. Bizden sonra binlerce veya yüz binlerce yıl yaşam devam edecektir. Gelecekteki yaşamların hakkını gasp etmeye kimsenin hakkı yoktur.Havama.Suyuma ve Toprağıma dokunma…

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.