Ali & Alihan Coşkun- MÜTEAHHİT – MENDERES OSGB
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri yönetmeliği ile tanımlanmış; en son yasal düzenlemelere göre 1 işçinin dahi çalıştığı sanayiden sayılan ve sayılmayan her türlü iş yerine; iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı sağlayan kuruluşlara kısaca Ortak Sağlık Güvenlik Birimi yani kısaca OSGB deniyor. Didim‘de de 2014 yılından bu yana iş sağlığı ve güvenliği alanında ‘Menderes’ OSGB olarak hizmet veriyorlar.
Koruyucu ve önleyici sağlık hizmeti ve güvenli çalışma ortamı yaratılmasında o çok ihtiyacımız olan tüm işverenlerin ihtiyaç duyduğu veya duyabileceği tüm iş alanlarında hizmet veren, üstelik Kaplankaya, Aksoy İnşaat , Oracle Grup, Deko Center, Ülkerler .. vb gibi pek çok özel Didim Firmasının yanı sıra Didim Belediyesi, Aydın Büyükşehir Belediyesi gibi Belediyelere ve pek çok özel firmaya hizmet sağlayan Menderes O.S.G.B. nin Genel Müdürü Ali Çoşkun ve onun sanırım en sevdiği iş ortağı ve aynı zamanda tek oğlu genç müteahhit Alihan Coşkun ile keyifli renkli bir baba oğul röportajı gerçekleştirdik.
İkisi de birbirinden donanımlı, birbirinden yakışıklı, birbirinden genç ve birbirinden hoşsohbet baba oğul onlar. Kesinlikle çok iyi rol yaptıklarını düşünüyorum bu keyifli röportajın başlarında. İş sağlığı ve güvenliği hizmeti veren, rotası güvenlik, önlem, tedbir üzerinde yol alan bir babanın oğlu olmak oldukça zor olmalı’ diyorum içimden kendi kendime. Bu durumda şartlar oğul Alihan Bey için ne kadar zorlayıcıysa Ali Bey için de oldukça zor olmalı diye geçiyor aklımdan çünkü birlikte çalışıyorlar. Uzun ve keyifli sohbetimizde ilerleyen saatlerde anlıyorum ki onlar birlikte çalışmaktan, bir arada olmaktan çok keyif alıyor. Onlarla konuştukça, onları tanıdıkça anlıyorum ki bırakın rol kesmeyi, tüm gerçekliği ile çok seveceğiniz bir baba- Oğul var karşınızda.
Alihan ;önce sana sormak istiyorum baba dendiğinde zihninde beliren şey nedir? Bir resim, bir duygu, bir söz, bir ifade? Bakmak olabilir. Sorumluluğunu almak anlamında.
Babanı hatırlatan özel bir koku var mıdır? Baba kokusu? Bende koku sistemi pek öyle çalışmıyor kokuları tanımlayamıyorum ben belki ama bir anda gelen özel tanımlayamadığım bir koku bana babamı ya da onunla bir anımızı da hatırlatabilir bir gün.
Babandan sıklıkla duyduğun o cümle ya da kelime nedir? Biz biraz çok konuşan bir aile olduğumuz için babamın da sıklıkla söylediği onunla özdeşleştirebileceğim çok şey var. En belirgini -mış gibi olabilir. Ben hayatım boyunca bir şeyi olmak için önce o şeymiş gibi davranmaya başladım. Buna Rol yapmak gibi diyebiliriz. Başladığım çoğu şey de bir sebeple yarım kalınca yıllarca babamdan da sürekli bir şeyleri -mış gibi yapmamın eleştirisini aldım.
Baban hayattaki rol modelin oldu mu ? ‘Babana çok benziyorsun’ u ilk duyduğunda ne hissettin? Ben insanların kendi ebeveynlerini ve diğer atalarını içlerinde taşıdığına inanıyorum. Yani kendi düşünce sistematiklerime dönüp baktığımda babamın da nasıl düşündüğünü bilebildiğimi düşünüyorum. Bu bağlamda babam tarafımı daha öne çıkartmak istediğim yönlerim var. Ama tip olarak ilk söylediğinde çok sevindim çok çünkü babamın yirmili yaşlarında çok da iyi göründüğünü söyleyemeyiz onun yıllanma oranıyla gidersem 40’larımda çok eğleneceğimi düşünüyorum.
Babanın asla unutmayacağın o öğüdü? Ve sakıncası olmayacaksa o öğüdün varsa bir hikâyesini dinlemeyi isterdim. Kesin kesin bir öğüdü özel bir şey var diyemem, ben de çoğu çocuk gibi babamın öğütlerinde geçen yıllar ve sürekli tekrardan sonra onların ne demek istediğini anlamaya başladım. Öyle babam bir gün eğilip bana bunları dedi ve o günden beri hayatımı bu koda göre yaşıyorum diye bir sahnemiz yok en azından ben hatırlamıyorum.
Hiç kendi kendine ben kendi oğluma asla bunu yapmayacağım dediğin bir durum oldu mu? Babamın bana yaptığı ve asla yapmayacağım dediğim bir şey olduğunu sanmıyorum, belki ergenlikte bu soruya daha değişik cevaplar verebildim. Ama şimdiden gelecekte olacak çocuklarımı nasıl yetiştirmek istediğim üzerine birçok fikrim var.
Babanın sevgisini hep hissettin mi sana sıklıkla seni sevdiğini söyler mi? Yoksa hep çok sevildiğini hissettin ama bunu ondan çok sık duymadın mı? Hangisi? Aksine benim babam beni ne kadar çok sevip beğendiğini o kadar çok anlatır ve söyler ki artık ne zaman bir şeyler istemeye başlayacağını bekliyorum ( Gülüyor)
Babanı nasıl sıfatlandırırsın? Otoriter, duygusal, arkadaş, disiplinli? Kesinlikle arkadaş gibi babalardan sınıfına girer. Gizli otoriterdir de diyebilirim. Sosyal olarak babamla gerçekten rahat ve eşit bir ilişkimiz var fakat iş, ev yaşamı, gibi diğer etmenler işin içine girince eşit bir yönetim iktidarımız olduğunu söyleyemem.
Baba-oğul birlikte eğlenmek ve keyifli vakit geçirmek için genellikle neler yaparsınız? Öyle özel bir alışkanlığımız yok ama birlikte bulduğumuz boş zamanlarımızda beraber eğlenebileceğimiz şeyler yapıyoruz. Eskiden birlikte sinemaya çok giderdik. Şimdi burada o biraz zor olduğu için daha çok evde film izliyoruz.
Babana İdea Dergi aracılığı ile söylemek istediğin özel cümlelerin var mı? Babama genel olarak her şey için teşekkür edebilirim.
Ali bey baba olmadan önce yaptığınız ve şu anda yapamadığınız, zaman zaman özlediğiniz bazı durumlar var mıdır? Baba olmadan önce yaptığım sonra yapamadığım şey babalığı kolay sanmaktı. baba söylüyor çocuk yapıyor; sahip köle gibi, usta çırak gibi. Ama nerdeee şimdi oğlum ne isterse yapıyorum neredeyse…
Nasıl bir baba olduğunuzu düşünüyorsunuz? Siz babalığınızı nasıl sıfatlandırırsınız? (otoriter, duygusal, arkadaş,disiplinli) Hepsinden biraz. Hatta rehberlik, ortaklık, asistanlık gibi ilave özellikler ile paylaşıma dolayısıyla samimi yakınlığa uygun bir mesafede durmaya çalışıyorum.
Babalar ya da babalık başlı başına gücü temsil ediyor. Gücün temsili size göre nedir? Bilgi mi? Fiziksel kuvvet mi? Para mı? Sizin için güç neyi ifade eder? Bence güç farklı ortamlarda farklı anlamlara gelir. Bir cahil karşısında bilgi ise, bir kavga esnasında fiziksel güç, vitrinin önünde para cevabı geçerli oluyor ve bence her birinden ihtiyaç kadar harmanlanmak lazım.
İş ve işçi sağlığını önemseyen, koruyucu ve önleyici sağlık hizmeti ve güvenli çalışma ortamı hazırlayan bir işiniz var. Toplumsal yaramız olan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet hakkında size göre baba oğul ilişkileri ne kadar etkilidir? Bu konuda oğlunuza verdiğiniz en önemli öğüt nedir? Ben bu konuyu zaten kadına yönelik, erkeğe yönelik gibi ayırmayı doğru bulmuyorum. Güçlünün güçsüze tahakkümü ilkel bir davranıştır. Bir tokatın yarattığı travmanın ömür boyu sürdüğünü anlamak ve anlatmak lazım. Bir canlıyı öldürmenin devam eden süreçte yaratacağı eksikliğin sonucunu da bir senaryo gibi işlemek lazım. İletişim yöntemlerini anlaşmama durumu dahil doğru anlamak, anlatmak lazım. Oğluma herhangi bir öğüt vermedim, gerek olmadı çünkü şiddete uzak bir ortamda büyüdü. Bu nedenle şiddeti tarif etmek ve bunu sakın yapma demek gerekmedi.
Oğulla çalışmak zor ama benim başka şansım da yoktu. Çok birlikte çalışabilen bir kişi değilim. Genetik olarak, zeka olarak bana uygun tek seçeneğim vardı onu çağırdım. Eğitim alacağı alan Alihan’ın tercihi, destek de oldum elimden geldiğince hatta ilk filminin sponsoru da olmuştum, ama onun kazanç altyapısını oluşturmak da benim sorumluğumdaydı. Alihan’ı ikna etmek için gerekli tüm altyapıyı da böyle oluşturdum aslında.
Her babanın oğluna sıklıkla kullandığı bir kelime vardır diye düşünüyorum. Sizin oğlunuza sıklıkla kullandığınız o kelime ya da cümle nedir ? ( Gülümsüyor ) neredesin?, Ne yapıyorsun? , Ne yapalım? Kısa ve öz konuşuyoruz oğlumla.
Oğlunuzla kuşak farkı sizde iletişim problemleri yarattı mı? Kuşak farkı yaşamamak ve yaşatmamak için çok çalıştım. Bilgisayar, yabancı dil, akıllı telefon, görsel sanatlar, edebiyat gibi bir sürü konuda gizli gizli ders aldım, hatta kopya çektim. Ne de olsa baba her şeyi bilir durumunu korumak için. Allaha şükür kendimi yeni jenerasyona ezdirmedim. ( Gülümsüyor )
Hiç kendi kendinize’ Bir gün ben kendi oğluma asla bunu yapmayacağım’ dediniz mi? Otoriterliği kendi çocuklarında abartan bir davranış biçimi ile büyüdü bizim nesil. Hatta dayak ile cezalandırılırdı çocuklar. Ben babamdan bir kez tokat yedim ama oğluma hiç vurmadım. Oğlumu otorite karşısında susan, konuşamayan ve sonuçta güçsüz, ezilen bir birey olarak yetiştirmemeye çalıştım.
Her babanın o unutulmaz sahnesi vardır diye düşünüyorum. İlk gururla evet bu çocuk benim oğlum dediğiniz o an? ( Bu cevabı oğlum okumasın lütfen! ) Doğduğu gün kucağıma verdikleri andan itibaren her an her davranışında her zaman yüzüne söylemesem de o benim oğlum dedim. ( Umuyorum ki okumaz )
Oğlunuza İdea Dergi aracılığı ile ne söylemek isterdiniz? Sevgili oğlum, hep iyi ol, iyiler hep kazanır. Yaşadığın her anın kıymetini bil, yaşamları kıymetlendir. Faydalı ol, idea oku, iş güvenliği çok önemli inşaat yaparken dikkatli ol, akşam ne yapalım?
Alihan bildiğim kadarı ile Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi ‘Yeni Medya’ bölümü mezunusun. Mezun olduğun ve eğitimini aldığın sektörde değilsin ama? Babanla aynı iş yerinde çalışmak ve aynı işi yapmak fikri nasıl oluştu? Daha öncesinde para kazandığın kendini geliştirebildiğin başka iş deneyimlerin de olmuş muydu? Baba oğul çalışmak zor mu ?
Alihan ‘Babamla iş yapma fikri biraz süreç içerisinde oluştu. Gelmeden öncesinde bana babanla çalışıp Didim‘de yaşamak ister misin diye sorsanız hayır derdim ama gördüğünüz gibi buradayım. Müteahhit rolünü de iyi oynadığımı düşünüyorum. Ayrıca film çekmeye de çok benzetiyorum ben inşaat sürecini. İnşaat yapmak film yapmak ile aynıysa inşaatı satmak da sanat satmakla eşdeğer olabilir. Film bittiğinde pek çok insana satılıyor inşaat işinde bunun yerine sanat eseri gibi az ama isteyen gerçek kitleye ulaşmak gerekli. Yüksek pahada ve az ürün üretiyor çok fazla kişiye tanıtıyor ama çok az kişiye satıyorsunuz. Kolay bir iş olduğunu da söyleyemem pratik zeka, ekip koordinasyonu ve ciddi bir emek gerektiriyor. Müteahhitlikte kendi bilginizden ziyade danışmanlarınızın önerileri ile yola devam ediyorsunuz. Doğru bir ekibi yönetmek ve onlarla iyi işlerde doğru projelerde yol almayı bilmek çok önemli. Elbette daha öncesinde de çeşitli iş deneyimlerim oldu, okul süresinde ve mezun olunca yaklaşık iki sene kadar da bu iş aklımda bile yoktu. En son bir sanat galerimiz vardı İstanbul’da ama açıkçası para kazanmayı değil işlerimi yapmayı önemsedim ben hep. Sanat, sinema gibi sektörlerde para kazanabilmek ve istediğiniz projeyi ortaya koyabilmek kolay kolay denk gelen etmenler değil ben buluşturamadım belki de. Oysa burada durum öyle değil… İstanbul‘da galeride yaşarken paramın olmaması değil de para kazanmayı, standart bir iş disiplininde çalışmayı bilmiyor olmam beni daha çok tedirgin etti… Geldiğimde benim için bunları öğrenmek gibi basit bir görev olan durum şu anda orta vade iş planlarına, ince işler zaman akışlarına ve ekonomik tablolara dönüştü. Bu anlamda da bir tercihtir burada babamla bu işi yapıyor olmak
Şu an oğlunuzla birlikte yürüttüğünüz inşaat projeleri ve daha başka projeler var mı?
12 Hane Sitesi bitti evleri de sattık sayılır. Kapalı garajı, akılı ev sistemleri ve estetik mimari anlayışıyla Didim’de lüks konuta yeni bir soluk getirdi 12 Hane.
Çok da güzel oldu o evler.
Güvenlik ve kalite bizim işimiz.
Çok güzel genç ve ne yaptığını
iyi bilen bir ekiple çalışıyoruz. Yaptığımız inşaatların örnek
olması daha proje aşamasında satışlarını yapmamız da beklediğimiz, öngördüğümüz durumlar. Bize talep geldikçe de yapacağız.
Elite 10 sitesine başladık.
Aslında ne iş yaptığınızdan ziyade önemli olan dünyayı görmek.
Şu an oğlumla birlikte inşaat işi yapıyoruz ama yarın birlikte başka bir ticaret faaliyeti de sürdürebiliriz Hayatta harcamak için kazanıyoruz. Bu baskıyı ve iş disiplinini nasıl kazandığınız ve neye harcadığınız önemli. Eğer iyi bir seçiciyseniz keyif alacağınız işte kazanıp, keyif alacağınız işte harcarsınız. Dünyaya gelmişseniz de harcayacaksınız.
Ali Bey ‘Baba – Oğul birbirinize sadece fiziksel olarak değil tavır olarak da benziyorsunuz. Hiç çok ciddi bir tartışmanız kavganız oldu mu?
Daha olmadı ama Alihan ben gidiyorum derse edebiliriz. Tüm yatırımımı ona göre yaptım. Alihan’ın gelmesi ile ben büyük hedeflere tamam dedim. Hayalim de emekli olmak var. İnşaat işinde ve projelerde Alihan ile birlikte yol almaktan ayrıca keyif alıyorum. Gözlemlerini önemsiyorum. Biz uyum içerisinde çalışıyoruz ama birimizin haksız olduğu bir durum varsa diğeri hemen ona sorun çıkartıyor, aslında birbirimize doğru davranıyoruz ve birbirimizi dinleyerek sonuca ulaşıyoruz. İyi bir günü bitirdiysek birlikte rakı içmeye gidiyoruz. O gün kötü bir gündü ise yine birlikte rakı içmeye gidiyoruz.( Gülüyorlar )
Ali COŞKUN & Alihan COŞKUN
MENDERES OSGB ( Joint Health and Safety Unit)
The organizations, which are defined by the Occupational Health and Safety Services Regulation, and which provides occupational safety specialists and on-site physicians for all workplaces, whether industrial or not, in accordance with the latest legislative regulations are called Joint Health and Safety Units, or OSGB. They have been offering service on occupational health and safety industry under the name of ‘Menderes’ OSGB in Didyma since 2014.
We had a talk with Ali Coşkun, and probably his favorite partner, and his only son Alihan Coşkun, the General Manager of Menderes OSGB, which offers service in all business fields that all employers need or may need to create a safe work environment and to implement protective and preventive health services, and which partners with numerous private companies in Didyma, such as Kaplankaya, Aksoy Construction, Oracle Group, Deko Center, Ülkerler, etc., and The Municipality of Didyma and the Metropolitan Municipality of Aydın.
The father and son are both elegant, handsome, dynamic, and talkative. The first thing I notice at the beginning of this fun interview is that they really are great pretenders. Then I think to myself, ‘it must be really hard being the son of a father, who offers occupational health and safety services, and who works on safety, measures and precautions’. I also thought, ‘it must also be really hard for the father as much as it is for the son, because they work together’. At the end of our long and fun interview, I finally figure out that they enjoy working together and spending time together. As they keep talking, and as I get to know them better, I see that they are not pretenders, and here comes the sweet father and son.